Seyfi GÜL
HERKES DONDURMASINA, O FOÇA’YA AÅžIK- DONDURMACI. NAZMİ USTA
Nazmi Usta’nın Girit Dondurması’ndan yemek Foça’da gelince yapılması gereken beÅŸ ÅŸeyden biri olarak sayılır. 26 yıldır burada dondurma yapıyor. Foçalıların ve Foça ziyaretçilerinin, açık olduÄŸu her dönemde önünde kuyruklar oluÅŸturduÄŸu mekanı, yaz gelmeden dolup taÅŸmaya baÅŸladı bile.
TÜRKÇEYİ 16 YAŞINDAN SONRA ÖĞRENDİM
Herkesin tanıdığı ama soyadını pek kimsenin bilmediÄŸi Nazmi AltıntaÅŸ(51) Girit Sakız Dondurması’nın öyküsünü anlatırken adeta kendinden geçiyor. Müşterilerin kendisini Giritli sandıklarını ama Makedonya’dan Türkiye’ye göç etmiÅŸ Arnavut kökenli bir ailenin çocuÄŸu olduÄŸunu söylüyor. Dedesi 1930’lu yıllarda Bulgaristan’ın Stara Zagora kentinde Bozacılık yapmış. İkinci Dünya Savaşı sıralarında aile tekrar Makedonya’ya dönmüş. Tetova’da (Osmanlı dönemindeki adı Kalkandelen)’de boza, pasta ve dondurmacılık yapmaya baÅŸlamışlar. Babası dondurma ustasıymış. Bugün Bolu Mengen deyince nasıl yemek ustaları akla gelirse, o zamanın Kalkandeleni de bu ürünlerin ustalarıyla tüm Balkan’larda tanınırmış. 1977 Yılında Türkiye’ye göç etmiÅŸler. 16 yaşında iken Kırklareli’ne yerleÅŸtiklerinde hiç Türkçe bilmiyormuÅŸ. Türkçe’yi bu yaÅŸtan sonra öğrenmiÅŸ.
FOÇA’YA TESADÜFEN GEZMEYE GELDİM
1987 yılında gezmek amacıyla yollara çıkmış. Tesadüfen yolu Foça’ya düşmüş. Bayılmış. Ben burada hem yaÅŸarım hem de ekmeÄŸimi çıkarırım demiÅŸ. İlk dondurmacılığına seyyar olarak sokakta baÅŸlamış. İlk zamanlarda yılın 6 ayı dondurma satmış. Sonra giderek bu süre sekiz aya çıkmış. Mevsimler sıcak giderse dokuzu bulduÄŸunu söylüyor. .
“Foça beni kabul etti. Ben de Foça için her yıl yeni bir ÅŸey nasıl yaparım, diye düşünmeye baÅŸladım” diyor. Bazen havalar iyi gittiÄŸinde Ocak ayında gelip dükkanı açtığını ve dondurma yaptığını anlatıyor.
USTAM OLMADI USTALARDAN BİLGİ ÇALDIM
“Hayata gözlerimi bu meslekle açtım, kısa bir süre önce bu meslekten emekli oldum. Bu ay ilk emekli aylığımı da aldım. Foça’da 26.ncı yılım. Babam dondurma ustasıydı. Ondan çok ÅŸey öğrendim. Ama öğrendiÄŸimle yetinmedim. Ustam olmadı ama, mesleÄŸini yapan her ustadan bir ÅŸeyler aldım, ya da onu izleyip bilgisinden çaldım”
EGE’YE GELMEDEN KARADUT’U SAKIZI BİLMEZDİM
“Ege’ye gelene kadar ben Karadut’u bilmezdim. Sakız’ı bilmezdim. İlk tanındığım ad ‘Roma Dondurması’dır. Benim müşterimin çokluÄŸunu gören diÄŸer dondurmacılar levhalarını “Roma İtalyan Tipi””Roma Kornet””Hakiki Roma””DedeoÄŸlu Roma””Spesiyal Roma” gibi taklit isimlerle deÄŸiÅŸtirmeye baÅŸladılar. Bir gün Foça’da İyigün pansiyonun sahibi Giritli Hüseyin Amca bana Sakız ikram etti. Bunu al git dondurma yap dedi. Ben de eÄŸer bundan güzel bir dondurma yaparsam dükkanın adını “Girit Sakız Dondurması” olarak deÄŸiÅŸtireceÄŸim dedim. 2000 yılından beri firmamın adı bu. Eskiden Roma dondurması yaparken tek tip ve bilinen usulde yapardım. Bu adımla birlikte kendime özgü dondurmalar yapmaya baÅŸladım.
30.NCU ÇEŞİT İÇİN ÇALIŞIYORUM
Antep Fıstıklı, Bademli, Cevizli, Cookies, Karamel, Kapuçino, Blue Sky, Kakaolu, Krokanlı, Sakızlı, Parça Çikolatalı, Vanilyalı, Naneli, Borovinka, Çilekli, Karadut, Kayısılı, Kavunlu, Kivili, YoÄŸurtlu, Limonlu, Muzlu, Meyve Kok, Böğürtlenli, Frambuazlı, ViÅŸneli, Meyveli YoÄŸurtlu olmak üzere 28 çeÅŸit her ÅŸeyiyle formülünü sabitlediÄŸim dondurmam var. Tabii bunları meyvelerin yetiÅŸme zamanında yaptığım için bazıları varken, bazıları bulunmaz. Åžeftali varken kayısı olmaz, karadut varken böğürtlen olmaz. Sadece Kivi, Blue Sky, Borovinka gibi dondurmaları konsantre ürünlerle yapıyorum. DiÄŸerlerinin tamamı özel olarak getirdiÄŸim taze meyvelerdendir. Müşteri tabelaya bakar. Kırmızı bantlı çeÅŸitler vardır. Sarı bantla iÅŸaretlediklerim ise o gün yoktur ”
ERKEK İNCİR’DEN, KEKİK’TEN DONDURMA
“Bu sene yenilik olarak erkek incirden dondurma yaptım. Gene Ege’ye has bir ÅŸeyden diÄŸeri geliyor. Zeytin’den yaptılar olmadı. Tutmadı. Herkes bir ÅŸeyler yaptı. Olmadı. Ben Kekik’ten yapacağım. Tutacağına, olay yaratacağına inanıyorum, kendime güveniyorum.
“Süt’ü dönem boyunca sadece bana mal getiren Teoman adlı Foçalı bir üreticiden, yetmezse Foça mandırasından temin ediyorum.
“Ben Foça’da kendimi buldum. MesleÄŸimi burada geliÅŸtirdim. Ben Foça’yla beraber büyüdüm. Hem maddi, hem manevi açıdan.”
HER YERDEN TELEFONLA SİPARİŞ GELİYOR
“Geçen Cuma açtım dükkanı. Bir haftada 17 çeÅŸide ulaÅŸtım. Türkiye’nin çeÅŸitli yerlerinden sipariÅŸ alıyorum. İki gün içinde ulaÅŸacak her yere dondurma gönderiyorum.” 0 544 580 0 580 no.lu telefona alo dediklerinde 48 saat içinde ellerinde. Yurt dışından da arayanlar var ama uçaklar dondurma kabul etmiyor.”
“Müşterilerim benim ailem gibi. Akrabalarım gibi. Hem dondurma yemeye hem muhabbete geliyorlar.”
MUTFAĞA ZORLA GÖTÜRÜYORUM
“Müşterilerim bazen dondurmayı nerede, nasıl yaptığımı soruyorlar. Bazılarını zorla mutfaÄŸa götürüyorum. Gösteriyorum. Kimi soruyor Antep’in neden yeÅŸil deÄŸil, öbür dondurmacıların ki yemyeÅŸil. Ben de kullandığım Antep’i gösteriyorum. Kendi verdiÄŸi yeÅŸil bu diyorum. Konsantreden yaptığım 4 çeÅŸidim var. Bunları da dondurulmuÅŸ meyvelerle yapıyorum. DiÄŸerleri hep tazeden. Mutfağım her an herkese açık.”
“Yazın yoÄŸun dönemde 5 kiÅŸi, artı eÅŸimle birlikte altı kiÅŸi çalışıyoruz. Sabah sekizden sabaha karşı dörde kadar açık kalıyoruz.”
FOÇALILAR BANA “HADİ SEN ADAM OL” DEDİLER
“Beni Foçalılar bu mekana zoraki soktular. Ben sokaktaydım. Hadi sen adam ol diye diye zorla mekan sahibi yaptılar. Hiçbir dondurmacıda olmayan ruhsatları aldırdılar. Üretim sertifikası çıkarttırdılar. Makinem bir’di. Åžimdi üç tane oldu. Deep freeze’ler yetmez oldu, soÄŸuk hava deposu yaptırdım. Bunları hep bana Foçalılar verdi. Foçalılar ve Foçalı konuklar.”.
“Beni müşterim yönlendirir. Biri geldi dedi ki bu makinayla çalışılmaz. Öteki dedi ki bakır kazanla süt piÅŸmez. Makinanı deÄŸiÅŸtir, kazanını deÄŸiÅŸtir. DeÄŸiÅŸtirdim. Daha iyiye, daha sıhhi olana çevirdim. Bazı yeni çıkan modeller benim dondurmama uygun deÄŸil. Onları özellikle almıyorum. İtalyan tipi, krem tipi dondurma makinaları bana uygun deÄŸil. Ben babamın, dedemin yaptığı gibi dondurma yapıyorum. Burada kuyruklar oluyorsa sebebi bu. Çünkü hakiki dondurma denilen ÅŸey bu. Bende sütte hakiki, sahlepte hakiki, meyvede hakiki”.
“Külahın, kornetin hamurunu kendim hazırlıyorum. Yaz döneminde güçlü bir yardımcı tutuyorum. Bütün gün kornet piÅŸiriyor.”
ÇOCUKLAR OKUSUN, AMA BABA MESLEĞİ UNUTULMASIN
“51 yaşındayım. 26 yılım burada, bu iÅŸle geçti. Evliyim. Bir kızım, bir oÄŸlum var. Kızım İstanbul Üniversitesi İletiÅŸim Fakültesi’ni bitirdi. OÄŸlum bu yıl liseyi bitiriyor. İnÅŸallah o da bu yıl kazanır, üniversiteye girer. Bunların hepsini bana mesleÄŸim ve Foça saÄŸladı.
Çocuklarımın da sonuna kadar iyi eÄŸitim almasını istedim. Ama onların mayasında bu meslek var. Ailenin mayasında bu var. KardeÅŸim İzmir’de Ziraat Mühendisi. Bir nevi onun ayağıyla buraya adım attık. Ama ÅŸu an o da dondurmacı. Çocuklar okusun ama baba mesleÄŸi unutulmasın.”
“Çalışanım da aileden biri. 1995’ten beri beraberiz. Foçalı. DiÄŸeri Hayrabolu’dan geliyor beÅŸ yıldır. Süreklilik çok önemli. İşi bilenle çalışmak çok önemli. Temiz, düzgün insan bulmak çok önemli. ÇoÄŸu kiÅŸi onları evladım bilir. Ben de soranlara çocuÄŸum derim.”
“Foçalılar bana ÅŸikayete geliyor. Bu kuyruklar ne. Dondurma yiyemez olduk. Eski Nazmi’yi arıyoruz diyorlar. Takılalım. Birkaç kadeh atalım. Ama Nazmi artık.takılamaz. Gece gündüz kuyruk var diyorum. Eski muhabbetleri yapamaz oldum”
Giritli sandıkları gibi Foçalı da deÄŸil. Foça’da yerleÅŸik deÄŸil Nazmi Usta. Evi, ailesi 1998 yılından beri Çorlu’da. “Bir evim Çorlu’da, bir canım İstanbul’da aklım fikrim Foça’da” diyor.
KIŞIN FOÇAYA TATİLE GELİYORUM
“Kışın bir buçuk ay gelip Foça’da kendimce tatil yapıyorum. Kendimi izinli sayıyorum. Dostlarımla vakit geçiriyorum. Mecburiyetten Çorlu’ya gidiyorum. Bana kalsa hiç gitmeyeceÄŸim”.
“Binamız 100 yıldan daha yaÅŸlı bir bina. Hem Foça’nın Sit yapısı, hem de müşteriler deÄŸiÅŸiklik yapmama izin vermiyorlar. GeniÅŸlemek, daha iyi hizmet vermek istiyorum. Olmaz buradan ayrılamazsın diyorlar. Ege’de gördüm. Bütün dondurmacılar sokakta. Ama bir fırtına, bir toz toprak, bir yaÄŸmur. Külahlar bir yerde, dondurma bir yerde. Ne temizlik kaldı. Ne hijyen. Dondurmaya su kaçtı. Tadı kaçtı. Bana ters geliyor. Åžimdi soÄŸukta bile, yaÄŸmurda bile dondurma satıyorum.”
FOÇALIYA DA FOÇA’YA GELENLERE DE MİNNETTARIM
“Yugoslavya’da 16 yıl yaÅŸadım. Kırklareli’nde 10 yıl yaÅŸadım. Çorlu’da 20 yıla yakındır yaşıyorum. Ama Foça’da dolu dolu 26 yıldır yaşıyorum. Ömrümün yarısından fazlası Foça’da geçti. Varlığımı burada edindim. Namımı burada duyurdum. İtibarımı burada kazandım. Åžimdi param olmasa, başım sıkışsa, kime gitsem derdime çare olur, yardıma koÅŸar. Foçalıya da, Foça’ya gelen turiste de, yerliye de, yabancıya da minnettarım.”
“Beni severler” diyor. “Dondurmamı, sohbetimi, bazen terslik yapan Arnavut damarımı severler. Ben de onlara canımı veririm” diyor.
Heyecanı diniyor, aceleci konuşması sakinleşiyor. Karaburun tarafında kızıllaşıp batmakta olan güneşe bakıyor. Gözleri doluyor.
“Çoluk, çocuÄŸuma vasiyet ettim. EÄŸer Çorlu’da bile ölürsem, aman ha beni oralarda bırakmayın. Cenazemi Foça’ya getirin.” Diyor.
“Ben Foça’ya aşığım.”
Seyfi GÜL
"Seyfi GÜL" bütün yazıları için tıklayın...
Nazmi Usta’nın Girit Dondurması’ndan yemek Foça’da gelince yapılması gereken beÅŸ ÅŸeyden biri olarak sayılır. 26 yıldır burada dondurma yapıyor. Foçalıların ve Foça ziyaretçilerinin, açık olduÄŸu her dönemde önünde kuyruklar oluÅŸturduÄŸu mekanı, yaz gelmeden dolup taÅŸmaya baÅŸladı bile.
TÜRKÇEYİ 16 YAŞINDAN SONRA ÖĞRENDİM
Herkesin tanıdığı ama soyadını pek kimsenin bilmediÄŸi Nazmi AltıntaÅŸ(51) Girit Sakız Dondurması’nın öyküsünü anlatırken adeta kendinden geçiyor. Müşterilerin kendisini Giritli sandıklarını ama Makedonya’dan Türkiye’ye göç etmiÅŸ Arnavut kökenli bir ailenin çocuÄŸu olduÄŸunu söylüyor. Dedesi 1930’lu yıllarda Bulgaristan’ın Stara Zagora kentinde Bozacılık yapmış. İkinci Dünya Savaşı sıralarında aile tekrar Makedonya’ya dönmüş. Tetova’da (Osmanlı dönemindeki adı Kalkandelen)’de boza, pasta ve dondurmacılık yapmaya baÅŸlamışlar. Babası dondurma ustasıymış. Bugün Bolu Mengen deyince nasıl yemek ustaları akla gelirse, o zamanın Kalkandeleni de bu ürünlerin ustalarıyla tüm Balkan’larda tanınırmış. 1977 Yılında Türkiye’ye göç etmiÅŸler. 16 yaşında iken Kırklareli’ne yerleÅŸtiklerinde hiç Türkçe bilmiyormuÅŸ. Türkçe’yi bu yaÅŸtan sonra öğrenmiÅŸ.
FOÇA’YA TESADÜFEN GEZMEYE GELDİM
1987 yılında gezmek amacıyla yollara çıkmış. Tesadüfen yolu Foça’ya düşmüş. Bayılmış. Ben burada hem yaÅŸarım hem de ekmeÄŸimi çıkarırım demiÅŸ. İlk dondurmacılığına seyyar olarak sokakta baÅŸlamış. İlk zamanlarda yılın 6 ayı dondurma satmış. Sonra giderek bu süre sekiz aya çıkmış. Mevsimler sıcak giderse dokuzu bulduÄŸunu söylüyor. .
“Foça beni kabul etti. Ben de Foça için her yıl yeni bir ÅŸey nasıl yaparım, diye düşünmeye baÅŸladım” diyor. Bazen havalar iyi gittiÄŸinde Ocak ayında gelip dükkanı açtığını ve dondurma yaptığını anlatıyor.
USTAM OLMADI USTALARDAN BİLGİ ÇALDIM
“Hayata gözlerimi bu meslekle açtım, kısa bir süre önce bu meslekten emekli oldum. Bu ay ilk emekli aylığımı da aldım. Foça’da 26.ncı yılım. Babam dondurma ustasıydı. Ondan çok ÅŸey öğrendim. Ama öğrendiÄŸimle yetinmedim. Ustam olmadı ama, mesleÄŸini yapan her ustadan bir ÅŸeyler aldım, ya da onu izleyip bilgisinden çaldım”
EGE’YE GELMEDEN KARADUT’U SAKIZI BİLMEZDİM
“Ege’ye gelene kadar ben Karadut’u bilmezdim. Sakız’ı bilmezdim. İlk tanındığım ad ‘Roma Dondurması’dır. Benim müşterimin çokluÄŸunu gören diÄŸer dondurmacılar levhalarını “Roma İtalyan Tipi””Roma Kornet””Hakiki Roma””DedeoÄŸlu Roma””Spesiyal Roma” gibi taklit isimlerle deÄŸiÅŸtirmeye baÅŸladılar. Bir gün Foça’da İyigün pansiyonun sahibi Giritli Hüseyin Amca bana Sakız ikram etti. Bunu al git dondurma yap dedi. Ben de eÄŸer bundan güzel bir dondurma yaparsam dükkanın adını “Girit Sakız Dondurması” olarak deÄŸiÅŸtireceÄŸim dedim. 2000 yılından beri firmamın adı bu. Eskiden Roma dondurması yaparken tek tip ve bilinen usulde yapardım. Bu adımla birlikte kendime özgü dondurmalar yapmaya baÅŸladım.
30.NCU ÇEŞİT İÇİN ÇALIŞIYORUM
Antep Fıstıklı, Bademli, Cevizli, Cookies, Karamel, Kapuçino, Blue Sky, Kakaolu, Krokanlı, Sakızlı, Parça Çikolatalı, Vanilyalı, Naneli, Borovinka, Çilekli, Karadut, Kayısılı, Kavunlu, Kivili, YoÄŸurtlu, Limonlu, Muzlu, Meyve Kok, Böğürtlenli, Frambuazlı, ViÅŸneli, Meyveli YoÄŸurtlu olmak üzere 28 çeÅŸit her ÅŸeyiyle formülünü sabitlediÄŸim dondurmam var. Tabii bunları meyvelerin yetiÅŸme zamanında yaptığım için bazıları varken, bazıları bulunmaz. Åžeftali varken kayısı olmaz, karadut varken böğürtlen olmaz. Sadece Kivi, Blue Sky, Borovinka gibi dondurmaları konsantre ürünlerle yapıyorum. DiÄŸerlerinin tamamı özel olarak getirdiÄŸim taze meyvelerdendir. Müşteri tabelaya bakar. Kırmızı bantlı çeÅŸitler vardır. Sarı bantla iÅŸaretlediklerim ise o gün yoktur ”
ERKEK İNCİR’DEN, KEKİK’TEN DONDURMA
“Bu sene yenilik olarak erkek incirden dondurma yaptım. Gene Ege’ye has bir ÅŸeyden diÄŸeri geliyor. Zeytin’den yaptılar olmadı. Tutmadı. Herkes bir ÅŸeyler yaptı. Olmadı. Ben Kekik’ten yapacağım. Tutacağına, olay yaratacağına inanıyorum, kendime güveniyorum.
“Süt’ü dönem boyunca sadece bana mal getiren Teoman adlı Foçalı bir üreticiden, yetmezse Foça mandırasından temin ediyorum.
“Ben Foça’da kendimi buldum. MesleÄŸimi burada geliÅŸtirdim. Ben Foça’yla beraber büyüdüm. Hem maddi, hem manevi açıdan.”
HER YERDEN TELEFONLA SİPARİŞ GELİYOR
“Geçen Cuma açtım dükkanı. Bir haftada 17 çeÅŸide ulaÅŸtım. Türkiye’nin çeÅŸitli yerlerinden sipariÅŸ alıyorum. İki gün içinde ulaÅŸacak her yere dondurma gönderiyorum.” 0 544 580 0 580 no.lu telefona alo dediklerinde 48 saat içinde ellerinde. Yurt dışından da arayanlar var ama uçaklar dondurma kabul etmiyor.”
“Müşterilerim benim ailem gibi. Akrabalarım gibi. Hem dondurma yemeye hem muhabbete geliyorlar.”
MUTFAĞA ZORLA GÖTÜRÜYORUM
“Müşterilerim bazen dondurmayı nerede, nasıl yaptığımı soruyorlar. Bazılarını zorla mutfaÄŸa götürüyorum. Gösteriyorum. Kimi soruyor Antep’in neden yeÅŸil deÄŸil, öbür dondurmacıların ki yemyeÅŸil. Ben de kullandığım Antep’i gösteriyorum. Kendi verdiÄŸi yeÅŸil bu diyorum. Konsantreden yaptığım 4 çeÅŸidim var. Bunları da dondurulmuÅŸ meyvelerle yapıyorum. DiÄŸerleri hep tazeden. Mutfağım her an herkese açık.”
“Yazın yoÄŸun dönemde 5 kiÅŸi, artı eÅŸimle birlikte altı kiÅŸi çalışıyoruz. Sabah sekizden sabaha karşı dörde kadar açık kalıyoruz.”
FOÇALILAR BANA “HADİ SEN ADAM OL” DEDİLER
“Beni Foçalılar bu mekana zoraki soktular. Ben sokaktaydım. Hadi sen adam ol diye diye zorla mekan sahibi yaptılar. Hiçbir dondurmacıda olmayan ruhsatları aldırdılar. Üretim sertifikası çıkarttırdılar. Makinem bir’di. Åžimdi üç tane oldu. Deep freeze’ler yetmez oldu, soÄŸuk hava deposu yaptırdım. Bunları hep bana Foçalılar verdi. Foçalılar ve Foçalı konuklar.”.
“Beni müşterim yönlendirir. Biri geldi dedi ki bu makinayla çalışılmaz. Öteki dedi ki bakır kazanla süt piÅŸmez. Makinanı deÄŸiÅŸtir, kazanını deÄŸiÅŸtir. DeÄŸiÅŸtirdim. Daha iyiye, daha sıhhi olana çevirdim. Bazı yeni çıkan modeller benim dondurmama uygun deÄŸil. Onları özellikle almıyorum. İtalyan tipi, krem tipi dondurma makinaları bana uygun deÄŸil. Ben babamın, dedemin yaptığı gibi dondurma yapıyorum. Burada kuyruklar oluyorsa sebebi bu. Çünkü hakiki dondurma denilen ÅŸey bu. Bende sütte hakiki, sahlepte hakiki, meyvede hakiki”.
“Külahın, kornetin hamurunu kendim hazırlıyorum. Yaz döneminde güçlü bir yardımcı tutuyorum. Bütün gün kornet piÅŸiriyor.”
ÇOCUKLAR OKUSUN, AMA BABA MESLEĞİ UNUTULMASIN
“51 yaşındayım. 26 yılım burada, bu iÅŸle geçti. Evliyim. Bir kızım, bir oÄŸlum var. Kızım İstanbul Üniversitesi İletiÅŸim Fakültesi’ni bitirdi. OÄŸlum bu yıl liseyi bitiriyor. İnÅŸallah o da bu yıl kazanır, üniversiteye girer. Bunların hepsini bana mesleÄŸim ve Foça saÄŸladı.
Çocuklarımın da sonuna kadar iyi eÄŸitim almasını istedim. Ama onların mayasında bu meslek var. Ailenin mayasında bu var. KardeÅŸim İzmir’de Ziraat Mühendisi. Bir nevi onun ayağıyla buraya adım attık. Ama ÅŸu an o da dondurmacı. Çocuklar okusun ama baba mesleÄŸi unutulmasın.”
“Çalışanım da aileden biri. 1995’ten beri beraberiz. Foçalı. DiÄŸeri Hayrabolu’dan geliyor beÅŸ yıldır. Süreklilik çok önemli. İşi bilenle çalışmak çok önemli. Temiz, düzgün insan bulmak çok önemli. ÇoÄŸu kiÅŸi onları evladım bilir. Ben de soranlara çocuÄŸum derim.”
“Foçalılar bana ÅŸikayete geliyor. Bu kuyruklar ne. Dondurma yiyemez olduk. Eski Nazmi’yi arıyoruz diyorlar. Takılalım. Birkaç kadeh atalım. Ama Nazmi artık.takılamaz. Gece gündüz kuyruk var diyorum. Eski muhabbetleri yapamaz oldum”
Giritli sandıkları gibi Foçalı da deÄŸil. Foça’da yerleÅŸik deÄŸil Nazmi Usta. Evi, ailesi 1998 yılından beri Çorlu’da. “Bir evim Çorlu’da, bir canım İstanbul’da aklım fikrim Foça’da” diyor.
KIŞIN FOÇAYA TATİLE GELİYORUM
“Kışın bir buçuk ay gelip Foça’da kendimce tatil yapıyorum. Kendimi izinli sayıyorum. Dostlarımla vakit geçiriyorum. Mecburiyetten Çorlu’ya gidiyorum. Bana kalsa hiç gitmeyeceÄŸim”.
“Binamız 100 yıldan daha yaÅŸlı bir bina. Hem Foça’nın Sit yapısı, hem de müşteriler deÄŸiÅŸiklik yapmama izin vermiyorlar. GeniÅŸlemek, daha iyi hizmet vermek istiyorum. Olmaz buradan ayrılamazsın diyorlar. Ege’de gördüm. Bütün dondurmacılar sokakta. Ama bir fırtına, bir toz toprak, bir yaÄŸmur. Külahlar bir yerde, dondurma bir yerde. Ne temizlik kaldı. Ne hijyen. Dondurmaya su kaçtı. Tadı kaçtı. Bana ters geliyor. Åžimdi soÄŸukta bile, yaÄŸmurda bile dondurma satıyorum.”
FOÇALIYA DA FOÇA’YA GELENLERE DE MİNNETTARIM
“Yugoslavya’da 16 yıl yaÅŸadım. Kırklareli’nde 10 yıl yaÅŸadım. Çorlu’da 20 yıla yakındır yaşıyorum. Ama Foça’da dolu dolu 26 yıldır yaşıyorum. Ömrümün yarısından fazlası Foça’da geçti. Varlığımı burada edindim. Namımı burada duyurdum. İtibarımı burada kazandım. Åžimdi param olmasa, başım sıkışsa, kime gitsem derdime çare olur, yardıma koÅŸar. Foçalıya da, Foça’ya gelen turiste de, yerliye de, yabancıya da minnettarım.”
“Beni severler” diyor. “Dondurmamı, sohbetimi, bazen terslik yapan Arnavut damarımı severler. Ben de onlara canımı veririm” diyor.
Heyecanı diniyor, aceleci konuşması sakinleşiyor. Karaburun tarafında kızıllaşıp batmakta olan güneşe bakıyor. Gözleri doluyor.
“Çoluk, çocuÄŸuma vasiyet ettim. EÄŸer Çorlu’da bile ölürsem, aman ha beni oralarda bırakmayın. Cenazemi Foça’ya getirin.” Diyor.
“Ben Foça’ya aşığım.”
Seyfi GÜL
"Seyfi GÜL" bütün yazıları için tıklayın...
