YEL DEĞİRMENLERİ…
Foça’nın önemli tarihi değerlerinden birisi de yel değirmenleridir. Adını verdikleri Değirmenlitepe’nin başlarında rüzgara kanat açan ama işlevlerini çoktandır yitiren; zamanın insafsız yıpratımına ve hoyrat ellerin acımasız tahribatına rağmen yıkık-dökük varlıklarını sürdürmeğe çalışan bu üretim araçlarının yapımı, 18.yüzyıla dayanmaktadır.
Foça ve Yeni Foça’da sayıları 27 kadar olduğu söylenen yel değirmenlerinden bugün geriye kalan yalnızca üç adettir.
Tam bunlar da göçüp yılacak derken beş yıl önce Prof.Dr.Ömer Özyiğit’in önerileri doğrultusunda ve Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’nın sponsorluğu ile Foça Belediyesi’nin katkıları sayesinde ayağa kaldırılmağa başlandı. Epey gecikmeli de olsa bu yıl bir tanesinin onarımı bitirildi. İki akşam önce de ışıklandırılarak Değirmenlitepe taçlandırıldı.
Artık geceleri de varlıklarını hissettirecekler…
Ne güzel…
Tüm emeği geçenlere gönülden teşekkürler…
Ben bu Değirmenlitepe’yi çok severim. Yaz kış, gece gündüz demeden ne zaman fırsat bulsam bir koşuda tırmanır, Foça’nın o görkemli manzarasını doya doya seyreder, hayallere dalarım…
Bir an; 2600 yıl geriye giderim. Çünkü o zamanlar Phokaia, dünyanın en büyük kentlerinden biridir. Karşımdaki liman vızır vızır çalışmakta; şimdi üzerinde oturduğum merdivenlerden yüzlerce Phokaia’lı, Kybele Kutsal Alanı’ndaki “sunak”a çıkmaktadır.
Anadolu’nun ilk tiyatrosu tam da burada yapıldığı için, 3500 kişinin seyrettiği oyundan gelen alkışlar ve sevinç çığlıkları kulaklarımı doldurmaktadır!..
Bir yandan da, M.Ö.5.yüzyılda yaşamış olan Karyalı Heredot’un:
“İon’lar, kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü altında ve en güzel iklimde kurmuşlar…” sözlerinin ne kadar doğru olduğunu düşünürüm.
Ve burada yaşadığım için Tanrı’ya binlerce kez dua ederim…
recboz48@gmail.com
|