Bir çömlekçi gördüm Ayvalık’da!
Ayvalığı severim, kendi kimliği içinde kendiyle barışık garson boy ilçesidir Kuzey Ege’nin. Ne şehirleşmesi şehirdir, ne de kırsallığı yeterince sessiz! İkisi arası kasabalı şımarık bir yeni yetme gibidir Ayvalık benim için. Kırmızı kiremitlerin maviyle böylesi uyumlandığı, gidilip görülesi diyar Ayvalık…
Ne zaman yolumu düşürsem bu zeytinyağı kokan kente, yeme içmededir gözüm kulağım. Oysa, efsunlu dar sokaklarında kayboluverme isteği hiç rahat bırakmaz, içimdeki sızlanan afacanı susturasım gelir. Bu tarihi kentin kendi müziğini dinlemek isterim denize çok yakın olduğumu bilmenin o tatlı serinliğiyle. Daracık sokakların üzerime gelmesi nedense hiç sıkmaz ve sanki ben giderim üzerine sokak içi dünyaların…
Ayvalık Kuzey Ege’nin şımarık kızıdır ya benim için, ona bu gözle bakışımdan olsa gerek ne vakit yolumu düşürsem şımartılacak bir yanını bulurum. Dar sokaklarındaki labirentlerde denize ulaşamamanın verdiği kaybolma duygusunu hissetmek isterim, nafile! Deniz cebimde mavi teklik.
İşte o dar çıkmaz sokaklarda rastlarız onlara
Her sokakta her çıkmaz aralıktadırlar, mütevazi atölyelerinde beklerler Ayvalık gezginlerini. Ararsanız bulursunuz, bulduğunuzda binlerce öyküye konuk olursunuz. Yaşam daha sakin ve kaygısız akar sanatçı atölyelerinde, onlar ruha dinginlik veren el yontularını kalem fırça ışıklarını kendi içlerindeki fırtınalarla var ederler ve sükuneti siz beğeni ustalarına bırakırlar!
Sanatçıların gizli yuvalarını keşfedip ruhlarını didiklemek hoşuma gider, bana göre asıl keşifbazlar kendisini sanatçı gibi görmeyenlerdir! Bazen bir dostun işaretiyle bazen girdiğiniz bir sokağın sessiz çağrısıyla ilişirsiniz onların dünyalarına. İlişir, kesişir biraz da dinginleşirsiniz ki üç boyutlu renkleri hissedebilesiniz…
İşte onlardan birinden söz edesim var bugün. Banu ve Feridun’un işaretiyle tanış olduğumuz Çiğdem Kıray ve onun Çömlekçi Atölyesi, naif işlerin yapıldığı bir mekan… Daha içeri girmeden dudaklarınıza ilişen gülümseme, dokunduğunuz o minik çanak çömlekçiklerle sizi mest ediyor. Kaygısız ve beklentisiz bu kendi kendinelikle çok şey sormak geçiyor içinizden, neden nasıl bir şey çamurla oynamak, ona sevimli şekiller vermek ve pozitif bir çağrıyı her daim canlı tutmak!
İlk gidişimiz, ikinciyi hazırlamışsa ve üçüncü ziyaretimiz de yoldaysa, demek ki salt ürün değil kent değil, insansı naiflik de çekiyor adımlarınızı o dar sokaklara, o çömlekçi atölyesine…
İlginç değil mi, Çiğdem Kıray çamurdan özenle şekillendirdiği ürünlerine seramik değil çömlek diyor! Çanak çömlek… İşte ben bu sıradanlık içindeki o yüce mütevaziliği seviyorum…
Yüreğimin emriyle uzanıyor ellerim o şirin çömleklere, el emeğinin bin bir nuru madalyonlara. Ayvalık'a yolunuz düşerse uğrayın derim...
Çiğdem Kıray Çömlekçi Atölyesi
Tel: 0 538 328 29 82
Barbaros (Sefa) Caddesi - 3 . CIKMAZ SOK. NO 4a
Vehbibey Mah. - 10400 Ayvalik / Türkiye
http://cigdemspottery.com
|
