|
Yayın Tarihi: 23.7.2006
|
|
İNSAN DÜNYASINDA HAKLAR
Can kız; Sana soruyorum. İnsan hakkı var mı? İnsan bu hakları nasıl elde edebilir? Hak nedir? Ya hakka karşı gelmek? Hak,adalet,insaf... Dünyaya gelirken ben, annem ve babam bana sormadılar.Onları ebeveyn olarak istiyor muyum? Bu ülkede yaşamayı, bu kültürü, bu ekonomik şartları, bu dini isteyip istemediğimi bana sormadılar. İlk hakkım, yani dünyaya gelme özgürlüğüm elimden alındı. Ben sınırları çizilmemiş bir dünya,canlıya değer veren, barışı ilke edinmiş,birbirlerine silah yerine kır çiçeklerini tarlalarla sunan, gülümsemeyi zorunluluk değil de samimi duygularla ikram eden bireyler görmek istiyorum. Bana bu hakkımı kim verecek? İlk çaresizliğim yüzümde tokat gibi patlarken artık çok geçti ve ben bir zavallıyım. Biliyorum bu düşüncelerim biraz siyaset kokacak ama hak denince de insanın aklına ilk gelenin önce ailelerimizin başlattığı, sonra da bizi yönetenlerin devam ettirdikleri, daha sönra da büyük ulusların diğerleri üzerindeki baskısı, hehomanyası gelmiyor mu? Ben umarsızlığımın ve kazancımın vergisini en ağır şekilde ödüyorum. Bunun karşılığında bana ne gibi haklar veriliyor?nHani bana verilmeyen, çocuklarımın dahi sahip olamadağı, torunlarımın hayal edemeyeceği özgürlüğüm? Dünya ekonomisinin kendi çıkarları uğruna elinde ve dengede tutabilmek uğruna yine çocuklar vurulacak. Yine bir nesil yok olacak. Dünya televizyon ekranları kana bulanacak. Duyarlı, duyarsız tüm insanların psikolojisi bozulacak. Ölen bebelerin hakkı nerede? Hesabın faturasını keseceğim adres ve vergi numarası hangi ölümsever şirkete ait? Arkadaşım bebek torunum! Şunu bil ki; hak kimse tarafından ne sana, ne de bana verilmiyor. O bizden hep alınıyor. Asıl sorun o hakkı hangi yoldan, nasıl alındığıdır. Dedemin babasının diktiği ağaçlar nasıl yok oldu? O şimdi sana hesap soracak konumda ve yerde değil! Onlar bana yok olan ağaçları miras diye bırakmışlardı. Ben ağaç hakkımı arıyorum. Nerede benim hakkım? Bak yine deniz kirlendi. En güçlü balıklar bile isyanlarda. Deniz kaplumbağaları intiharı seçerek karada vedalaşıyorlar yaşamlarıyla. Hesap verebileniniz var mı aranızda? Dedim ya, ben doğarken nasıl çaresizsem yine öyle boynum bükük dolaşacağım asırlarca ve de insanlığımdan utanarak.İlkokuldan beri bana öğretilen nedir bilir misin arkadaş? Benim özgürlüğümün bittiği yerde senin özgürlüğünün başladığıdır. İyi ama sen bilmez misin ki; senin özgürlüğünün bittiği yerde de bnimki başlamakta? Kadının erkeğe, erkeğin kadına, büyüklerin küçüklere, daha doğrusu insanın insana karşı savunulması gereken hakları yenine getiremezken; babam annemi sürekli döverken, öğretmenler gül yüzlü çocuklara şiddet uygularken, işveren işçinin hakkını yerken, trafik kurallarını hiçe sayıp, geçiş üstünlüğünün hep kendinde olduğunu düşünüp, kazalara neden olan küçük beyinlilerden hakkımızı nasıl sorabileceğiz dersiniz? Ben hep hak soruyorum. "Bu senin hakkındır" diyen yok ki! Acaba ben bir kuş mu olsaydım? Acaba ben bir devetabanı bitkisi mi olsaydım? Seçme özgürlüğüm yok!Kuş olsam, hani şöyle yırtıcı bir kuş olsaydım da yaşama hakkım daha mı fazla olacaktı sanki? Kim garanti edebilir ki, benim bir tufanla yok olmayacağımı? Devetabanı olduğumu düşünün bir kez!Hani her tarafı, iri yapraklarla diğer bitkilerin yaşama özgürlüğünü kısıtlayan bir deve tabanı?nBana su verilmezse, bana güneşi göstermezlerse ben hak arayabilir miyim dersiniz? Ben dünyanın en güçlüsü, yani en güçlü canlısı olsam, diğer canlıların hak vereni olabilir miyim sanıyorsunuz? Benden daha güçlülerin beni yok edebileceğini hiç düşünmüyor musunuz? Karşılıklı hakların silicisi, yok edicisi insandır. İnsan denen varlık kendinin ve tüm canlıların haklarına tecavüz ediyorsa; ona " DUR" diyecek, " BU İŞ BURAYA KADAR, BEN SENDEN DAHA GÜÇLÜYÜM, BEN SENİN HAK DAĞITICINIM" diyen ne olabilir dersiniz? Bedensel ve psikoljik gelişimini şöyle veya böylr tamamlamış canlıya ölüm karşısında hiç bir hak verilmemesi, doğarken de verilmeyen seçme özgürlüğümüzün yaşam boyu süregelmesi ve yaşam sonunda da yinelenmesi doğanın bizden daha fazla hak sahibi olduğunu göstermiyor mu? Büyük patlamadan bu yana devam eden bu kısır döngünün sonu yok! Canlılarda geçirilen evrime,mutasyona zamanlama ve ayak uydurma listeleri hazırlanmış ama ÖLÜM denen hakkın sahibini tanıyanınız var mı? O "YÜCE" kim? Nerede oturyr? Bize yakınlığı ne ki; istediği anda yakınımızda ve ölümümüzde? " O"na hakkımızı sorabiliyor muyuz? Bahar yüzlü torunum! Bizden büyük hep birileri var.Asıl büyük olan inancımıza göre ALLAH! O'nu aradığın her yerde, her an bulabilirsin. O bir ağacın dalında. O bir uğultunun gücünde. O bir yakarışta. Ve O senin içinde. " O" karar verene kadar hep iyiliklerde olsun yüreciğin." O " iyiliği de, kötülüğü de bilir. İyiliği yaratacak sensin. İyilik ve adaletle kal bebeğim! Tülin DURSUN |
| 1580
|
|
|