GENÇLİK BAYRAMI DÜŞÜNCELERİ
“Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir.” Sözleri hepiniz bilirsiniz ki, Mustafa Kemal’indir. 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak bastığında; Mondros Ateşkes anlaşmasına göre yurdun birçok yöresi Birinci Dünya Savaşı galipleri ve onların uşaklarınca işgal edildi. Ayrıca yurttaki azınlıklar kendilerine göre yeni devlet kurma hayali içine girdi.
Ülkenin bu durumu karşısında bir takım aydınlar, İngiltere’nin, diğer bir kısmı Amerika’nın koruyuculuğu altında hayatiyetimizi sürdürelim düşüncesindeydi. Bazı kentler de bölgesel olarak kendi şehrimizi kurtaralım fikrindeydi. Türk Ulusunun insanları uzun savaşlar sonucunda bitkin, yorgun ve yılgındı. İşte yurdumun insanları böyle değişik düşünceler arifesinde iken, Mustafa Kemal’in kararı: “Ya istiklâl, ya ölümdü.” Bunu daha açık söylemek gerekirse daha o gün, millet egemenliğine dayanan, kayıtsız şartsız tam bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak fikrini yüreğinde taşıyordu. Bu inançla Samsun’a çıktı. Bu tarih, Türk Kurtuluş Savaşının da başlangıcıdır.
Daha sonraları Büyük Atatürk, doğum tarihinin de Ondokuz Mayıs olabileceğine işaret etti. O, ulusuna güvenen örgütçü, tam bağımsızlıktan yana demokrat fikirli bir insandı. Türk Ulusuna ne yapacağını telgraflarla ve demeçler ile açıkladı. Yaptığı her işte meclise dayandı. Kurtuluş Savaşı’nın en yoğun yaşandığı günlerde halkla devamlı temas halindeydi. Zihnindeki ülkenin kurtarılma düşüncesini, Türk insanına anlatıp inandırdı. Yurt içindeki isyanlar, dış ülkelerin menfaatleri gereği giriştikleri olumsuzlukları da yok etmek için olağanüstü gayretler verildi. Bu engellemeler yaşanırken, onun asıl düşüncesi gelecekte Cumhuriyeti kurmak, ülkenin rejimini Ulus Egemenliğine götürmekti. Daha 23 Temmuz1919 tarihinde, Erzurum Kongresi sırasında yaverine gelecekte Cumhuriyet Yönetiminin gerçekleştirileceğini not ettirmişti. Mustafa Kemal demokrasiye ve tam bağımsızlığa inanan büyük bir önderdi.
Atatürk; Kurtuluş Savaşı, bağımsızlık anlayışı ve getirdiği yönetim biçimiyle Doğu Uluslarına da örnek oldu. Cezayir bağımsızlık savaşçılarının göğsünde onun resmi olduğu basında yer aldığı gibi o yıllardaki Afgan Kıralı da bunu dile getirmişti.
Mustafa Kemal’in hedefi ülkeyi çağdaş uygarlığa ulaştırmaktı. Bu nedenle yurdun kurtarılmasından sonra, ulusun yaşamını ileriye götürmek gayesi ile toplum hayatında birtakım değişimlere girişti ki, sosyologlar bunlara devrim adını verir. Devrimler ülke içinde Ulusa tam anlatılamadığı için arzu edilen seviyede yerleşmedi fikri ileri sürülse de 1922’den bugüne, ülkemiz Orta Doğunun İslâm Devletleri arasında en ileri devleti durumundadır. Değişim ve gelişim Atatürk devrimleri ile kazanıldı.
. Mustafa Kemal 15–20 Ekim 1927’de Kurtuluş Savaşı başlangıcından belirtilen tarihe dek yaşanan olayları büyük nutukla Türk Ulusuna anlattı. Nutuk sonunda Türkiye Cumhuriyetini gençliğe emanet etti. Atatürk’ün Samsun’a çıktığı tarih, 1938 yılı 19 Mayıs günü, mecliste gençlik bayramı olarak kabul edildi.1980 askeri yönetimi bayramları düzenlerken bayram ismine Atatürk’ü anma sözcüklerini ilave etti. Bu sebepten mi, başka nedenden mi gençlik bayramını militarist bir bayram gibi niteleyenler oldu. Oysa daha 12 Mayıs 1916 günü erkek öğretmen okulu öğrencileri ilk “beden eğitimi” gösterisi yaptığı arşivlerde vardır. Elli yıl öncesi bizler öğretmen okulu öğrencisi iken, gençlik bayramında yaptığımız jimnastik hareketleri ile kent içinde halkın beğenisini kazanmıştık. Sergilenen sportif hareketler, insani yazılar güzel bir görünüm yansıttığı yıllarca dillerden düşmedi.
Bu yıl 19 Mayısta üniversite gençliğinin de bayramda yer aldığını basından öğrendik. On dokuz Mayısın manasını öğrenmek için Atatürk’ün nutkunu bugünkü Türkçe ile yazılmış basımından bir kere daha okumalıyız ki; geçmiş ile günümüz arasında bağ kuralım.
“Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.” Gençlerin ve kendini genç sayanların 19 MAYIS GENÇLİK BAYRAMLARI kutlu olsun!
|
