NEDEN ÇÖZÜLMÜYOR BU MESELE?
Büyük Ortadoğu Projesi’ni duymayan kaldı mı? Resmi adıyla “Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi”… Fransa Yeşiller grubunun önemli liderlerinden biri olan yazar Yves Cochet, insani ve demokratik giysilere sokulan bu projenin aslında bölgedeki tüm petrol musluklarına el koymaya yönelik bir girişim olduğuna dikkat çekti. ABD’nin güvenlikten sorumlu danışmanı Condoleezza Rice ise bir makalesinde, bölgedeki 22 ülkenin sınırlarının değişmesi gerektiğini söyledi. Herhalde lafı daha fazla uzatmaya gerek yok.
Ortadoğu, geleceğin küresel petrol ihtiyacını karşılayabilecek bir bölge. Dünyanın kanıtlanmış doğalgaz rezervlerinin yüzde 34'ü burada. Bölge petrollerinin %40’ı olan Irak petrolleri, Afganistan’daki zengin uranyum kaynakları şimdiden el değiştirmiş durumda. Bu bölgede yer alan Türkiye ise, dünya bor tuzlarının %75 ine sahip.
İnanılır, basit, tutarlı, bölgesel veya genel gerçeklerle uyumlu bir propagandanın bombardımanı altındayız. Bazı görüşler, beyinlerimize masum maskeler altında zerk ediliyor. Gişe rekorları kıran bilim-kurgu filmleriyle bir gelecek yazılmaya çalışılıyor. Haber ajansları boş durmayarak, duygusal noktalarımıza dokunuyor. Birinci Körfez Savaşı sırasında izlediğimiz birçok düzmece görüntüyü beynimizden henüz silemedik. Heyecanlı bilgisayar oyunlarında çocuklarımız kendilerini kimlerin yerine koyuyor? Özetle, dünyaya adalet ve barış getireceklerine inanmamızı istiyorlar. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, psikolojik savaş silahlarını üstün teknoloji ile kim kullanıyorsa o kazanacak. Bugün, Irak özelinde Orta Doğu’da yaşananlar ve yaşanacak olanlar da yine bu savaşın ürünleri.
ABD devlet Başkanı Barack Obama, Suriye devlet başkanı Beşar Esat’a boşuna mı resti çekti… Libya’da işler ters gitmeseydi bunu daha önce yapacaktı. Bilindiği gibi, Suriye’de rejim karşıtı gösteriler Mart ayında başladı. Suriyeli yetkililer, olayların her kentteki gerekçesinin farklı olduğuna dikkat çekiyor. Cep telefonlarına gönderilen ve göstericileri sokağa çağıran kısa mesajların çoğunun İsrail kaynaklı olduğu söyleniyor. Washington Post Gazetesi, ABD’nin, Suriye muhalefetine 2006 yılından bu yana yapılan parasal desteğin en az 6 milyon dolar civarında olduğunu yazdı. Suriye’de, bir iç çatışmanın Sünni, Alevi, Hıristiyan, Dürzi ve Yahudi olmak üzere, ülkeyi 5 parçaya böleceği öne sürülüyor. Çatışmaların dördüncü ayında korkulan oldu ve Humus’ta mezhep çatışması yaşandı. Yakınımızdaki gelişmeler bu kadar değil. Irak Kürdistan Bölgesel Başkanı “Dört ayrı Kürdistan’da tek bayrak kullanılması ve ardından Bağımsız Kürdistan’ın kurulması” çağrısını yaptı. Gündemde, Güney Sudan’da olduğu gibi Irak Kürdistan Bölgesi’nde bağımsızlık için bir referandum yapılması talebi var…
Bu olanlardan bir ders çıkarmazsak, yaşadığımız her terör olayından sonra “Neden çözülmüyor bu mesele?” sorusunu daha çok duyarız. At gözlüğünü çıkarıp atmazsak, iyimser havalara daha çok aldanırız. Terör sorununu, çevremizde olup bitenlerden bağımsız görmeye devam edersek, olayları hangi iradenin tetiklediğini anlamakta zorlanırız. Ve yine, her zaman olduğu gibi “Teröre karşı ortak mücadelemiz sürüyor” laflarıyla çok ama çok rahatlarız…
|