Foça Barış Kadınları grubu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Foça Demokrasi Meydanı’nda etkinlik düzenledi.
Hava şartlarının güzel, güneşli oluşu ve Pazar günü tatilini Foça’da geçirmek için gelen yüzlerce vatandaşın etkisiyle, katılım sayısı fazla oldu.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde, ÇAT-LAK Tiyatro Grubu tarafından “Kadın da Kırmızı” isimli sokak tiyatrosu sahnelendi. Müzik dinletisinde, melodiKA müzik kolektifinin seslendirdiği şarkılara, yüzlerce kişi halay çekerek eşlik etti.
Ağustos ayından başlayıp, barış uğruna çalışan, ülkemizde barışın ve huzurun tesisi için çalışacak, kadına karşı şiddetin olmaması için çalışacak, farklı siyasi görüşlerdeki kadınlardan oluşan bir grup oluşturduklarını belirten, Foça Barış Kadınları’ndan Emekli Öğretim Üyesi Filiz Kardam; “Şiddete karşı olduğumuzu, barış istediğimizi, Eşitlik istediğimizi bir kez daha duyurmak istiyoruz. Foça kadınlarının bu konudaki farkındalığını arttırarak, daha çok kadınla bir araya gelmeyi amaçlıyoruz. Sesimizle, sözümüzle, yüreklerimizle, bu meydanda olmayı istedik bugün” dedi.
“"Foça Barış Kadınları" adıyla kurulan grup;
Yaşamın her alanındaki şiddete karşı kadın duyarlılığına dayanan bir duruş sergilemeyi amaçlıyor. Üç yüzün üzerindeki grup üyeleri, farklı zamanlarda, farkındalık eylemleri düzenlemek istiyorlar.
Evde, sokakta, iş yerinde, okulda, hayatın her alanında cinsiyet ayrımcılığına, Hayır ! diyor; Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele için çıkarılan yasaların ve imzalanan uluslararası sözleşmelerin uygulanmasını istiyorlar.
Doğanın talan edilmesine, rant uğruna ülke değerlerinin yok edilmesine karşı verilen mücadele de de kadınlar en ön safta yer alıyorlar. Soma-Yırca’da, Artvin-Cerattepe’de, Kaz Dağları’nda, Dersim-Munzur’da ve birçok yaşam alanında mücadele eden kadınlara, dayanışma dileklerini yolluyorlar. Onların kararlılıklarının ve cesaretlerinin, yörelerindeki, Aliağa’daki termik santrallere ve cüruf alanlarına karşı verecekleri mücadele için esin kaynağı olacağını ifade ediyorlar.
Savaşlarda en büyük acıları, yoksunluğu ve yoksulluğu, kadınların yaşadığını vurgulayıp; Ülkemizde, bölgemizde ve tüm dünyada Savaşa Hayır! diyorlar. Çatışmanın-savaşmanın değil, konuşup anlaşmanın çözüm olarak benimsendiği, insan hayatının her şeyden değerli görüldüğü bir ülkede ve dünyada yaşamak istediklerini bildiriyorlar.
Barışın, eşitliğin, adaletin gerçekleşmesinde kadınların değiştirici, dönüştürücü ve yaratıcı gücüne inanıyorlar; “Bu değişimi gerçekleştirmek için tüm renklerimizle, kimliklerimizle ve çeşitliliğimizle bir arada olalım. Barış, eşitlik ve özgürlük için kadın mücadelesini yükseltelim. Yaşasın Dünya Kadınlarının Birliği, Mücadelesi ve Dayanışması! Yaşasın 8 Mart!” diyorlar.”