Güneş Dik Dik Vurunca / Murat Mehmet UĞURLU
Murat Mehmet UÄžURLU

Murat Mehmet UÄžURLU

Güneş Dik Dik Vurunca



     Ã‡ocukluÄŸumda yazın geliÅŸini, doÄŸadaki canlanıştan çok yollardan taşıp her yanı kaplayan kor seslerinden anlardım.
     Kor, iki el büyüklüğünde bakırdan yapılmış küre ve kürenin çeperlerini dövdükçe o büyülü sesi çıkaran kocaman bilyeden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildi.
     Atların, katırların ve yürekli tekelerin boynuna takılır hayvanlar yürüdükçe göğüslerine vuran kor akılları baÅŸlardan naÄŸmelere dönerdi.
     Her hayvan da aynı ritmi tutturamazdı. Kor çalmakla nam salmış ve dilden dolaÅŸan hayvan sayısı da bir elin parmağını asla geçemezdi.
     Ã–nde kor taşıyan ardında inek dana, koyun keçi ve çoluk çocuk aileler yollara sığmamaca üç günlük yayla yolculuÄŸuna yönelirlerdi pür neÅŸe.
     Asırlar geçmedi aradan ve o görüntüler birden bire anılar arÅŸivine kaldırıldı. Nereyse silinmek üzeler uzun yıllar yaÅŸanmış olmaktan ve tekrar edilip ezberleri yenilenmemiÅŸlikten.
     Kapitalizmin genel geçer kuralları köylü alışkanlıklarını, feodal üretim tarzını yutunca yeni yollar, yeni yerler ve baÅŸka baÅŸka yaÅŸam biçimleri ile yeni zevkler göründü hepimize.
     Köylerden ve köylülükten uzaklaşıp kentlere kök saldıkça her ÅŸeyin önemi ve anlamı deÄŸiÅŸiverdi. GüneÅŸ dik dik vurunca tepemize baÅŸka hazırlıklar, baÅŸka telaÅŸlar sarıyor gündelik yaÅŸamımızı.
     Yazlık giysiler, havlular, mayolar, bütçe denkleÅŸtirmeleri, yıllık izin ayarlamaları oturuyor ailelerin gündemine.
     GeçmiÅŸin onlarca tondaki yeÅŸil örtüsü altında ve bahar kokuları arasında da alınmıyor kararlar. KomÅŸuların saygısızca ve umursamaz adımlarıyla uykuları bölen merdiven takırtıları, yan dairelerden gelen çocuk ciyaklamaları, alarmı ahu figan bağıran otomobil zırlamaları arasında adeta bir kaçış planı yapılıyor.
     Tam kurtuldum denirken bu kez yazlıktaki karmaÅŸa, ızgara dumanları, içinden çıkılmaz trafik curcunası.
     Ve hepimiz potansiyel sinir hastası, her ÅŸeye kızan, azıcık mızmızlanmaya parlayan, durduk yerde patlayan kiÅŸiler…
     Bir ömür bu denli hızlı deÄŸiÅŸimi algılamakta ve uyum saÄŸlamakta zorlanıyor mu ne?
     Yine var yayla turları günü birlik ama tatsız, tuzsuz eskinin tadını bilenler için. Kor seslerinin, koyun melemelerinin ve sığır böğürtülerinin tadını bilenler için gerçekten de çok yavan. Bin otomobile, bozuk, bakımsız yollarda için dışına çıka çıka var yaylanın düzüne. Sonra kös kös dön geriye çam sakızı toplayamadan, iki gece konaklayamadan.
     Anılarla ÅŸimdiyi karşılaÅŸtırmaktansa günü yaÅŸamak, yaÅŸanabilir kılmak en doÄŸrusu.
     Åžimdiden neÅŸeli, kazasız, belasız, gönlünüzce tatiller dilerim.


Murat Mehmet UÄžURLU




11 Nisan 2006 Salı / 1971 okunma



"Murat Mehmet UĞURLU" bütün yazıları için tıklayın...