Karaburun’un Kara Keçileri
İzmir’in şirin ilçesi Karaburun’a hem Balıklıova, hem de Eğri liman bölgesinden defalarca gidip geldim. Onlarca kez balık avına çıktım. Bir seferinde 250 iğneli paragatımızı havanın patlamasıyla birlikte Ege’nin derin sularında gözü yaşlı bırakıp geri dönmüştük. Karaburun denilince benim aklıma, Balıklıova geliyor. Balıklıova’nın meşhur kurabiyesi ve kara fırın börekleri eşliğinde Garip’in kahvesinde kahvaltı etmek geliyor. Garip’in kahvesinin önündeki tezgahtan midye dolması yemek geliyor aklıma ve bir de tabi nergis ve enginar…
Asırlardır sürüyor yeni öğrendik
Ancak geçtiğimiz Haziran ayında Karaburun bölgesinde asırlardır süren bir geleneğin yaşatıldığını yeni öğrendim. Bu da benim cahilliğim olmalı. Bir de törenler düzenleniyormuş, bu sevimli geleneği yaşatmak için. Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa iki yıldır bu törenlere ev sahipliği yapmaya başlamış. Biz de Engin Yavuz ile birlikte bu davete icabet ettik, sabahın erken saatlerinde yola koyulduk. Balıklıova’da Garip’in kahvesinde börekli kahvaltının ardından Karaburun’a ulaştığımızda güneş yakmaya başlamıştı bile. Kara Keçi kırkım törenine gidiyoruz. Çok merak ediyorum, bu sıcakta kim gelir, kim ilgilenir, serin sularda denize girmek varken, dağın başında güneş tepenizde Keçilerin peşinden koşturmak.
Kavaklıkuyu mevkine gidiyoruz
Karabarun Yeni Liman’ın karşısındaki yoldan zirveye tırmanmaya başladık. Engin aracın klimalarını çalıştırdı ancak, güneş galip geliyor. Pencereleri açtık, doğal olarak serinlemeye çalıştık. On dakika süren bir yolculuğun ardından Kavaklıkuyu mevkiine ulaştık. Onlarca araç park etmiş, biz de aracımızı kolay çıkış yapabileceğimiz bir yere park ediyoruz. 500 yaşında olduğu tahmin edilen devasa boyuttaki çınar ağacının altı ana baba günü. Sandalyesini kapan ağacın altına atmış kapağı. Güneşe direnmek mümkün değil. Çınar ağacının altında herkese yetecek kadar gölge var. Dalları ile o kadar büyük bir alana gölge sunuyor ki, törene ayrı bir heyecan ve keyif katıyor. Ağacın çevresinde zeytinyağlı doğal sabun satmak için tezgah açanlar konuklar tarafından ilgiyle izleniyor.
Bedava kuyruğu
Bir dondurmacının önünde bedava kuyruğu uzayıp gidiyor. Keçi sütünden yapılmış dondurma kapış kapış gidiyor. Engin ile ben bu sıcakta kuyruğa girip keçi sütünden yapılmış dondurmanın tadına bakmayı pek düşünmüyoruz. Dondurma kuyruğunun yanında ise döner tezgahı. Demir çubuğa sarılmış keçi sütünden yapılmış peynir, döner gibi kızarıp duruyor. Az sonra burada da bedava kuyruğu başlayacak. Keçi sütünden yapılmış peynir dönerinin tadına bakmak isteyenler, güneşe karşın kuyruğa girecekler. Tam bir panayır havası. Az sonra alana İzmir milletvekili Musa Çam, Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu geliyor, onları Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa karşılıyor. Kuyunun başında da kuyruk var, serinlemek isteyenler kova ile suyu çekiyor başından aşağı boca ediyor, güzel görüntüler yaşanıyor.
Gözler toz bulutunda
Bir süre sonra gözler dağın tepesine yöneliyor, binlerce kara keçi bir toz bulutu eşliğinde alana gelmeye başlıyor ve hareketlilik onlara da doğru yöneliyor. Arkada mavi bir gökyüzü, beyaz bir toz bulutu içinde gelen binlerce kara keçi ve onları fotoğraf makineleri ile görüntülemek isteyen yüzlerce insan. İki kişinin tuttuğu kara keçinin kıllarını ilk olarak Serdar Yasa kırkmaya başlıyor. Ardından eline kırkma makasını alan, keçiyi kapan kırkmaya başlıyor, ortaya hoş görüntüler çıkıyor. Şölen gibi, pek direnen keçi de yok, önce nazlanıyorlar, ardından kendilerini kırkım şenliğinin keyfine bırakıyorlar. Çünkü kırkımın ardından derileri nefes alacak, rahatlayacak, yazı pek keyifli geçirecekler. Bizim ilkokul yıllarındaki alaboroz tıraşı gibi bir şey. Bizim başımızın tepesini tamamen keserler alnımızın ucunda bir miktar bırakırlardı nedense…
Kırkılan keçiler pek bir mutlu
Keçilerde ise, tepede, yani sırt bölgesinde uzun kıllar kalıyor ve karın bölgesine doğru iyice temizleniyor. Tıraş olan hayvan hoplaya zıplaya arkadaşlarının yanına koşturuyor, insanlardan pek de korkan bir havaları yok. Bölge tarımı ve özellikle hayvancılıkla uğraşan ailelerin motivasyonunun arttırılması, destek olunmasını, kamuoyu ilgisinin bölge ekonomisinin temelini oluşturan besiciliğe dikkat çekilmesi amacıyla gerçekleştirilen şölene ev sahipliği yapan Karaburun Belediyesi çok başarılı. Meslek yaşamımda pek çok etkinliğe gittim, ama Kara Keçi Kırkım töreni, inanılmaz hoş bir anı oldu benim için. Balıklıova üzerinden geldiğimiz Karaburun’daki tören alanından ayrılırken, dönüşü yine Eğri Liman bölgesinden yapıyoruz. Ve yolda giderken şunu gözlemliyoruz, balık çiftlikleri hala pek denetimsiz. Karaya o kadar yakınlar ki!
NOTLAR:
Karaburun Yarımadasında her yıl geleneksel olarak Haziran ayında çobanlar tarafından, keçi sürüleri ağılların içine toplanır ve sıcak yaz aylarından evvel kılları kırpılır. Yılda bir kez yapılan kırkımın amacı; Hayvanı sıcaktan ve üzerindeki yükten kurtarmaktır. Geçmiş dönemlerde yem parasını karşılayan yapağı, şimdi alıcı bulmakta zorlanmaktadır.
“Kırkım” denilen ve yüzyıllardır sürdürülen bu geleneksel etkinlikte keçiler kesilir, pilavlar pişirilir, sündürme tatlısı yapılarak konuklara dağıtılır.
Hafta sonu olması nedeniyle katılımın oldukça yoğun olduğu kırkım töreninde Ali Rıza Acar’ın sürüsüne ait kara keçilerin kırkımı yapılırken, vatandaşlar kırkımlara büyük ilgi gösterdi.
Kırkım sırasında İzmir ve çevresinden gelen çobanlar yarıştı, en güzel kara keçi seçildi. İlk üçe giren sürü sahiplerine ödül verildi. En Güzel ‘Kara Keçi’ ödülüne, Ali Rıza Acar’ın sürüsüne ait keçi layık görüldü.
Etkinlik süresince ziyaretçilere şölen yemeği, keçi sütünden dondurma, yöresel tatlılar gibi ikramlar sunulurken, müzik dinletileri ve davul zurna gösterileriyle izleyenler keyifli dakikalar geçirdi. Karaburun’a özgü keçi peyniri, bitkisel ürünler ve el sanatı keçelerin bulunduğu standlar da vatandaşlardan büyük ilgi gördü.
Eskiden Karaburun’da 35-40 bin kara keçi yetişirken bu sayı geçen yıl 14 bine kadar düştü. Fakat bu yıl kara keçi sayısı yeniden 18 bine yükseldi. Demek ki yetiştirici kara keçi yetiştirmenin önemini kavramış.
isikteoman@gmail.com
|