İzmir’in gözde turizm ilçelerinden Foça’nın Yenibağarası mahallesinde kurulmak istenen taş ocağı hakkında Foça’da Doğa ve Tarih Talanına Hayır Platformu tarafından basın açıklaması yapıldı.
Gözünüzü Taş Doyursun
2500 yıllık tarihi Pers Mezar Anıtı’nın da yer aldığı ve doğal sit alanı olan bu bölgede taş ocağı kurulmasının asla kabul edilemeyeceği ve iptali için her türlü hukuki yola başvurulacağı belirtilen basın açıklamasında; ‘‘Foça halkı olarak, Foça Belediyesi olarak, Foça’da zeytincilik, hayvancılık, tarım yapanlar olarak, çocuklarına talan edilmemiş doğa ve tarih bırakmak isteyenler olarak itiraz ediyoruz!’’ denildi.
Taş Ocağını Açtırmayız!
Basın açıklamasının okunması sonrasında, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz söz aldı.
Foça’da yaşayan insanların tepkisiz olmadıklarını, doğayı, toprağı, denizi tarihi seven insanlar olduklarını belirten Başkan Fatih Gürbüz; ‘‘Çevremizi tahrip etmek isteyenlere karşı açtığımız tüm davaların takipçisiyiz. Bizler burada günlerce beklemeye hazırız. Biz taş ocağı istemiyoruz. Biz sağlıkta, eğitimde, kültürde faaliyetler istiyoruz. Belediye Başkanı olarak ilçemde yaşayan tüm vatandaşlarımın sağlığından sorumluyum. Bizler burada nöbet tutarız bekleriz ama taş ocağını açtırmayız!’’ dedi.
21 Ocak Cumartesi günü yapılan basın açıklamasına, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, CHP’li belediye meclis üyeleri, muhtarlar, Foça Kent Konseyi Başkanı Orhan Gürer ve çevre meclisi, CHP Foça İlçe örgütü, Foça’da faaliyet gösteren ve çevre ilçelerden gelen sivil toplum kuruluşları ve çevre platformları temsileri ile Foçalılar katıldı.
Basın açıklaması:
Merhabalar;
Son yıllarda ülkemizin dört bir yanında yer altı ve yerüstü zenginliklerimiz acımasızca talan ediliyor. Doğa talan edilirken insana dair her şey yok sayılıyor. Bu talan bir gün HES olarak, bir gün de TAŞ OCAĞI olarak karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik Bakanlığı tarafından, çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci başlatılan, taş ocağı yapılmak istenen yerin hemen yanı başındaki dünya mirası 2500 yıllık Pers Mezar Anıtında bir basın duyurusu yapmak üzere toplandık.
Bu yapılmak istenen Taş Ocağı proje tanıtım dosyasına göre;
● İlçemizin Pers Mezar Anıtı’nın da içinde bulunduğu doğal ve tarihi sit alanı sınırlarının hemen yanında yer alıyor.
● 98,63 hektarlık alan (başka bir deyişle 980 dönüm) içerisinde 19.97 hektarlık alanda tüf taşı çıkarılması planlanıyor.
● Dosyada yer alan bilgilerde yılda 25 bin ton tüf taşı çıkarılması hedeflenen ve bu hıza göre de kapasitesinin 610 yıl olarak hesaplandığı bir alana T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 10 yıl süre ile 20.12.2022-20.12.2032 tarihli II-B grubu İşletme Ruhsatı alınmış ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED süreci başlatıldığı ilan edilmiştir
Bu Plana “TEKNİK” açıdan:
Proje Alanı İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Haritasına göre “Orman Alanı ve Tarım Arazisi” sınırları içerisinde kalmaktadır. Orman Alanı ve Tarım Arazisi olarak kullanılan ve planlanan alanın Maden Faaliyetine konu edilmesi planlama ve yer seçim ilkelerine aykırıdır.
Planlama ve Yer Seçim İlkeleri Açısından Değerlendirilmesi yapılmaksızın,
Bölgenin Kapasite Sorunu Açısından değerlendirmesi yapılmaksızın,
Kültürel Varlıkları Etkileri Açısından Değerlendirilmesi yapılmaksızın ve
Alanın Niteliğine,
Zeytinlik Alanlarına ve Tarım Alanlarına,
Su kaynaklarına, etkisi değerlendirilmeksizin hazırlanan Proje Tanıtım Dosyası ve ÇED sürecine itiraz ediyoruz.
YURTSEVER OLARAK, İSE, İzin Vermeyeceğiz!!! Neden mi?
● Taş ocağı faaliyeti başladığında ilk önce toprakla birlikte orman ve bitki örtüsü ortadan kalkacak.
● Doğamızın dış görünüşü bozulacak, erozyon hızlanacak, tarım alanları zarar görecek.
● Yer altı su sistemimiz bozulacak, çökmeler olacak.
● Yaydığı toz, çevrede yaşayanları ve bitkileri etkileyecek.
● Gürültü ve görüntü kirliliğine neden olacak, çamur atıkları çevreyi kirletecek.
● En sonunda geriye tehlike yaratan falezli, dev su dolu çukurlar kalacak ve geriye telafisi mümkün olmayan doğa tahribatı torunlarımıza miras kalacak.
VE İTİRAZ EDİYORUZ!!!!
HER TÜRLÜ HUKUKİ YOLA BAŞVURACAĞIZ DİYORUZ!!!
● Foça Halkı olarak “Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğine aykırılığı müessese izinlerinin sınıfı dışındaki izinler olması ve Tarım Toprağı, Tabiat Anıtı ve Tabiatı Koruma Alanları, Mera alanları ve Sulak alanlar, Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıkları, Sulak alanlar, Su havzaları, Tarihi yapılar, Tarihi sit alanları vb. bulunması sebebiyle Ruhsat İptali davası açacağız!!!
● ÇED Olumlu Kararı çıkması halinde idari dava ile iptal davası açacağız.!!!
● ÇED hazırlama sürecinde, yürürlükte olan plan kararları dikkate alınmamıştır. Çevre Düzeni Plan notlarında yer alan, yer seçim kararları ilgili yasa ve yönetmeliklere bilimsel çalışmalara ve uzman görüşlerine uygun olmadığı için İTİRAZ EDİYORUZ!
● Mevcut Yerleşim Alanları Üzerindeki Etkisinin Değerlendirilmesi yönünden eksiktir. İşletmenin oldukça yakınında yer alan yerleşim alanlarına hava ve gürültü kirliliği açısından etkisi olduğu için İTİRAZ EDİYORUZ!
● Proje alanı içerisinde Gediz Havzası Drenaj Alanı içerisinde yer almaktadır. Dere ve mevsimsel akış gösteren dereler bulunduğundan Su Kirliliği Yönetmeliği kapsamında değerlendirme yapılmaması yasa ve yönetmelik açısından açık aykırılık içerdiği için İTİRAZ EDİYORUZ!
● Arkeolojik ve sanat tarihi açısından değerlendirilmesi yapılmaksızın, Pers Anıtı ve Proje Etki Alanında yer alan kültür ve tabiat varlıklarına etkisi uzman meslek mensupları tarafından değerlendirilmediği için İTİRAZ EDİYORUZ!
● Foça halkı olarak, Foça Belediyesi olarak, Foça’da zeytincilik, hayvancılık, tarım yapanlar olarak, ÇOCUKLARINA TALAN edilmemiş doğa ve tarih bırakmak isteyenler olarak İTİRAZ EDİYORUZ!
Kısaca “GÖZÜNÜZÜ TAŞ DOYURSUN”!!! diyoruz:
Son yıllarda ülkemizin dört bir yanındaki yer altı ve yerüstü zenginliklerimiz acımasızca talan edildiğine şahit oluruz. Oysa en son yaşadığımız pandemi felaketi henüz sonlanmamışken, her geçen gün bir kâbusa dönüşen iklim krizinin etkilerini yaşarken, biz ne yapıyoruz. Doğa’yı talan etmeye devam ediyoruz. Artık yeter, durun diyoruz;
Başka ülkemiz de dünyamız da yok gideceğimiz !!!
Doğanın, tarihin bu kadar cömert davrandığı bir coğrafyaya bu kadar pervasızca kötü davranmak, NİYE diye soruyoruz !!!
Aliağa sanayisi yetmiyormuş gibi bir de içerden yok etmeye çalışmak NİYE diye soruyoruz !!!
Artık yeter. Suyumu toprağımı havamı tarihimi rahat bırak, dokunma !!!