2012’ye girerken Foça
Sizin de “Yıllar ne çabuk geçiyor” triplerine kapıldığınız olur mu? Babaannem; “Ahir zamanda günler göz açıp kapayıncaya geçer, ahir zamandayız artık” derdi rahmetli. Ahir zaman mı mühr-ü zaman mı bilemem lakin, öyle bir zamanı yaşıyoruz ki sağ göz sol gözün ne yaptığından habersiz! Eh durum böyle olunca da; ne, ne zaman kim, nasıl, niçin, hangi sorularını yönelttiğimiz pek çok bilinmez ile boğuşmaktan kendimizi alamıyoruz…
Ahir ömrümüzden bir yılı daha geride bırakacağımız bu günler; dünyada ve ülkemizde ve hatta yaşadığımız kasabada pek çok şeyi o alıştığımız yaşam tempomuzla karşılıyoruz. Gelenler geliyor, gidenler gidiyor… Mevsimler, aylar ve yıllar kendi varlıklarını olması gerektiği gibi idame ettiriyor ve biz insanlar da bu döngünün birer parçası olarak oradan oraya devinip duruyoruz. Kimimiz biraz gürültülü, kimimiz sessizce…
Kendi varlıksal gerçekliğimizden yola çıkarak çevremize bakındığımızda gözle görebildiğimiz pek çok yenilik fark ederiz. Bu fark edişlerimiz bütüne yayılamayacak kadar özeldir; kokusuyla özeldir, ruhuyla özeldir, bize özeldir… Bir de çoğunluğun ortak fark edişleri vardır ki, belki sözünü etmeye çalıştığım tam da bunlardır! Bir yerde, küçük bir kasabada yeterince bir süre yaşamışsanız o genel geçer yeniliklerin ayırtına varabilmeniz kolaylaşır.
Zamanın durağanlaştığı bütün antik kentler gibi Foça’da da görsel yenilikler fark edilemeyecek denli kısıtlıdır, o yüzden meydana gelen değişiklikler küçük de olsa önem kazanır. Bana göre Foça’da 2011 yılında epeyce değişiklik yaşandı; Foça Kent Konseyi ve Zeytindalı Foça Slow Food Birliği’nin kurulmaları çağın değişimine uyumlanmak adına gerekliydi. Ayrıca, Foça Çevre ve Kültür Platformu FOÇEP’in Foça ve çevresi için gösterdiği çabaların yoğunluğu oldukça dikkat çekiciydi. Yılın son aylarında yaşanılan bir başka yenilik de; Foça Kaymakamlığı’nın interaktif olmayan web sitesinin yeni kaymakam Adem Arslan’ın göreve başlamasıyla güncellik kazanması oldu ki, e- devletin yaşamın bütün alanlarına girdiği günümüzde Foça için geç kalınmış bir işleyişti!
2011 yılı, giderayak bir güzellik daha bahşetti Foça’ya. Balıkçı kasabası Foça’nın balıkçılarını ölümsüzleştiren Balıkçı Heykeli Aralık ayının şu son günlerinde Foça Demokrasi Meydanı’nda arz-ı endam etmekte. Her ne kadar yeri, konumu ve kaidesiz oturuşuyla eğreti gelin gibi duruyor olsa da heykel düşüncesi başlı başına bir güzellik. Kaldı ki, bunun düşüncesi ve kotarılması bile günümüz koşullarında önemli bir çalışma! Balıkçı heykelini yapan heykeltraş Müge OLÇUM ve seramik sanatçısı Özgür BİLGİ’yi kutluyorum, sanatın ve sanatçıların var olmadığı bir dünyayı düşünmek istemiyorum, iyi ki varlar…
Hep söylerim; bir kenti kent yapan meydanlarıdır, sokakları, çeşmeleri ve fıskiyeli havuzları, heykelleri, anıtları, müzeleridir. Yeni yıldan, diğer güzelliklere de bir an önce kavuşacak bir Foça diliyorum. Mutlu yıllar Foça…
www.ascifok.com
|