Aile Hekimliği böyle işleyecekse “Sağlık Ocakları”mızı geri istiyoruz!
Üç ay oldu Bağarası’na yerleşeli. Emekliyim, diyabet hastasıyım ve raporum var. İlaçlarım bitti. Yaşadığım beldedeki ve de evime iki adım ötedeki aile hekimine gidip ilaçlarımı yazdırayım dedim.
Hekimin odasında hemşiresi ve bir hastası var. “Sıradaki hasta” çağrısı ile odaya girdik. Durumumu anlattım.
Hafif gülümseyen bir ifade ile, “Yenifoça’ya gitmeniz gerekiyor”.
Eşim Nurdan ve benden ani tepki, ikimiz birden “Neden?”.
“Yasal olarak ben dört bin kişiye bakabiliyorum. Bu sayı da doldu. Bundan sonra gelenlere Yenifoça bakacak.”
Sağlık bürokrasisinin bu kadar yanlış işleyebileceği olasılığına inanmak istemiyoruz, ama maalesef böyle işliyormuş.
“Sıradaki hasta”
Hemşirenin bu seslenişi ile ilaçlarımızı yazdıramadan odadan çıkıyoruz.
Bir beldede yaşıyorsunuz ve beldenizde eskiden sağlık ocağı olan üç katlı bir binada çalışan bir aile hekimi var ve siz bu hekimden sağlık hizmeti alamıyor ve on kilometre ötenizdeki başka bir beldeye yönlendiriliyorsunuz. Üstüne üstlük Bağarası’ndan Yenifoça’ya toplu taşıma ile ulaşım neredeyse hiç yok. Varsa kendi özel aracınız ile gitmek zorundasınız.
Avrupa sistemi diye lanse edilen ve büyük vaatler ile yaygınlaştırılmaya çalışılan “Aile Hekimliği Sistemi” böyle işleyecekse, biz daha insanca sağlık hizmeti alabildiğimiz sağlık ocaklarımızı geri istiyoruz!
Turgay Tezgin
|