ISSN 1308-8483
NASIL BİR ORGANİK TARIM? / Tayfun ÖZKAYA
Tayfun ÖZKAYA    
  Yayın Tarihi: 9.11.2012    


NASIL BİR ORGANİK TARIM?

Tayfun Özkaya 8.11.2012

Yıllar önce Manisa’nın bir köyünde köylülerle kahvede konuşuyorduk. Başta çekirdeksiz kuru üzüm olmak üzere organik üretim yaptıklarını söylediler. Ben de “çok güzel kutlarım” dedim. Köylüler “kutlayacak bir şey yok. Organik ürünümüzü alan şirket, fiyatları kimyasal ilaçlı ürünlerin fiyatına düşürdü. Şikayet ettiğimizde şirket ‘biz de başka köye gideriz’ diye bizi tehdit etti” dediler. Organik tarımın gittiği yön konusunda ilk uyanışım böyle başlamıştı.

Marketlerde organik ürünler tüketicilere dört beş misli fiyatlarla satılıyor. Çiftçi sertifikasyon şirketlerine önemli düzeylerde ödeme yapmak zorunda. Sertifikasyon şirketini üretici kendi seçiyor. Bu da güvenilirliği sarsıyor. Organik üretimde kullanılmak üzere ilaç şirketlerinin sattığı ilaçlar oldukça pahalı. Kısacası sistemin güçlüleri organik tarımı ele geçirmişler. Bu sorunların tartışılması amacıyla Tarım Ekonomisi Derneği, Tarım Ekonomisi Bölümü ve Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak 16 Mayıs 2011’de “Başka Bir Organik Tarım Mümkün mü?” başlıklı bir çalıştay düzenlemiştik. Bu çalıştayın tutanakları benim editörlüğümde 128 sayfalık bir kitap haline geldi. Adı “Nasıl Bir Organik Tarım?” Yeni İnsan Yayınevi tarafından yayınlandı. Kitapçılarda bulunuyor. (ISBN 978-605-5895-29-7)

Kitapta katılımcı kuruluş ve kişiler deneyimlerini paylaşıyor. Konuşmacılar kimyasal tarım ilaçlı, kimyasal gübreli tarım anlamına gelen endüstriyel tarıma veya onun biraz daha denetimli hali olan “iyi tarım uygulamalarına” dönelim demiyorlar. Amaçları doğa ve insan dostu ekolojik bir tarımın mümkün olabildiğini ortaya koymak. Kitaba katkı sağlayan kuruluş ve kişiler bunların örneklerini hayat içinde de gerçekleştiriyorlar. Boğaziçi Üniversitesi Tüketim Kooperatifinden Suat Yalçın katılımcı sertifikasyona dayanan bir sistemle doğrudan çiftçiden veya kooperatiflerinden iyi fiyatlardan ürün aldıklarını ve tüketici için de iyi olan fiyatlardan tüketiciye ilettiklerini anlatıyor.

Çiftçi Sendikaları Konfederasyonundan Abdullah Aysu bilge köylü tarımı dediği ekolojik tarım sistemini yaymaya çalıştıklarını ve bunun önündeki engelleri anlatıyor. Böcek bilimi uzmanı Dr. Füsun Tezcan soğan, sarımsak, ısırgan otu gibi malzemeleri kullanarak evde tarım ilacı yapmanın yollarını gösteriyor ve kitapta iki reçete veriyor.

Kadir Dadan ve Turgut Gelegen yerel buğday çeşitlerinden ekolojik yöntemle üretilen buğdaylardan su değirmeninde un öğüttüklerini, ekşi hamurla odun fırınında son derece besleyici ve sağlıklı ekmekler ürettiklerini anlatıyor. Kibele Ekolojik Yaşam Kooperatifinden Berin Ertürk alternatif bir sistemin nasıl kurulabileceğini anlatıyor. Marmariç Ekolojik Yaşam Derneğinden Mustafa Fatih Bakır ve Mete Hacaloğlu permakültür yaklaşımının hem dünyayı hem de insanı gözettiğini anlatıyorlar, “topluluk destekli tarım” hakkında bilgi veriyorlar.

Ülkemizde ve dünyada çiftçiyi ve tüketiciyi sömüren, doğaya saygılı olmayan, fosil yakıtlar kullanarak ürünleri uzaklardaki zengin tüketicilerine sunan bu sisteme endüstriyel organik tarım denilmektedir. İstediğimiz bu değildi.

Kitabın sonuna iki makalemi ekledik. İlkinde doğa ve çiftçi dostu bir tarım sistemine olan ihtiyaç ortaya konularak, geçiş için ip uçları verilmeye çalışılıyor. İkincisinde ise “dedelerimizin yaptığı tarıma geri dönebilir miyiz?” başlığı altında tarım devriminden yola çıkılarak insan doğa ilişkileri üzerinde duruluyor.

İnsan olarak en azından yemek yediğimiz için bu konu hepimizi ilgilendiriyor. Bu nedenle kitabın çiftçi, tüketici, her daldan uzmanlar, öğrenci hepimizin ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Sorun doğrudan sağlığımız, çıkarlarımız ve değerlerimizle ilgili.


Tayfun ÖZKAYA



2736










   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)