
Ali Ekber YILDIRIM
DİR kapsamında et ithalatı...
Kasaplık, besilik canlı hayvan ithalatından sonra karkas et ithalatına izin verildi. Sırada Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında sıfır gümrükle et ithalatı var. Ulusal Kırmızı Et Konseyi’nin sanayi grubu, kamu grubunun yani Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın da desteÄŸi ile DİR kapsamında sıfır gümrükle et ithalatı için İhracat Genel Müdürlüğü’ne resmen baÅŸvurdu. Hayvancılığın idam fermanı olarak nitelendirilen DİR kapsamında et ithalatı nasıl yapılacak?
Bu soruya yanıt vermeden, hayvancılığa özellikle et piyasasına hammadde sağlayan besicilikteki son durumu özetleyelim.
Yüksek maliyetle yetiştiricilik yapan besiciler, ithalatın da baskısı ile hayvanlarını kestiremiyor. Kestirenler ise, zarar ettikleri için yerine yenisini koyamıyor. Çiftliklerin çok büyük bölümü boş. Şap hastalığı nedeniyle çok sayıda hayvan pazarı kapalı. Pazarlarda hayvan alım satımı yapılamıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre et üretimi düşüyor. Besiciler can çekişirken, iki yıldan beri canlı hayvan ve karkas et ithalatı tüm hızıyla sürüyor. Son iki yıllık ithalatın 2 milyar dolara yaklaştığı tahmin ediliyor. İçerde üretimi artırıcı önemli hiçbir önlem alınmazken, ithalata dayalı politika sürdürülürken üstüne bir de DİR kapsamında sıfır gümrükle et ithal etmek, yaşam savaşı veren besiciliği tamamen yok etmek olur.
DİR kapsamında ithalat isteyenlerin gerekçesi ÅŸu: Sanayi tesisleri düşük kapasite ile çalışıyor. OrtadoÄŸu ülkeleri ise et ve et ürünleri ihtiyacını ithalatla karşılıyor. Türkiye’deki sanayiciler sıfır gümrükle et ithal ederek bu eti iÅŸledikten sonra salam, sosis, sucuk olarak OrtadoÄŸu’ya ihraç edebilir. Mevzuata göre, DİR kapsamında ithal edilen ürünler iç piyasaya sunulamıyor. Tamamının ihraç edilmesi gerekiyor. Besicilerin, üreticilerin en büyük endiÅŸesi DİR kapsamında sıfır gümrükle ithal edilecek etin iç piyasaya sunulması. Onlara göre, amaç ihracat deÄŸil, yüzde 75 gümrük vergisi ödememek. DİR tartışmasının odak noktası Ulusal Kırmızı Et Konseyi oldu. Konsey’de DİR kapsamında ithalatı sanayici grubu talep ediyor. Kamu grubunu temsil eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bürokratlarından ikisi bu talebi desteklerken diÄŸeri çekimser kalıyor.
Üretici ve ticaret grubunu oluÅŸturan Damızlık Sığır YetiÅŸtiricileri Merkez BirliÄŸi, Kırmızı Et Üreticileri Merkez BirliÄŸi, Türkiye Kasaplar,Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu, Tüketici Dernekleri Federasyonu temsilcileri ise DİR kapsamında ithalata ÅŸiddetle karşı çıkıyor. Telefonla görüştüğümüz Ulusal Kırmızı Et Konseyi BaÅŸkanı ve en büyük et sanayi kurumlarından biri olan Namet’in Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Kayar, DİR kapsamında ithalat için İhracat Genel Müdürlüğü’ne tekliflerini sunduklarını söyledi. Kayar’ın anlattıkları özetle şöyle: “Türkiye’deki et sanayicileri yüzde 50 kapasite ile çalışıyor. Sanayicinin önünü açmak gerekiyor. KomÅŸumuz OrtadoÄŸu ülkeleri et ihtiyacını Latin Amerika ve Avustralya’dan karşılıyor. Biz de bakıyoruz. DİR kapsamında ithalat yaparak en az 500 milyon dolarlık bir ihracat yapabiliriz. Bugün yüzde 15 gümrükle canlı hayvan ve yüzde 75 gümrükle karkas et ithal ediliyor. DİR kapsamında yapılacak ithalat Türkiye’nin yararına olacaktır. DİR kapsamında ithalat izni önüne gelen herkese verilmeyecek. İşletmelerin kapasitelerine bakılacak ona göre verilecek ve iyi bir denetim olacak.” DİR kapsamında ithalat karşı çıkan ve Türkiye’deki kasapların çatı örgütü olan, Türkiye Kasaplar,Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu BaÅŸkanı Fazlı YalçındaÄŸ’ın da görüşüne baÅŸvurduk. Fazlı YalçındaÄŸ, DİR kapsamında et ithalatının uygulanabilir olmadığını söyledi. Çok ilginç bir örnek verdi. Fazlı YalçındaÄŸ’ın anlattıkları ise şöyle: “DİR kapsamında et ithalatı istemek sunta ihracatı için tomruk (kereste) ithalatına izin istemek gibidir. Biliyorsunuz keresteden çok iyi mobilya üretilir. Kırpıntılarından da sunta imal edilir. Sunta ihracatı için kereste ithalatına izin istenir mi?
DİR kapsamında et ithalatı istemek böyle bir ÅŸey. İthal edilecek karkasın yüzde 20’si kemik olur. Yüzde 5’i iÅŸleme firesidir.Yüzde 75’i ise ettir. Bunun en az yüzde 50’si kıymetli ettir. Yani bonfile, kontrafile gibi deÄŸerli etlerdir. Bu etleri salam, sosis veya sucukta kullanabilir misiniz? Kullanamazsınız. Ekonomik olmaz. Karkasın budunu salam, sosiste kullanabilir misiniz? Böyle ÅŸey olmaz. Amaç belli. Sıfır gümrükle ithal edilecek kıymetli et, iç piyasada pazarlanacak. Karkasın yüzde 25’i salam, sosis ve sucukta kullanılabilir. Bu yüzde 25 için karkasın tamamına gümrüksüz ithalat izni istemek olur mu? DİR kapsamında ithal edilen et kadar ihracat yapılması gerekiyor. Yüzde 25’ini ihraç ederseniz geri kalan yüzde 75’in yerine ne ihraç edeceksiniz?” İhracata karşı olmadıklarını, DİR yerine ihracata destek verilmesini isteyen Fazlı YalçındaÄŸ, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı temsilcilerinin düne kadar DİR’e karşı olduklarını özellikle Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün DİR’i savunmasına anlam veremediklerini sözlerine ekledi.
İzmir Tarım Grubu Üyesi ve et sektöründe yaklaşık 30 yıldır çalışan Hüseyin ÖzÅŸenoÄŸulları ise, DİR kapsamında yapılacak ithalatın sektöre yarar deÄŸil büyük zarar getireceÄŸini belirterek, DİR yerine yerli üretimin desteklenmesini, toptan ette olduÄŸu gibi perakende satışlarda da katma deÄŸer vergisinin yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesini ve ihracat yapanlara kilo başına 1 Avro destek verilmesini önerdi.
Özetle, DİR kapsamında et ithalatına izin vermek zaten dışa bağımlı hale gelen hayvancılığın sonu olur. Büyük zorluklarla üretimi sürdürmeye çalışan besicilerin de sektörden çekilmesine, bugüne kadar verilen ve bundan sonra verilecek düşük faizli kredilerin heba olmasına neden olur. Yatırım yapanlar hüsrana uğrar. Çünkü, hangi sektörde olursa olsun Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ithalat en başta o ürünün üretimini yapanları yani üreticileri zarara uğratır. Türkiye, gerçekten et ve et ürünleri ihraç edecekse yem maliyetini aşağı çekecek önlemler alabilir. Vergi düzenlemesi yapılabilir. İhracat yapacaklara, ihracat desteği sağlanabilir. Bunun yerine içerdeki üreticiyi değil, dışarıdaki üreticiyi destekleyen DİR kapsamında ithalat yaparsanız, bu hayvancılığın sonu olur.
Ali Ekber YILDIRIM
www.tarimdunyasi.net
Kasaplık, besilik canlı hayvan ithalatından sonra karkas et ithalatına izin verildi. Sırada Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında sıfır gümrükle et ithalatı var. Ulusal Kırmızı Et Konseyi’nin sanayi grubu, kamu grubunun yani Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın da desteÄŸi ile DİR kapsamında sıfır gümrükle et ithalatı için İhracat Genel Müdürlüğü’ne resmen baÅŸvurdu. Hayvancılığın idam fermanı olarak nitelendirilen DİR kapsamında et ithalatı nasıl yapılacak?
Bu soruya yanıt vermeden, hayvancılığa özellikle et piyasasına hammadde sağlayan besicilikteki son durumu özetleyelim.
Yüksek maliyetle yetiştiricilik yapan besiciler, ithalatın da baskısı ile hayvanlarını kestiremiyor. Kestirenler ise, zarar ettikleri için yerine yenisini koyamıyor. Çiftliklerin çok büyük bölümü boş. Şap hastalığı nedeniyle çok sayıda hayvan pazarı kapalı. Pazarlarda hayvan alım satımı yapılamıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre et üretimi düşüyor. Besiciler can çekişirken, iki yıldan beri canlı hayvan ve karkas et ithalatı tüm hızıyla sürüyor. Son iki yıllık ithalatın 2 milyar dolara yaklaştığı tahmin ediliyor. İçerde üretimi artırıcı önemli hiçbir önlem alınmazken, ithalata dayalı politika sürdürülürken üstüne bir de DİR kapsamında sıfır gümrükle et ithal etmek, yaşam savaşı veren besiciliği tamamen yok etmek olur.
DİR kapsamında ithalat isteyenlerin gerekçesi ÅŸu: Sanayi tesisleri düşük kapasite ile çalışıyor. OrtadoÄŸu ülkeleri ise et ve et ürünleri ihtiyacını ithalatla karşılıyor. Türkiye’deki sanayiciler sıfır gümrükle et ithal ederek bu eti iÅŸledikten sonra salam, sosis, sucuk olarak OrtadoÄŸu’ya ihraç edebilir. Mevzuata göre, DİR kapsamında ithal edilen ürünler iç piyasaya sunulamıyor. Tamamının ihraç edilmesi gerekiyor. Besicilerin, üreticilerin en büyük endiÅŸesi DİR kapsamında sıfır gümrükle ithal edilecek etin iç piyasaya sunulması. Onlara göre, amaç ihracat deÄŸil, yüzde 75 gümrük vergisi ödememek. DİR tartışmasının odak noktası Ulusal Kırmızı Et Konseyi oldu. Konsey’de DİR kapsamında ithalatı sanayici grubu talep ediyor. Kamu grubunu temsil eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bürokratlarından ikisi bu talebi desteklerken diÄŸeri çekimser kalıyor.
Üretici ve ticaret grubunu oluÅŸturan Damızlık Sığır YetiÅŸtiricileri Merkez BirliÄŸi, Kırmızı Et Üreticileri Merkez BirliÄŸi, Türkiye Kasaplar,Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu, Tüketici Dernekleri Federasyonu temsilcileri ise DİR kapsamında ithalata ÅŸiddetle karşı çıkıyor. Telefonla görüştüğümüz Ulusal Kırmızı Et Konseyi BaÅŸkanı ve en büyük et sanayi kurumlarından biri olan Namet’in Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Kayar, DİR kapsamında ithalat için İhracat Genel Müdürlüğü’ne tekliflerini sunduklarını söyledi. Kayar’ın anlattıkları özetle şöyle: “Türkiye’deki et sanayicileri yüzde 50 kapasite ile çalışıyor. Sanayicinin önünü açmak gerekiyor. KomÅŸumuz OrtadoÄŸu ülkeleri et ihtiyacını Latin Amerika ve Avustralya’dan karşılıyor. Biz de bakıyoruz. DİR kapsamında ithalat yaparak en az 500 milyon dolarlık bir ihracat yapabiliriz. Bugün yüzde 15 gümrükle canlı hayvan ve yüzde 75 gümrükle karkas et ithal ediliyor. DİR kapsamında yapılacak ithalat Türkiye’nin yararına olacaktır. DİR kapsamında ithalat izni önüne gelen herkese verilmeyecek. İşletmelerin kapasitelerine bakılacak ona göre verilecek ve iyi bir denetim olacak.” DİR kapsamında ithalat karşı çıkan ve Türkiye’deki kasapların çatı örgütü olan, Türkiye Kasaplar,Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu BaÅŸkanı Fazlı YalçındaÄŸ’ın da görüşüne baÅŸvurduk. Fazlı YalçındaÄŸ, DİR kapsamında et ithalatının uygulanabilir olmadığını söyledi. Çok ilginç bir örnek verdi. Fazlı YalçındaÄŸ’ın anlattıkları ise şöyle: “DİR kapsamında et ithalatı istemek sunta ihracatı için tomruk (kereste) ithalatına izin istemek gibidir. Biliyorsunuz keresteden çok iyi mobilya üretilir. Kırpıntılarından da sunta imal edilir. Sunta ihracatı için kereste ithalatına izin istenir mi?
DİR kapsamında et ithalatı istemek böyle bir ÅŸey. İthal edilecek karkasın yüzde 20’si kemik olur. Yüzde 5’i iÅŸleme firesidir.Yüzde 75’i ise ettir. Bunun en az yüzde 50’si kıymetli ettir. Yani bonfile, kontrafile gibi deÄŸerli etlerdir. Bu etleri salam, sosis veya sucukta kullanabilir misiniz? Kullanamazsınız. Ekonomik olmaz. Karkasın budunu salam, sosiste kullanabilir misiniz? Böyle ÅŸey olmaz. Amaç belli. Sıfır gümrükle ithal edilecek kıymetli et, iç piyasada pazarlanacak. Karkasın yüzde 25’i salam, sosis ve sucukta kullanılabilir. Bu yüzde 25 için karkasın tamamına gümrüksüz ithalat izni istemek olur mu? DİR kapsamında ithal edilen et kadar ihracat yapılması gerekiyor. Yüzde 25’ini ihraç ederseniz geri kalan yüzde 75’in yerine ne ihraç edeceksiniz?” İhracata karşı olmadıklarını, DİR yerine ihracata destek verilmesini isteyen Fazlı YalçındaÄŸ, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı temsilcilerinin düne kadar DİR’e karşı olduklarını özellikle Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün DİR’i savunmasına anlam veremediklerini sözlerine ekledi.
İzmir Tarım Grubu Üyesi ve et sektöründe yaklaşık 30 yıldır çalışan Hüseyin ÖzÅŸenoÄŸulları ise, DİR kapsamında yapılacak ithalatın sektöre yarar deÄŸil büyük zarar getireceÄŸini belirterek, DİR yerine yerli üretimin desteklenmesini, toptan ette olduÄŸu gibi perakende satışlarda da katma deÄŸer vergisinin yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesini ve ihracat yapanlara kilo başına 1 Avro destek verilmesini önerdi.
Özetle, DİR kapsamında et ithalatına izin vermek zaten dışa bağımlı hale gelen hayvancılığın sonu olur. Büyük zorluklarla üretimi sürdürmeye çalışan besicilerin de sektörden çekilmesine, bugüne kadar verilen ve bundan sonra verilecek düşük faizli kredilerin heba olmasına neden olur. Yatırım yapanlar hüsrana uğrar. Çünkü, hangi sektörde olursa olsun Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ithalat en başta o ürünün üretimini yapanları yani üreticileri zarara uğratır. Türkiye, gerçekten et ve et ürünleri ihraç edecekse yem maliyetini aşağı çekecek önlemler alabilir. Vergi düzenlemesi yapılabilir. İhracat yapacaklara, ihracat desteği sağlanabilir. Bunun yerine içerdeki üreticiyi değil, dışarıdaki üreticiyi destekleyen DİR kapsamında ithalat yaparsanız, bu hayvancılığın sonu olur.
Ali Ekber YILDIRIM
www.tarimdunyasi.net
"Ali Ekber YILDIRIM" bütün yazıları için tıklayın...