Gelincikotu zamanındayız
Gelincikotunu bilirsiniz değil mi? Hani şu bildiğimiz kırmızı gelinciğin en körpe yeşil halini...
Ege'de gelincikotu Nisan ortasına kadar toplanabilir, tabi yağışlarla da ilgili. Sıcaklar ve yağış fazla olursa gelincik dallarının hepsi tomurcuğa durur, tarla ve bahçeleri kırmızıya boyar... Bilindiği üzere kırmızı gelincik şurubu mevsimi Mayıstır. Çocukluğumuzun gelincik tarlaları gelir aklıma; piknik yaptığımız günler, salıncaktan yuvarlanıp çimenlerle yeşillendiğimiz, turfanda domates biberin sayı ve gramla satın alındığı o eski günler. Turfanda salatalıkla patates salatası yapan annemizin sirke ve zeytinyağı şişesini kırmadan piknik alanına getirme gayretlerine anlam veremediğimiz, o en has, en lezzetli günler!
Okulların son günleridir artık; son notlar, kurtarma yazılıları, dörbuçuktan beş ile sınıf geçme ümitleri ve ergen çocuk olmanın en masum yürek pırpırları... Gelincik demetlerinin ellerimizi ve elbiselerimizi boyadığı o uzayan baharlarda Omo ve Tursil deterjanına güvenen annelerimizin gözü üstümüzde olduğu o en çocuk günlerimizi hatırlıyorsunuz değil mi?
Gelincik şerbeti yapabilme uğraşımıza annelerimizin "olmaz" demeyip yine de, boynu bükülen gelincik çiçeklerini çaktırmadan çöpe attığını bildiğimiz o eski zamanları andım işte birden. Kırmızı gelincikler açmadı henüz, bir de açsalar...
Gelincikotu için tam, "tek başına değil de karışık ot yemeği ve börek için ot çeşidi olarak kurtarıcıdır." diyecektim ! Daldım gittim, bahar sanrılarına tutuldum yine... Yok yok, "yaşlanıyoruz" demiyorum. Bundan böyle bilgelik çağımızın incilerini döküyoruz diyeceğim!
www.ascifok.com
|