ISSN 1308-8483
Yine zeytin zamanı / Nurdan ÇAKIR TEZGİN
  Yayın Tarihi: 6.11.2016    


Yine zeytin zamanı



Pek çok meyve sebzenin hasat dönemi olan sonbahar günlerinin sarı hazan hüznüne kim takılıp kalmaz! Hangimizin güze dair melankolik anıları yoktur, hazan renklerinin uçuşan şiirlerini en son kiminle okuduk, kimleri düşündük sararan yaprakların savrulduğu o bitmeyen yollarda…

Sonbaharın ruha yaydığı korunma kollanma duygusu ister istemez bizi kabuğumuza çekilmeye yöneltir ki, bu beklenen kışın bünyelerimize ön hazırlığıdır. Romantizmin sıcacık battaniyeler altına saklandığı soğuk gün ve gecelere merhaba deme vaktidir artık. Kasım da girdi işte…

Ama güneşi unutmayalım! Doğa fotoğrafları için ışığın kendini en muhteşem haliyle ele verdiği mevsimdeyiz. Güneşin ısıtan ılıklığını hissettiğimiz bu günlerde yapılabilecekler hiç de az değil. Bu kadar lâkırdıyı sizi zeytin bahçelerine davet etmek için döktüm desem inanır mısınız? İnanın, inanın.

Zeytin ağacının ışıklar saçarak etrafına hayat verdiği bu cömert topraklarda yaşıyoruz. Anadolu coğrafyası, kıyıya yakın bölgeleriyle zeytin ve zeytinyağı iksirini biz insanlara şifa niyetine vermeye hazır karşılıksız bir sevda peşinde.

Marmara’nın İznik, Gemlik ve Mudanya’sını geçip Kuzey Ege’nin Ayvalık ve Edremit’inde taçlanan ve devamında Güney Ege derken Akdeniz’in tüm kıyılarına uzanan zeytin ağacı cennetinde yaşamaktayız. Şu günler zeytin hasadının en yoğun olduğu günler. Zeytin bahçelerinde zeytin toplayıcıları harıl harıl zeytin silkiyor, yağhaneler hiç durmadan zeytinin o mucize suyu olan zeytinyağını akıtıyor oluk oluk…

Peki, hiç bu zeytinyağı fabrikalarına ziyarete gittiniz mi?

Taze sıkılmış o yemyeşil zeytin suyunun en doğal halinin tadına baktınız mı? Gitmenizi, zeytinin yağ olma aşamalarını izlemenizi, ortamı koklamanızı can-ı gönülden öneriyorum. Eğer biraz gırtlağınıza düşkünseniz, zeytin ve zeytinyağına ilişkin iyi şeyler geçiyorsa içinizden gidin. Gidin ve o hasat seremonisine tanık olun.

Henüz dinlenme tanklarına yeni konmuş olan o buğulu zeytin suyunun tadına bakın, satın alabiliyorsanız alın. Zeytin tanesinden yeni sağılmış tazecik meyve suyunun o müthiş aromasıyla dilinizin pası arınsın, gününüz şenlensin. Ekim ayında erken hasat ile başlamış olan bu sürecin takipçisi olun. Kasım ve Aralık ile devam edecek olan zeytinin yağ olma serüveni, zemherinin hükmündeki Ocak ayıyla sona erecektir.

Ama lütfen, Kasım ayının ışığını ve lezzetini kaçırmayın! Kasım zaten pek çok ürünün dönüşüm zamanıdır. Tohumların una, yağa dönüşüp ambarlara girdiği, bir kısmının döngüyü tamamlayıp “kurda, kuşa, aşa” diyerek yeniden toprağa ekildiği, bazılarının ambarlara tepildiği kara kış öncesi toparlanıp güçlenme zamanı…

Gidin gidin, şöyle güneşin en tepede olduğu saatlerde zeytin bahçelerine gidip bir dolaşın, zeytin işçileriyle yarenlik edin, izin isteyip fotoğraflarını çekin, onlara içinizden geçen küçük hediyeler götürün, bir termos çay, birkaç poğaça bile onları nasıl memnun edecektir, hatta birkaç saat zeytin toplamaya da yardım edin neden olmasın!

Siyahlaşan zeytinlerden birkaç kilo satın alıp sele zeytini hazırlayın kaya tuzuyla, sonra salamura suyunun nasıl hazırlanacağını konuşun zeytincilerle, taze sıkılmış zeytinyağının nasıl saklanacağını, ışık görmemesi gerektiğini, asidite oranlarının ölçümündeki kolaylığı filan gözlerinizle görün, ortamı koklayın. Şu ölümlü bedeninize ölmez ağacın tüm nimetleri iyi gelecektir. Gidin, gidin…








Nurdan ÇAKIR TEZGİN



4137











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)