YENİFOÇA’YA SEVGİLERLE
Volkan telefon ettiğinde meydandaydım; ancak rüzgarın uğultusundan ne dediğini hiç anlamamış, Yenifoça’ya geleceğini bildiğimden muhtemelen benim eski belediye binasının yanında olup olmadığını öğrenmek istemiştir diye düşündüm.
Şiddetli poyraz nedeniyle ayakta zor duruyordum desem abartılı olmazdı. Büyük dalgalar sahil duvarına vurduğu zaman sular üzerime kadar geliyor, rüzgarın sesi ve şiddeti her şeyi bastırıyordu. Belli ki Yenifoça’da şiiri şimdilik sokağa indiremeyecektik.
Volkan Foça Belediyesi’nin teknik servis aracıyla geldi. ‘’Hocam ne yapacağız?’’ dediğinde ‘’Durum ortada’’ dedim. Yine de bana ‘’Sen ne istersen onu yapalım, kur dersen tesisatı kurarım’’ dedi. Bir gün önce meclis üyemiz Ayla Hanım ile yaptığım görüşmede hava muhalefeti olursa alternatif yerler düşünmüş, Yenifoça Reha Midilli Sosyal Tesisleri’ni gündeme almıştık. Biz yine de Volkan ile sokak aralarına daldık; ancak her yer otomobil doluydu ve poyrazın şiddeti oralara da hükmediyordu.
Volkan’a ‘’Bu iş yatar’’ dedim ve Ahmet Önel Bey’i aradım. Ahmet Bey: Arabaya binmek üzere olduklarını, en azından niyetimizi göstererek Yenifoça’yı ziyaret etmiş oluruz, dedi. Sosyal tesislerde buluşmak üzere sözleştik. Şiir gurubunu da oraya yönlendirdim. Sosyal tesislere başta Tarık Baba (Tarık Dursun K.) olmak üzere yazarımız Ahmet Önel, tarih araştırmacımız Cevat Yıldırım, Gülcan Erdem, Hamide Hanım ve Seyfi Gül teşrif ettiler. Hoşbeşten sonra önce alana gittiklerini – onlar da –bu koşullarda etkinliğin yapılamayacağını belirttiler. Oturmadan önce Tarık Dursun K. çevreyi dolaştı. Gerek iç dizaynı, gerek çevre düzenlenmesi ve gerekse konum olarak Yenifoça Reha Midilli Sosyal Tesisleri’ni harika bulduğunu söyledi. Buradan Yenifoça koyunun büyüleyici olduğunu, böyle güzel yerlerin çok az olduğunu, bu kadarını beklemediğini söyledi.
Düzenimizi kurduk, oturduk. Cemil Midilli Lisesi’nde yıllardır birlikte çalıştığım Seval Yıldırım; okuyacakları şiirlerle Yenifoça’ya farklı bir boyut kazandıracak ve cana can katacak öğrencilerim Asya Şentürk, Pınar Uslu, Yasemen Basdur, İlke Gürgan ve kızım Öykü Güney Arslan masada yerlerini aldılar. Sevgili Eren Aslan’ın sazıyla yavaş yavaş acı esen poyrazı dağıttık. Sıkıntı yerini neşe ve mutluluğa bıraktı. Ahmet Önel işte burada saz çalınır, diyerek aldı sazı. O söyledi biz dinledik, o söyledi biz katıldık.
Bizler böylesine coşku içindeyken Belediye Başkan Yardımcımız Osman Yurtseven ve Belediye Meclis Üyemiz Esen Çeşmeci masamıza buyur ettiler. Aslında biz onların konuğu idik ve en iyi şekilde ağırlanıyorduk. Değerbilirlikleri, kadirşinaslıkları ve konukseverlikleri ile yanımızdaydılar. Osman Bey hava koşullarına üzüldüğünü ve Yenifoça’da her zaman böyle etkinliklerin olmasını istediğini, bugün olmadıysa istenilen yerde ve zamanda etkinliğimizi yapabileceğimizi söyleyerek, bizlere olan güvenini ve desteğini belirtti. Bizler de desteğe teşekkür ederek, bize olan güvenin hiçbir zaman boşa çıkmayacağını en kısa zamanda Yenifoça’da şiir ateşinin yanacağını, şiirin sokağa ineceğini söyledik
Sohbetlerimiz güncele taşınmadan hep Yenifoça ve Foça üzerine oldu: buraların geçmişi, bugünü ve geleceği üzerine.
Bağlamaya bir zaman gitar eşlik etti. Deniz Sümer gitarını sonra tek başına konuşturdu. Hem şarkılar söyledi, hem de okunan şiirlere eşlik etti. Şiir gurubundan diş hekimi arkadaşımız Ayhan Aydoğan kendi yazdığı bir şiiri seslendirdi. Gençler hem şarkılar söylediler, hem de şiirler okudular. Ben de kendi şiirlerimden örnekler sunarak yaşanan güzelliğe katkıda bulundum.
Gece, Baba’nın bana ‘’Çocuk, Berin Taşan’ı okusana’’ dileği ile sona yaklaştı. Aç Kapıyı Ben Geldim şiirini daha doğrusu bir şiiri hiç böyle heyecanla okumamıştım. Şiirden bir müddet sonra kalkıldı. Konuklar uğurlandı. Onların yüzlerindeki mutluluk ifadesi her şeye değerdi. Tarık Baba’nın, Ahmet Ağabey’in, Cevat Ağabey’in ve diğer konukların mutluluğu bizim de mutluluğumuzdu. Çünkü onlar hep yanımızda ama daha yücelerde mutluluğun resmini yapmaya çalışıyorlardı. Gençlerimiz ise kendi yaşıtlarından farklıydılar. Onlar sanatı ve kendileri olmayı tercih etmişlerdi. İnternet ve televizyon sarmalından kurtularak, sanal dünyadan sanata bir nebze olsun geçiş yapmışlar; medeni cesaretlerini ortaya koyarak şimdi farkına varamayacakları ama gelecekte ama kendilerine çok gerekli olacak, onları farklı kılacak bir yapı taşına kavuşmuşlardı.
Bizler ise araftakiler gibiydik. Belki bir köprüydük, o iyi insanların o güzel atlara binip gitmelerini sağlayan. Böyle yaşantılarla, ortak güzelliklerle, insanlara ve halka bir şeyler verebilmenin hazzı ile ve o akşam gördüğümüz kabul ve değer bilirlikle mutluyduk.
Meclis üyemiz Ayla Hanım’ın teklifi belediye başkan yardımcımız Osman Bey ve belediye meclis üyemiz Esen Bey’in katılımı ile gerçekleşen bu doğal oluşum için Yenifoça’ya saygılar, sevgiler.
|