
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
Hay sen çok yaşa Müge!
“Hem aÄŸladım hem güldüm!” Evet, evet tam duygulanıp hüzünlendiÄŸim anda bir baÅŸka sayfasında kıkırdadığım bir kitap çıktı postadan.
Sevgili Müge SandıkçıoÄŸlu’nun bizleri sevindiren kitabı “DiÅŸ ile Düş Arasında” yapacağım domates reçelimin bile önüne geçti! Malum dün Salı Pazarı’ydı; sabahın köründe soluÄŸu pazarda alıp en taze domateslerin ve tabi meyve sebzelerin hatırını sormaya gitmiÅŸtim…
Aklım bu haftanın reçellerinde, bir an önce hazırlayıp kaynatmalı, kavanozlayıp süsünü püsünü takıp takıştırmalıyım! Gelin görün ki elimdeki kitabı da bırakamıyorum, bırakılacak gibi deÄŸil. Bırakılır mı bu satırlar, iÅŸte buyrun kısa bir alıntı: “ Suyu soÄŸuk içemeyenler; spor giyinmekten bıkmayanlar; kâküllerini kendi kesenler; ismiyle karakteri uymayanlar; bir gün neÅŸeli bir gün odun gibi olanlar; komÅŸusuyla/arkadaÅŸlarıyla, akrabadan yakın olanlar; kitap okuyunca daha iyi uyuyanlar; protokol gerektiren yerlerde sıkılanlar; ayakları altına alıp da muhabbet edilecek ortamlara bayılanlar; ev ziyaretinin beslenmek için deÄŸil, sohbet için olduÄŸunu bilenler; hoÅŸlanmadığı birini görünce kaldırım deÄŸiÅŸtirenler; telefonsuz/televizyonsuz/gazetesiz birkaç gün geçirmek isteyenler; kendi olumsuz düşüncesini baÅŸkasının düşüncesi gibi satmayanlar; dobralıkla dangalaklığı ayırt edebilenler; galoÅŸ giymekten hoÅŸlanmayanlar… Güü nayy dınn…”
Ay daha neler neler; bıyık altı gülümsemelerin bitmediÄŸi kıpır kıpır bir kitap Müge’nin kitabı… İçime dolan binbir güzel duyguyla her iÅŸi bırakıp bir çırpıda okudum, bütün o insana dair dürtüler ile buradayım! İçimden geçen ilk ÅŸey; bütün sevdiklerime doÄŸum günlerinde armaÄŸan etmek!
Hani, bir insanı pek az tanırsınız ki aksi zaten mümkün değildir, minik tanımalarınızda eksik kalan parçalar vardır ama; hiç de eksik gibi değildir (!) işte o varlığı belirsiz duyguların Mügeli şaşırtan yanını yakaladım bu kitapta. Yazarı cismen tanımanın avantajı mıdır bana bu sözleri söyleten! Sanmıyorum. Diyorum ya; eksik parçaları pek oturtamadığım, tertemiz bir bulut gibi gökyüzünde öylece asılı tuttuğum bir parçaydı. Bulut düşlerden yeryüzüne indi sanki, sağanak olup diş ile düş arasına akıyor! Evet, evet akıyor, buyrun siz de buyrun...
Teşekkürler sevgili Müge.
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
"Nurdan ÇAKIR TEZGİN" bütün yazıları için tıklayın...
“Hem aÄŸladım hem güldüm!” Evet, evet tam duygulanıp hüzünlendiÄŸim anda bir baÅŸka sayfasında kıkırdadığım bir kitap çıktı postadan.
Sevgili Müge SandıkçıoÄŸlu’nun bizleri sevindiren kitabı “DiÅŸ ile Düş Arasında” yapacağım domates reçelimin bile önüne geçti! Malum dün Salı Pazarı’ydı; sabahın köründe soluÄŸu pazarda alıp en taze domateslerin ve tabi meyve sebzelerin hatırını sormaya gitmiÅŸtim…
Aklım bu haftanın reçellerinde, bir an önce hazırlayıp kaynatmalı, kavanozlayıp süsünü püsünü takıp takıştırmalıyım! Gelin görün ki elimdeki kitabı da bırakamıyorum, bırakılacak gibi deÄŸil. Bırakılır mı bu satırlar, iÅŸte buyrun kısa bir alıntı: “ Suyu soÄŸuk içemeyenler; spor giyinmekten bıkmayanlar; kâküllerini kendi kesenler; ismiyle karakteri uymayanlar; bir gün neÅŸeli bir gün odun gibi olanlar; komÅŸusuyla/arkadaÅŸlarıyla, akrabadan yakın olanlar; kitap okuyunca daha iyi uyuyanlar; protokol gerektiren yerlerde sıkılanlar; ayakları altına alıp da muhabbet edilecek ortamlara bayılanlar; ev ziyaretinin beslenmek için deÄŸil, sohbet için olduÄŸunu bilenler; hoÅŸlanmadığı birini görünce kaldırım deÄŸiÅŸtirenler; telefonsuz/televizyonsuz/gazetesiz birkaç gün geçirmek isteyenler; kendi olumsuz düşüncesini baÅŸkasının düşüncesi gibi satmayanlar; dobralıkla dangalaklığı ayırt edebilenler; galoÅŸ giymekten hoÅŸlanmayanlar… Güü nayy dınn…”
Ay daha neler neler; bıyık altı gülümsemelerin bitmediÄŸi kıpır kıpır bir kitap Müge’nin kitabı… İçime dolan binbir güzel duyguyla her iÅŸi bırakıp bir çırpıda okudum, bütün o insana dair dürtüler ile buradayım! İçimden geçen ilk ÅŸey; bütün sevdiklerime doÄŸum günlerinde armaÄŸan etmek!
Hani, bir insanı pek az tanırsınız ki aksi zaten mümkün değildir, minik tanımalarınızda eksik kalan parçalar vardır ama; hiç de eksik gibi değildir (!) işte o varlığı belirsiz duyguların Mügeli şaşırtan yanını yakaladım bu kitapta. Yazarı cismen tanımanın avantajı mıdır bana bu sözleri söyleten! Sanmıyorum. Diyorum ya; eksik parçaları pek oturtamadığım, tertemiz bir bulut gibi gökyüzünde öylece asılı tuttuğum bir parçaydı. Bulut düşlerden yeryüzüne indi sanki, sağanak olup diş ile düş arasına akıyor! Evet, evet akıyor, buyrun siz de buyrun...
Teşekkürler sevgili Müge.

Nurdan ÇAKIR TEZGİN
"Nurdan ÇAKIR TEZGİN" bütün yazıları için tıklayın...