Gezegen günlüğünde yerel saat; Gece
Karanlık ötekilere teslim, Foça, domuzlara...
Gece...
Sesler, gölgeler, kararsız gölgelerin hüküm sürdüğü esrarengiz Foça.
Aslan kükremesi ile eşek anırığı homurtulu sesler çıkaran domuzlar, akşam inip gün batışıyla kentin içlerine sızıyorlar. Sızmak süzülmek hodri meydan, istikamet açlığı gidermek!
Sürü halinde dolaşan domuzlar, genellikle yiyecek ve su bulabildikleri sokaklara giriyorlar. Hayvanseverler tarafından belirli köşelere konulan su kapları aynı zamanda domuzların da su ihtiyacını karşıladığından sular çok çabuk boşalıyor. Çöp kutularının etrafı geceleri onların mahallidir, lütfen çöpünüzü gün ışığında dökünüz!
Sahipli köpekler zincirle bağlı olduklarından, domuzlara karşı mıntıkalarını korurken ciddi yaralar alıyorlar. Ve bazılarının cansız bedeni sabah günaydınınızı karartabiliyor. Köpekler başta olmak üzere, kediler, gelinkadınlar ve görebildiğimiz bazı sürüngenlerin de katıldığı bir savaş çıkıyor geceleri gezegenin bu köşesinde…
Fare nüfusu arttı. Yılanları öldürme işini abarttık gibi! Zavallı okiliptusların suçu yok, budayalım dedik bitirdik. Diğer her şey gibi...
Sıcak ve yoğun bir hava kütlesi dibe vururcasına çökertiyor omuzlarımızı. Nefesler zorluyor bu ağır havada. Alacakargalar kırlangıçları kovalıyor, sığırcıkları göremiyoruz çoktandır. Kumrular su tasına ulaşmak için sizinle yarenliğe çoktan hazır. Temmuz gereğinden de sıcak.
Arılara bir şeyler oldu; çiçeklere konacağına ıslak toprakta serinliyorlar! Ramazan davulcusunu korkutan domuzlar, davulcunun akordunu mu bozuyor ki davulun sesi zil sesi gibi tiz çığlıklara dönüşüyor!
Susuzduk geçen gün, bugün de elektriksiz.
Gece, sesler, gölgeler ve havai fişeklerin sahte ışıltısı... Kutlanacak şeyler bitmiyor, gezegen kendini yiyor her ışıldayan fişekle. Gezegen kendini yiyor, insanlar kafayı. Sıcak çünkü!
İşte yine geliyorlar, komşunun tavukları can derdinde. Balık ağlarını da mı parçalamışlar? Homur homur kokluyorlar dev ağ yığınlarını. Denizde foklarla köpekbalıkları, karada da domuzlar! Balıkçılara denizde karada rahat yok!
Dağlarda su yok, yiyecek de… Dağlarda artık ağaç da yok, çalı çırpı da. Dağ hayvanları nereye gider, nasıl kazanır nafakasını? Onlar bizim süpermarketlerimize girebilir mi? Çeşmeleri açıp su içebilir mi?
Neresinden bakılsa durum karanlık! Gezegen günlüğünde saatler yel olup kaybolurken, İsrafil su’urunu çoktan üflemiş. Kim görmüş, kim duymuş bir yıldızın daha kaydığını!
Yine çöktü kör karanlık. Gece baykuş, gece çığlık…
Gece, bir ressamı almış kollarına. Güzel insan Nevin Çokay’ı kaybetmişiz… Sesler susuyor; yıldız sağanağına tutulmuş gibi öylece bakıyoruz sonsuz boşluğa…
Işığın bol olsun güzel insan…
www.ascifok.com
|