ISSN 1308-8483
Stratonikeia’nın üstü Eskihisar / Işık Teoman
Işık Teoman    
  Yayın Tarihi: 9.1.2013    


Stratonikeia’nın üstü Eskihisar


Son gezimizin planını yaparken Engin Yavuz, Aykut Fırat ve Hürol Dağdelen ile birlikte İnciraltı Kent Ormanı’nda buluştuk. Engin hafta sonu için harita üzerinde muhteşem bir rota hazırlamış. Stratonikeia antik kenti bugüne kadar yaptığımız gezilerin arasında ayrı bir yer tutacak gibi görünüyor.



Çünkü bir tarafta 700 yıldır ayakta kalabilmiş Osmanlı köyü, diğer tarafta kuruluşu M.Ö. 8’inci Yüzyıl’a dayanan antik kent. Binlerce yıldır üst üste yaşam bulmuş bu iki ayrı uygarlık. Stratonikeia; Muğla'nın Yatağan ilçesinin 7 kilometre batısında, Yatağan-Milas karayolu çıkışına 1 kilometre mesafede yer alan Eskihisar köyü ile iç içe bir antik kent. Adımınızı attığınız andan itibaren, hem Osmanlı döneminden kalan evleri, dükkanları, kahvehaneyi hayranlıkla izliyorsunuz hem de antik kent kazısından fışkıran doyumsuz güzelliklere iç geçiriyorsunuz.



Solunuzda 700 yıllık bir Osmanlı evi, sağınızda ise agora, amfitiyatro, sütunlar ve taşlarla döşeli antik yollar. Ve ilginç olan köyde yaşamını sürdüren birkaç ailenin zeytin topladığı görüntüler. Hepsi bir arada ve dimdik ayakta. 700 yıl önce köyün kuruluşu sırasında antik kentten kalan sütunlar, taşlar evlerin temellerini oluşturmuş. Köyün girişinde yer alan Şaban Ağa Camisi ayağa kaldırılmış. Kültür ve Turizm Bakanlığı 700 yıllık köyün tümden restorasyonunu yapmak için hazırlıklarını sürdürüyor. Restorasyon bittiğinde tadına doyum olmaz…



Gezimizin önemli bir bölümünü Osmanlı köyü ile antik kente ayırdık. Tarihi kahvede odun ateşinde demlenen çayı yudumladık. Bu kahvede o yıllarda oturan, sohbet eden, padişahı çekiştiren insanları düşledik. Odun ateşinden yayılan mis gibi kokuların arasında biz de o yıllara gittik, geldik… Gezimiz sırasında Akbaş isimli köpek bize adım adım eşlik etti. Bir an olsun yanımızdan ayrılmadı. Kazılar ile ilgili minik bilgiler de edindik gezimiz sırasında.



Köy meydanındaki kamusal alandaki cami ve meyhanelerin birlikteliği hoşgörünün ileri düzeyde bir örneğini sergiliyor. Bunun yanı sıra, döneminde çevre köylerin tüm ihtiyaçlarını karşılayan pazaryeri konumundaki köy meydanı, terziden manifaturacısına kadar çok çeşitli dükkanları barındırıyor. Meydandaki kahvehaneler aynı zamanda köyün berberleri ve dişçileriymiş. Eskihisar köyü, her çeşit ürüne sahip meyve bahçeleri ve bağlarıyla çevre yerleşimleri besleyen bir merkez durumunda.



1977 yılında Prof. Yusuf Boysal tarafından başlatılan kazılar, tarihi alandaki bazı önemli yapıları gün ışığına çıkarmış. 2002 yılından itibaren Stratonikeia Kazı Başkanlığı’nı Prof. Dr. Çetin Şahin devralmış. Teknik bilgiler ile okuyanları sıkıntıya boğmadan ben de edindiğim minik bilgileri paylaşmak istedim.



Görkemli yapıların inşa edildiği Roma döneminde altın çağını yaşayan kent, Bizans döneminde diğer yerler gibi Aphrodisias’a bağlı dini bir merkez haline gelmiş, 11. Yüzyıl’da ise Türk kültürüyle tanışmış. Evliya Çelebi, antik Stratonikeia üzerinde kurulmuş olan Eskihisar köyünün Menteşeoğlu Ahmet Gazi tarafından 1354 yılında Cenevizlilerden alındığını, burada Kuru Camii ve Sultan Camii adında iki yapı yapıldığını yazmış. Menteşeoğulları’nın 1425 yılında yıkılmasından sonra bölge Osmanlıların eline geçmiş. Köy merkezinde, Gymnasion’un toprak altındaki bölümü üzerinde yer alan, Evliya Çelebi’nin sözünü ettiği Sultan Camii’nin zaman içinde tadilat edilerek bugüne ulaşmış Şaban Ağa Camii olabileceği düşünülüyor.





NOTLAR

-Stratonikeia dünyanın en büyük mermer kentlerinden. Yaklaşık olarak 10 bin kişilik tiyatrosu, muhteşem bir meclis binası, tarihin ele geçmiş en büyük ve mermerden yapılmış gymnaziyumuna (spor kompleksine) sahip, giriş kapısı olan bir antik şehir.

-Tarihçilere göre, Stratonikeia'da bulunan 'gladyatör okulu' dönemin en büyük okullarından bir tanesi ve burada çok ünlü gladyatörler yetişmiş.

-Antik kent, 1980 yılında termik santralin kömür ihtiyacını karşılamak için gözden çıkarılmış.

1980 yılında Eskihisar havzasında 106 milyon tonluk bir kömür rezervi bulunduğu anlaşılmış, bunun 21 milyon tonluk kısmının (1/5) antik kentin altında kaldığı belirlenmiş.

-21 milyon tonluk kömürün sağlayacağı yarardan ziyade, tarihî eserlerin korunmasına öncelik verilmiş, bu alandaki kömür rezervi olduğu gibi bırakılmış.

- Çok yazılmış, çizilmiş ve eleştirilmiş. Ama ne yazık ki ülkesini seven, kültürleri, tarihi eserleri koruyan aydın seslerin değil, bürokrasinin hantal adımlarının altında kalan bu antik kentin eserleri, surları patlatılan dinamitlerle tahrip olmuş.

-2007 yılında kömür çıkaran iş makinesinin paletlerine bir heykel takılınca, antik kentin kaderi değişmiş.

-Bu heykel Şans Tanrıçası Tykhe… Şansı dönen antik kent, belki de gerçek ve olması gereken durumunu şans tanrıçasının ortaya çıkmasıyla yaşamaya başlamış.

























































Işık Teoman

isikteoman@gmail.com


3528











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)