Tayfun ÖZKAYA
KÃœRESELLEÅžEN SÃœT
Tayfun Özkaya 29.2.2012
Model 1: Brezilya ve ABD’den GDO’lu mısır ve soyalar ithal edilir. Bunlar olmaksızın hayvan beslenemeyeceÄŸi ileri sürülür. Ayrıca GDO’ya karşı olanların teknoloji düşmanı olduÄŸu söylenir. Yem hammaddeleri Orta Anadolu’da bir yem fabrikasına süt yemi haline getirilmek için taşınır. Yemlerin bir kısmı bozulursa aflotoksin sorunu çıkabilir. Halk yatıştırılır. Süt yemleri Antalya’da süt üreticisine gelir. Ãœretilen çiÄŸ süt yabancı veya yerli sermaye elindeki bir süt fabrikasında UHT süt haline getirilmek için Ä°stanbul’a getirilir. UHT sütlerin bir kısmı Antalya’da marketlerde satışa çıkarılmak için tekrar Antalya’ya taşınır. Meraları geliÅŸtirmek için bir ÅŸey yapılmaz. ÇeÅŸitli hastalıklardan bizleri koruyan omega 3 ve CLA’nın sütteki oranları araÅŸtırılmaz. AraÅŸtırılsa bile halkı paniÄŸe sokmamak için üzerinde pek durulmaz. Çevreyi kirletecek dev hayvancılık iÅŸletmeleri desteklenir. BaÅŸka çare olmadığı, dünyada açlık olduÄŸu ileri sürülür. Model 2’yi savunanların hayalci olduÄŸu açıklanır. Bu inandırıcı bulunmazsa bunların Almanya’dan süt ithal edilmesini saÄŸlamaya çalışan Alman Vakıflarının ajanları olduÄŸu söylenir. Bu model toplumun %1’inin modelidir.
Model 2: Meraları geliÅŸtirmek için büyük çabalarda bulunulur. Meradan otlama her yıl biraz daha arttırılır. Süt yemi kullanımı her yıl biraz daha düşürülür. Sadece yaÄŸlı, proteinli ve mikropsuz sütlere deÄŸil, Omega 3 ve CLA’ca zengin, aflotoksinsiz ve antibiyotiksiz sütlere de prim verilir. Devlet kooperatifleri teÅŸvik eder. Antalya’da üretilen süt yerel kooperatiflerde pastörize edildikten sonra Antalya’daki tüketicilere satılır. ÇiÄŸ süt satışı üzerindeki baskılar kaldırılır. ÇiÄŸ süt satanlar için bazı standartlar hazırlanır ve sıkı bir ÅŸekilde denetlenir. Okullarda çocuklara süt verilir. Bu sütler kooperatiflerden satın alınır. Kooperatifler güçleninceye kadar devlet çiftçi eline geçen süt fiyatlarının adil bir düzeye gelmesi için doÄŸrudan alım yaparak destekler. Bunun için bir fon belirlenir. Bu model toplumun %99’unun modelidir.
Birinci model muazzam miktarda taşıma nedeniyle dünyayı ısıtacak sera gazları üretir. Süt içeni beslemez, hasta yapar. Çiftçinin eline geçen süt fiyatı düşüktür. Tüketicinin ödediği fiyat yüksektir. Birinci modelde daha az insan çalışır. Ancak tekellere çok para kazandırır.
Sizin modeliniz hangisi?
Tayfun ÖZKAYA
"Tayfun ÖZKAYA" bütün yazıları için tıklayın...
Tayfun Özkaya 29.2.2012
Model 1: Brezilya ve ABD’den GDO’lu mısır ve soyalar ithal edilir. Bunlar olmaksızın hayvan beslenemeyeceÄŸi ileri sürülür. Ayrıca GDO’ya karşı olanların teknoloji düşmanı olduÄŸu söylenir. Yem hammaddeleri Orta Anadolu’da bir yem fabrikasına süt yemi haline getirilmek için taşınır. Yemlerin bir kısmı bozulursa aflotoksin sorunu çıkabilir. Halk yatıştırılır. Süt yemleri Antalya’da süt üreticisine gelir. Ãœretilen çiÄŸ süt yabancı veya yerli sermaye elindeki bir süt fabrikasında UHT süt haline getirilmek için Ä°stanbul’a getirilir. UHT sütlerin bir kısmı Antalya’da marketlerde satışa çıkarılmak için tekrar Antalya’ya taşınır. Meraları geliÅŸtirmek için bir ÅŸey yapılmaz. ÇeÅŸitli hastalıklardan bizleri koruyan omega 3 ve CLA’nın sütteki oranları araÅŸtırılmaz. AraÅŸtırılsa bile halkı paniÄŸe sokmamak için üzerinde pek durulmaz. Çevreyi kirletecek dev hayvancılık iÅŸletmeleri desteklenir. BaÅŸka çare olmadığı, dünyada açlık olduÄŸu ileri sürülür. Model 2’yi savunanların hayalci olduÄŸu açıklanır. Bu inandırıcı bulunmazsa bunların Almanya’dan süt ithal edilmesini saÄŸlamaya çalışan Alman Vakıflarının ajanları olduÄŸu söylenir. Bu model toplumun %1’inin modelidir.
Model 2: Meraları geliÅŸtirmek için büyük çabalarda bulunulur. Meradan otlama her yıl biraz daha arttırılır. Süt yemi kullanımı her yıl biraz daha düşürülür. Sadece yaÄŸlı, proteinli ve mikropsuz sütlere deÄŸil, Omega 3 ve CLA’ca zengin, aflotoksinsiz ve antibiyotiksiz sütlere de prim verilir. Devlet kooperatifleri teÅŸvik eder. Antalya’da üretilen süt yerel kooperatiflerde pastörize edildikten sonra Antalya’daki tüketicilere satılır. ÇiÄŸ süt satışı üzerindeki baskılar kaldırılır. ÇiÄŸ süt satanlar için bazı standartlar hazırlanır ve sıkı bir ÅŸekilde denetlenir. Okullarda çocuklara süt verilir. Bu sütler kooperatiflerden satın alınır. Kooperatifler güçleninceye kadar devlet çiftçi eline geçen süt fiyatlarının adil bir düzeye gelmesi için doÄŸrudan alım yaparak destekler. Bunun için bir fon belirlenir. Bu model toplumun %99’unun modelidir.
Birinci model muazzam miktarda taşıma nedeniyle dünyayı ısıtacak sera gazları üretir. Süt içeni beslemez, hasta yapar. Çiftçinin eline geçen süt fiyatı düşüktür. Tüketicinin ödediği fiyat yüksektir. Birinci modelde daha az insan çalışır. Ancak tekellere çok para kazandırır.
Sizin modeliniz hangisi?
Tayfun ÖZKAYA
"Tayfun ÖZKAYA" bütün yazıları için tıklayın...