Foça’da bu kadar renk var mıydı?
Kadınlar, kadınlar…
Renkler en çok kadınlara yakışır bir de çocuklara. Dünyanın bütün renklerini taşır onlar, gezegenimizin devamlılığıdırlar. Rengârenk çiçek gibiydiler her biri o gün. Yazarıyla, çizeriyle, el emeği ürünleriyle ve Türk Sanat Müziği Korosu, Slow Food, Çevre ve Kültür Platformu, Kent Konseyi ve Kitap Kulübü üyeleriyle Foça’da cıvıl cıvıl bir gündü.
Aklım şaştı derler ya, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü kutlamalarına katılan kadınların yoğun ilgisi ve katılımı çok şaşırttı beni! Foça’da bu kadar kadın var mıymış (?) dedirten bir hayretle izledim onları o gün. Eşikteki beşikteki her yaştaki kadın ve çocuk oradaydı. İnsan sevinsin mi üzülsün mü bilemiyor! Kent ve kent insanının geleceğine ilişkin pek çok yararlı panel ve konferansın boş salonlarda gerçekleştiği düşünülürse bugünkü kalabalığın o toplantılara niçin gelemediği konusunda epey meraklandım doğrusu!
Biliyor musunuz, Reha Midilli Kültür Merkezi hıncahınç doldu taştı ve içeridekilerden çok fazlası yer olmadığı için geri dönmek zorunda kaldı. Diyorum ya, bu işte bir iş var! O kadar çok kadını evinden çıkarıp o salona aynı gün ve saatte getirebilen duygu her ne ise o duygunun benzeri ile kadınlar neler yapmaz? Sahi, diğer zamanlarda nerededir bu kadınlar? Kendilerinin, çocuklarının ve torunlarının geleceğine şekil veren hayati kararlarda nerededirler?
Burunlarının dibindeki Ağır Sanayi Bölgesi Aliağa’nın yaşamı tehdit eden termik santral artışını bu kadınlar engelleyemezler mi diye düşünmeden edemiyorum. Bunca kadın, anne ve büyükanne çok yakın çevrelerinde olup bitenin ne kadar farkında? Sahi, Foçalı kadınlar kendi havasına suyuna toprağına, sözün özü geleceğine sahip çıkmayı çok geç olmadan fark edebilecek mi?
Bilse, bunca kadın elbet bir şeyler yapmak üzere daha büyük kalabalıklar halinde tek yürek olur. Herhalde olur! Görünen o ki yeterince çoğuz, 8 Mart etkinlikleri bunu apaçık gösterdi!
Renkleri, evet solmasın renkleri kadınların...
www.ascifok.com
|