DÜNYA GÖRÜŞÜ / Oğuz ÖZÜGÜL
Oğuz ÖZÜGÜL

Oğuz ÖZÜGÜL

DÜNYA GÖRÜŞÜ



Felsefe sözlüğü dünya görüşünü, insanın bütün düşünce ve duyguları arasında tutarlık sağlayan genel bilimsel kanı, diye tanımlar. Herkes dünyayı kendince tasarlar. Hatta gelişmiş memeli hayvanların bile çevreleri hakkında duyusal bir tasarımı vardır. Ancak dünya görüşü kavramı bilimsellik nesnelliğini içerir ve bir dünya görüşü kazanmak için insanın gerçekten aydın olması gerekir.

İnsanlar yakın çevrelerinin dışına çıkabilir. Ve her sınır onlara bu sınırı aÅŸmak için bir neden oluÅŸturmuÅŸtur. ÖrneÄŸin Grekler ve Romalılar, kendileri dışındaki halkları barbar saymışlar, ama geniÅŸleme çabaları yüzünden onlarla uzlaÅŸmak zorunda kalmışlardır. Geç OrtaçaÄŸ’da yeni ticaret yolları aramaya ve yeryüzünü araÅŸtırmaya baÅŸlanmış, öte yandan dünyanın, evrenin merkezi olduÄŸu konusunda kuÅŸkular doÄŸmuÅŸtur. Gökbilimcilerin yeni “evren imgesi” bu evren anlayışını deÄŸiÅŸtirmiÅŸtir.

Felsefe ise kısmen baÅŸka yolları izler, yüzeysel evren imgesini geniÅŸletmeyi deÄŸil, evreni ve onu yöneten ilkeleri idrak etmeyi ister. Bu spekülasyonun doruk noktası, Hegel’in mutlak idealizmidir. Hegel, kendi mantığını, evrenin yaratılışından önce tanrının düşünceleri olarak ve maddi ilkeleri ise tanrının insanda ifadesini bulan özbilinci olarak belirler ve bu konuda ayak direr.

Hegel’den sonra felsefe, ilkeler sisteminin yerine bir “dünya görüşü” geçirir, böylece evreni bütün olarak bir sistem içinde kavramanın olanaksızlığına, öte yandan da evrenin bütünlüğüne dayalı bir görüş tarzına duyulan ihtiyaca tepki verir. Zira insan, bütün olarak bir evren yorumundan ayrılamaz, onun bir bütünlük bilincine ihtiyacı vardır, bu olmadan rasyonel bir varlık olarak varoluÅŸunu sürdüremez. “Dünya görüşü” olarak bir felsefe birçok sorun içerir. Evrene bütün olarak bakmak mümkün deÄŸildir. GüneÅŸ merkezli evren imgesi bile bir imge deÄŸildir, çünkü çıplak gözle asla gözlemlenemez.

Bu yüzden felsefenin ilkesel bilgileri ve tekil bilimlerin yasalara iliÅŸkin bilgileri sona erdiÄŸi zaman, akıldışılık, ideoloji, boÅŸinanç ve dinsel saçmalıklar yayılmaya baÅŸlar. Evrensel ilkeler sistemini olanaksız diye idrak eden ve “dünya görüşü”nü her zaman akıldışılığa baÄŸlı gören bugünün düşünce dünyası da bu ikilemden kurtulamamıştır.

Felsefi disiplin olarak etik’te de gerekçeli bir ahlak yasası vardır, buna göre insana karşı sırf bir araç deÄŸil, daima bizatihi amaç olarak davranmalıdır; ama ebedi bir barışın hüküm sürmesi için, bunun insan dünyasında nasıl baÅŸarıya ulaÅŸacağı ise çözülmemiÅŸ bir sorundur.

Evrene iliÅŸkin eksiksiz sistematik bir ilkeler bilgisi mevcut deÄŸildir. Geriye, bilgilerimizdeki bu boÅŸluÄŸa razı olmaktan ya da araÅŸtırmaya devam etmekten baÅŸka bir ÅŸey kalmıyor. “Dünya görüşü”, bugün hâlâ evreni kavramak istemeyi reddetmektir.


Oğuz ÖZÜGÜL

oguzozugul@hotmail.com



2 Nisan 2012 Pazartesi / 2508 okunma



"Oğuz ÖZÜGÜL" bütün yazıları için tıklayın...