İlk 'yeryüzü' pazarımız Foça'da...
Ülkemizin ilk 'yeryüzü pazarı', 'Slow Food - Zeytindalı Birliği'nin çabalarıyla Foça'da kuruldu.
Yeryüzü pazarları, yerel gıdaları ve üreticilerini daha iyi tanımak; halkı bunlar hakkında bilgilendirmek ve bu ürünlere yönlendirmek amacını güdüyor. Bu pazarda satılacak tüm mallar Slow Food'un şart koştuğu üzere 'iyi, temiz ve adil' olmak zorunda.
Slow Food hareketi, hızlı yaşam temposuna karşı bir duruş geliştirmek, yok olmaya yüz tutmuş yerel yeme-içme alışkanlıklarını korumak amacıyla başladı. Genel olarak insanların yedikleri yemeğe, gıda ürünlerinin nereden geldiğine ve yemek tercihlerimizin dünyayı nasıl etkilediğine olan ilginin azalmasına da karşı duruyor... Bu amaçla 1989 yılında, kar amacı gütmeyen ve üyelerinin desteğiyle işleyen bu örgüt kurulmuş. Slow Food, bir anlamda da yiyip içmekten zevk alan ama yediklerine karşı sorumluluk bilinci de geliştirenleri bir araya getirmiş.
YEREL BİRLİK FELSEFESİ
Bu hareket, 'convivium'lar, yani 'yerel birlik'ler aracılığıyla felsefesini dünyanın dört bir yanına yayarken, ilkelerini gerçekleştirmeyi de öngörüyor. Her bir 'yerel birlik', kendi ilgi alanına ve hedeflerine göre etkinliklerinin çerçevesini belirliyor. Üyeleri bir araya getiren bu etkinliklerse çok çeşitli ve keyifli... Birlikte yemek yeme zevkinin paylaşılacağı organizasyonlar ya da tadımlardan tutun da organik çiftliklerin ve yerel üreticilerin ziyaretlerine; konferans veya panellerden film festivallerine; çocuklar ve yetişkinler için tat eğitimi kurslarından yerel destekli tarımsal faaliyetlerin ve 'yeryüzü pazarları'nın teşvikine kadar uzanıyor. İşte bu anlamda, ülkemizin ilk 'yeryüzü pazarı' da, 'Slow Food - Zeytindalı Birliği'nin çabalarıyla Foça'da kuruldu ve tescillendi.
Geçtiğimiz günlerde Slow Food hareketinin 2 numaralı ismi ve Biyolojik Çeşitlilik Vakfı Başkanı Piero Sardo ile Slow Food yönetiminden Michele Rumiz, Foça'ya gelerek 'yeryüzü pazarı' için Foça'ya destek verdiler. Türkiye'deki Slow Food üyeleriyle birlikte Foça'yı gezdiler, günümüzde Fransa'daki birçok üzümün atası olarak kabul edilen Foçakarası bağlarını gezdiler.
Slow Food, Foça lideri Gül Girişmen, yerel üreticilerle tüketicileri bir araya getirmenin ardından, Foça'yı ve ülkemizi, uluslararası alanda tanıtım aşamasına geldiklerini söylüyor. Girişmen, 'Yeryüzü pazarları bir zincir... Dünyadaki yerel gıda meraklıları, bu pazarları geziyorlar. Pazarımız giderek daha da büyüyecek ve etkin hale gelecek. Konuklarımız bunu incelemek ve onay vermek için buradalar. Türkiye'de ilk kez Foça bu unvanı alacak. Bu aşamaya gelmemizde, şimdi de aramızda olan Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ'ın büyük desteği ve katkıları var' diyor. Geçtiğimiz günlerde Gökhan Demirağ'ın ziyaretine gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da Slow Food üyesi oldu.
KURULUŞ AMACI NE?
Yeryüzü pazarları, yerel gıdaları ve üreticilerini daha iyi tanımak; halkı bunlar hakkında bilgilendirmek ve bu ürünlere yönlendirmek amacını güdüyor. Aynı zamanda, yemek yemeyi, sağlıklı ve doğru tarımsal faaliyetle ilişkilendiren insanlar arasında iletişim ağları kuruyor. Slow Food hareketi, 'tüketici' sözcüğüne karşı, 'ortak üretici' kavramını ortaya atıyor. 'Ortak üretici', 'tüketici'ye atfedilen edilgen rolle yetinmemek anlamına geliyor. Çünkü bu kavram, tükettiği gıdayı kimin, hangi koşullarda, nasıl ürettiğiyle ve bu süreçte karşılaşılan sorunlarla da yakından ilgilenen kişiyi kastediyor.
Ülkemizde ilk kez Foça'da kurulan ama önümüzdeki günlerde yenilerinin de açılması beklenen 'yeryüzü pazarları', Slow Food felsefesinin kılavuzluğunda oluşturulan çiftçi pazarları anlamına geliyor. Yerel topluluklar tarafından işletilen bu pazarlar, aynı zamanda yerel gıda üreticilerinin tüketiciye, sağlıklı ve kaliteli yiyecekleri uygun fiyatlarla ulaştırdığı, bu sayede de çevreci ve sürdürülebilir yöntemlerin garanti altına alındığı önemli buluşma noktaları... Üstelik böylece, yerel toplulukların gıda kültürleri koruma altına alınmış, biyolojik çeşitlilik de korunmuş oluyor.
KİMLER VAR?
Gerçekten önemli bir işlevi üstlenen bu pazarlarda üreticiler, yerel yönetimler, yurttaşlar, Slow Food yerel birlikleri bir araya geliyor. Pazardaki yürütme kurulu, üreticileri seçmekten, pazarın faaliyetlerini duyurmaktan ve takip edilmesi gereken konuları belirlemekten sorumlu... Yürütme kurulu aynı zamanda, pazarın lojistik idaresini de gerçekleştiriyor; çöp azaltımı, biyolojik olarak parçalanabilen saf malzemelerin temini, geri dönüşüm ve enerji tasarrufu gibi konularda da son derece duyarlı davranıyor. Çevre bilinci her şeyden önemli...
ÜRETİCİLER İÇİN ŞARTLAR
Bu pazarlarda satış yapabilmek için, üreticiler, uygun koşullara sahip olduklarını kanıtlamak, göstermek zorunda. Pazarların odak noktasını oluşturan küçük ölçekli çiftçiler ve zanaatkarlar, burada büyük dağıtım zincirleriyle rekabet etmek zorunda kalmadıkları bir ortam buluyorlar.
Küçük ölçekli üretim, daha yüksek kalite ürünler ortaya çıkardığı için de doğal olarak tercih sebebi... Satıcılar ürünleri için makul fiyatlar biçmeyi ve çalışanlarına adil davranmayı da taahhüt ediyor. Satıcılardan talep edilen bir diğer önemli nokta da pazarda bizzat bulunmaları ve yalnızca kendi ürettikleri ürünleri satmaları... Satıcılardan, müşterileriyle doğrudan temas içinde olmaları; onlarla ürünler ve ürünlerin kalitesi, işleniş biçimi ve fiyatları konusunda da konuşmaya açık ve istekli davranmaları bekleniyor. Pazarda satış yapan üreticilerin, sınırları 'yeryüzü pazarı' tarafından belirlenen bölge dahilinde olmaları da isteniyor.
ÜRÜNLER 'İYİ, TEMİZ VE ADİL' OLMALI
'Yeryüzü pazarları'nda satılan ürünler, taze sebze-meyveden reçele; et ve süt ürünlerinden yumurta, bal, ekmeğe; tatlılardan yağlara çok geniş bir yelpazeyi kaplıyor. Bütün ürünler, Slow Food'un 'iyi, temiz ve adil' ilkelerine uygun olmak zorunda...
- İyi: Taze ve mevsiminde; sağlıklı, lezzetli, duyuları harekete geçiren ve tatmin eden...
- Temiz: Çevresel olarak da sürdürülebilir işleme ve üretim biçimlerine tabi tutulmuş, genleriyle oynanmamış yerel ürünler anlamında...
- Adil: Tüketiciler için ulaşılabilir fiyatlar, üreticiler için adil koşullar ve bedeller anlamında...
Bunların yanı sıra, pazara ev sahipliği yapan Slow Food birliği, gıda kültürünü korumak ve biyolojik çeşitliliği savunmak için de önayak oluyor.
Dünya çapında yeni 'yeryüzü pazarları' kuruldukça, deneyimlerin ve kaynakların paylaşıldığı önemli bir ağ oluşuyor. Bu ağla tecrübeler ve hikayeler aktarılırken, Slow Food ilkeleri de bir bir hayata geçiyor. Böylece Slow Food ağı, yerelden küresele doğru yol alıyor.
PAZAR KARDEŞLERİ
Her 'yeryüzü pazarı', kurumlar, dernekler, restoran sahipleri, pazarı kurmakla ve işletmekle yükümlü üreticilerden oluşan bir ağ kuruyor... Bu pazarların amaçları arasında, faaliyet alanlarını genişletmek ve yiyecek-içecek firmalarıyla okul kantinlerinin de katılımını sağlamak var. Foça'dan önce 'yeryüzü pazarı' ilan edilmiş kasabalar, 'gastronomik turlar'ın gezi alanları arasında sayılıyor çoktandır... Milano, Bükreş, Bolonya ve Tel Aviv gibi bazı büyük kentlerde de bu pazarlardan kuruluyor.
|