SABAH OLMASIN
(Roman / Tarık Dursun K./ Bulut Yayınevi/ 2.Baskı / İstanbul 2003 )
Kahramanı olmayan bir roman. Toplumcu gerçekçi çizgiler taşısa da romanın bitimi olarak toplumcu gerçekçi olmayan bir roman
Olaylar her ne kadar Kemal ve Nevin üzerine kurulmuşsa da herkes var romanda. Tüm gecekondu halkı aynı işlevde. Ne Kemal ne Nevin ne de bir başkası alıp götürmüyor olayları.
Çünkü bu tavır yaşamlarının benzerliği, sıradanlığı,tek tek olaylar karşısındaki etkisizlikleri. Nihayetinde bunlar köyünden mecburen gelmiş, kendisine başını sokacak bir yer yapmış kıtkanaat geçinen insanlar.
Tarık Dursun K., o yıllarda (1960) Türkiye toplumunun sağlıklı bir tahlilini yapmış: içinden tepkili ama eylemsiz; kaderine razı.
Yazar bugünleri sanki o zamanlardan görmüş (60’lardan sonra köylüleri ve konducuları idealize eden tonlarca romanlar yazıldı, filmler çekildi.) ki zaten gecekonduların elbet bir gün yıkılacağını sezdiğimizde romanda bir kişi dahi “Yıktırmayız” demiyor, “Yıkamazlar” diyor. Yani kaderleri gücün elinde, fabrikanın elinde. (Bu bağlamda fabrikayı *Şato’ya benzetebiliriz.) Ve hiçbiri direnmeyi karşı koymayı düşünmüyor. Sadece yıkılırsa başka yere yaparız anlayışıyla hareket ediyorlar.
Bu yaklaşımın 60’lı yıllarda halkın daha bilinçsiz olmasına bağlayabiliriz. Sonraki yıllarda esen son rüzgarların etkisiyle halk az da olsa bilinçlenmiş; direnme, dayanışma ve mücadele etme anlayışı güçlenmiştir. Ancak bunun ne kadar sığ ve kökleşmemiş olduğunu günümüzde görmekteyiz; mücadele ve direnme yerine günü kurtarmak. Sabah Olmasın’da ise sürgüne razı olmak.
Tarık Dursun K. Anadolu halkını çok iyi tanıyan bir yazar. Bu romanı da bunu kanıtlıyor. Halkın içtenliğini dostluğunu dayanışmasını çıkarsızlığını sade yaşamı çok iyi vermiş. Muhtar da olsa amele de olsa kişiler birbirini dengeliyor. (Türk romanlarında muhtarlar genellikle kötü karakterli çıkarcı köylü ya da mahalleli ile çatışan tiplerdir.) Kemal ile Nevin’i kimse yadırgamıyor, onlara hemen sahip çıkılıyor, sanki önceden birlikte yaşamış gibi davranılıyor. Bunlar şimdi herkesin konuştuğu ama yapamadığı hasletler.
Romanda sıradan insanların gündelik yaşamları veriliyor. Hiçbir sürprizle karşılaşmıyoruz.
Yalın, sıcak ve insanı yormayan, akıcı bir anlatımı var . Tarık Dursun K.’nın.
Kişilere tekrar baktığımızda kimse kimseyle kavga etmiyor, dedikodu yok. Herkes birbiriyle şakalaşıyor erkekler genellikle kahvede, ancak gerektiğinde çoluğuyla çocuğuyla komşusuyla arkadaşıyla tüm mahalleli sinemada.
Bu tür ilişkiler günümüzde aranan bir tablo. Ama Sabah Olmasın nihayetinde bir roman. Rahmetli Rauf MUTLUAY’ın doğru saptamasıyla uzun hikaye.
* Şato: Kafka’nın ünlü romanı
JAKOBEN
|