ISSN 1308-8483
BİZİM KADINLARIMIZ ONLAR (devam) / Tülin DURSUN
Tülin DURSUN    
  Yayın Tarihi: 19.5.2006    


BİZİM KADINLARIMIZ ONLAR (devam)


Ş.nin öyküsü daha başkaydı. N. deki gibi cinayet, ölüm kokmuyordu amapeşinde boynu bükük bir yavru vardı..

Ş. küçük yaşata, başlık parası karşılığı dedesi yaşında bir adama üçüncü eş olarak,mal gibi satılmıştı.
Ş. her genç kız gibi gönlünü köyün yakışıklı A.ya kaptırmıştı. A.nın köydeki tüm kızlara mavi boncuk dağıttığını Ş.çok geç anlamıştı.
Ş. kına gecesi yapılırken A. ile kaçmıştı. Babası da damada başlık parasını geri ödemek zorunda kalmıştı.

Ş. ve A. iki ay kadar komşu köyde saklanmışlar, ortalık biraz durulunca da kasabaya kaçmışlardı. Bir kaç ay sonra baba evine el öpmeye giderken Ş.nin karnında bebesi yüklüydü. Baba onları kovdu. Daha sonra iki genç şehrin yolunu tuttular.
A. kendine hemen bir iş bulmuştu ama Ş.nin söylediğine göre, belediye nikahına yanaşmamıştı. Bebekleri evde komşu kadının yardımıyla doğmuştu.Bebeğin doğmasıyla A.değişmişti.Hemen her akşam eve içkili geliyor, çoğu zaman da yanında arkadaşları oluyordu.Ş.ye türkü söyletmeyle başladı herşey. Bazı gecelerde de Ş.ye aldığı yeni iç çamaşırlarıyla arkadaşlarına dans etmeye zorluyordu. İçeride bebek ağlıyor,aç kalmış veya hasta; A.nın umurunda değildi.
A. giderek işi azıtmış, arkadaşlarına içkinin yanında karısını da sunar olmuştu. Ş.nin itirazlarının karşılığı dayak demekti. A.karısını öylesine döver olmuştu ki; zavallı kadın günlerce perdeyi açıp komşularına bakamazdı.
Nihayet olan olmuştu.Ş. zorla içirildiği bir gece A.nın beş arkadaşı tarafından tecavüz edilip, hastanelik oluncaya kadar dövülmüştü. Komşuların şikayeti üzerine eve gelen polis A. ve arkadaşlarını karakola, Ş.yi de hastahaneye götürmüştü.

Ş.nin çocuğuna komşular bakmıştı. Yirmi gün sonra taburcu olan Ş. bebeğine bakmak için büyük şehre kaçmak zorunda kalmıştı.
Ş. genç ve güzeldi. Hani kütür kütür dediğimiz tazelikte ve güzellikteki bu genç kadın sığınacak bir yer ararken kendini birden vesikalı olarak bulmuştu.
Ş.şimdi çok pişmandı. Bir oğlu vardı.Büyüyordu. Yakında belki vesikasından dolayı onu sorgulayacaktı..

Ş. bunları gözyaşlarıyla anlattıktan sonra,sahte bir kahkaha ile devam etti;

"Zamanı gelince onun da üstesinden gelirimher halde.Şunu unutmayın kızlar;ben çalıştığım yerde onca erkeğin pisliği ile uğraşıyorum ama evime, oğluma gittiğimde bir gün bile abdestsiz ona el sürmedim. Kimsenin payına düşeni, kendi payımdır diyerek oğluma yedirmedim."

Ş.nin anlattıkları bitmişti.Oğluyla ilgili hayallerinin bitmediğini biliyorduk.Babasız bir yavrudan bir annenin sevgisiyle neler yaratılabileceğini ancak zaman gösterecekti. Ş. şu anda neredeydi, hayallerine kavuşa bildi mi? Bilmiyoruz. Yüreğindeki evlat sevgisini son damlasına kadar kullandığını biliyoruz ya, bu bize avuntuydu. Dualarımızı güzel Ş.nin oğlunun üzerine kurmuştuk..

Kitapta bu öyküler bitmiyor. Başka bir güncede yarın buluşuruz. Sevgiyle.


Tülin DURSUN



1698










   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)