Recep BOZKURT
FOÇA COÄžRAFYASINA, “ CÜRUF VE TERMİK SANTRAL KÜL DEPOSU” YAKIÅžIR MI?!..
Heredot’un, “… yeryüzünde bildiÄŸimiz en güzel gökyüzü…”nün bulunduÄŸu, “… en güzel iklim…”inin yaÅŸandığı yer dediÄŸi; Anadolu’nun ilk tiyatrolarının kurulduÄŸu antik kentlerin bulunduÄŸu; bin bir bereketin fışkırdığı Foça coÄŸrafyasının cüruf ve kül deposu haline getirileceÄŸi kimin aklına gelebilirdi ki?..
AliaÄŸa Nemrut Sanayi Bölgesi’ndeki demir-çelik iÅŸletmelerine ait binlerce ton cüruf ile yine bu yöreye kurulmak istenen termik santrale ait küllerin Kozbeyli-Ilıpınar Vadileri’ne dökülme kararını duyunca derinden üzüldüm.
Yöredeki mümbit toprakları ve yer altı sularını en kısa sürede etkileyeceği, binlerce üreticinin mağdur olacağı; turizme büyük bir darbe vuracağı söylenen bu projeden vazgeçmek mümkün değil mi?..
Akıl ve bilim yolu ile başka seçenekler bulunamaz mı?..
Dünyanın gözü ve gönlünün kaldığı böylesi bir coğrafya riske atılabilir mi?..
Bu en güzel gökyüzü toz ve zehir atıkları içinde bırakılabilir mi?..
Geleceğimiz karartılabilir mi?..
Anayasamızın 56. Maddesi’nde yer alan, “Herkes saÄŸlıklı ve dengeli bir çevrede yaÅŸama hakkına sahiptir.vÇevreyi geliÅŸtirmek, çevre saÄŸlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaÅŸların ödevidir…” açık hükmüne raÄŸmen tüm bunlar yapılabilir mi?..
İnsanların büyük bir çoğunluğu, çok yakın zamana kadar doğadaki canlıların tükenmeyeceğine; akarsu, göl ve denizlerin kirlenmeyeceğine; bin bir sebze ve meyvenin yetiştiği bu toprakların verimsizleşmeyeceğine inanıyorlardı.
Doğanın kendilerine sunduğu güzelliklerin değişmeyeceğine, bozulmayacağına olan inançları ne hazindir ki; dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan çevre kirliliğine dayalı felaketler art arda gelmeye başlayınca alt üst oldu!..
Çünkü; Pis kokular getiren rüzgarın, zehir yüklü yağmur bulutlarının sınırları ve vatanları yoktu!..
Ve ÅŸunu yaÅŸayarak öğrendi ki, insanlık bu sorunları ancak ortak karar ve hareketle çözebilecekti…
İşte bu noktadan hareketle; 16 Ekim Pazar Günü Saat 13.30’da Ilıpınar Köy Meydanı’nda, yöremizde bir doÄŸa katliamına yol açabilecek bu projeleri önlemek, halkın dikkatini bu olası tehlikelere çekebilecek bir giriÅŸim var. Foça Belediyesi, Menemen Belediyesi, FOÇEP, EGEÇEP baÅŸta olmak üzere yöremizdeki sivil toplum örgütlerinin katılacağı bir demokratik eylem var: Basın Açıklaması yapacaklar…
Sesimizin daha güçlü çıkması ve her yerden duyulabilmesi için, gelin birlikte olalım…
Recep BOZKURT
recboz48@gmail.com
Heredot’un, “… yeryüzünde bildiÄŸimiz en güzel gökyüzü…”nün bulunduÄŸu, “… en güzel iklim…”inin yaÅŸandığı yer dediÄŸi; Anadolu’nun ilk tiyatrolarının kurulduÄŸu antik kentlerin bulunduÄŸu; bin bir bereketin fışkırdığı Foça coÄŸrafyasının cüruf ve kül deposu haline getirileceÄŸi kimin aklına gelebilirdi ki?..
AliaÄŸa Nemrut Sanayi Bölgesi’ndeki demir-çelik iÅŸletmelerine ait binlerce ton cüruf ile yine bu yöreye kurulmak istenen termik santrale ait küllerin Kozbeyli-Ilıpınar Vadileri’ne dökülme kararını duyunca derinden üzüldüm.
Yöredeki mümbit toprakları ve yer altı sularını en kısa sürede etkileyeceği, binlerce üreticinin mağdur olacağı; turizme büyük bir darbe vuracağı söylenen bu projeden vazgeçmek mümkün değil mi?..
Akıl ve bilim yolu ile başka seçenekler bulunamaz mı?..
Dünyanın gözü ve gönlünün kaldığı böylesi bir coğrafya riske atılabilir mi?..
Bu en güzel gökyüzü toz ve zehir atıkları içinde bırakılabilir mi?..
Geleceğimiz karartılabilir mi?..
Anayasamızın 56. Maddesi’nde yer alan, “Herkes saÄŸlıklı ve dengeli bir çevrede yaÅŸama hakkına sahiptir.vÇevreyi geliÅŸtirmek, çevre saÄŸlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaÅŸların ödevidir…” açık hükmüne raÄŸmen tüm bunlar yapılabilir mi?..
İnsanların büyük bir çoğunluğu, çok yakın zamana kadar doğadaki canlıların tükenmeyeceğine; akarsu, göl ve denizlerin kirlenmeyeceğine; bin bir sebze ve meyvenin yetiştiği bu toprakların verimsizleşmeyeceğine inanıyorlardı.
Doğanın kendilerine sunduğu güzelliklerin değişmeyeceğine, bozulmayacağına olan inançları ne hazindir ki; dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan çevre kirliliğine dayalı felaketler art arda gelmeye başlayınca alt üst oldu!..
Çünkü; Pis kokular getiren rüzgarın, zehir yüklü yağmur bulutlarının sınırları ve vatanları yoktu!..
Ve ÅŸunu yaÅŸayarak öğrendi ki, insanlık bu sorunları ancak ortak karar ve hareketle çözebilecekti…
İşte bu noktadan hareketle; 16 Ekim Pazar Günü Saat 13.30’da Ilıpınar Köy Meydanı’nda, yöremizde bir doÄŸa katliamına yol açabilecek bu projeleri önlemek, halkın dikkatini bu olası tehlikelere çekebilecek bir giriÅŸim var. Foça Belediyesi, Menemen Belediyesi, FOÇEP, EGEÇEP baÅŸta olmak üzere yöremizdeki sivil toplum örgütlerinin katılacağı bir demokratik eylem var: Basın Açıklaması yapacaklar…
Sesimizin daha güçlü çıkması ve her yerden duyulabilmesi için, gelin birlikte olalım…
Recep BOZKURT
recboz48@gmail.com
"Recep BOZKURT" bütün yazıları için tıklayın...
