|
Yayın Tarihi: 17.3.2020
|
|
KORONALI GÜNLER...
Deprem var eve girme, virüs var evden çıkma! Ne yapacağımı şaşırdım. Bu şerefsiz virüs, havada üç saat asılı kalıyormuş. Günde üç saat havaya bakıyorum. "Ağzını kapat, sinek kaçar!" diyen yok. Olmaz böyle! Virüsten korunmak amacıyla tabii ki ellerimi yıkıyorum. Yıkamakla kalmıyorum, hatta fırçalıyorum. Lise son sınıfta avuçlarıma yazdığım kopyelikler ortaya çıktı, valla çok utandım. El yıkamak yetmez, maske takıyorum. Ben şahsen faydasını görmedim. Maskeyle belediye otobüsüne bindim, otobüs anında boşaldı. Şoför, otobüsü sağa çekip kaçtı. Canım çok fena sıkıldı. Sıkıntıdan, Korona Danışma Hattı'nı arayıp, bir fıkra anlatmasını istedim. Şimdi evde maskeyle oturuyorum. Kimse kimseyi tanımıyor, ne sevgi kaldı ne saygı. Evdeki maskelileri sayıyorum sayıyorum, bir kişi fazla çıkıyor. Meğer, bizim eve hırsız girmiş... Sağlık bakanlığı, öpüşmeyi ve sevişmeyi de yasaklamış iyi mi... Neymiş efendim, bundan böyle bebekleri leylekler getirecekmiş. Leylekler ülkeyi terk edince nolcak? Piyasalarda maske kalmayınca, merdiven altı maske üretimi başladı. Benim korkum, Maskeli Beşler... Bu adamlar, zenginden alıp fakire veriyordu. Maskeli Beşler'in sahtesi, fakirden alıp zengine verirse hapı yuttuk. "60 yaş üstü evden çıkmasın" diyorlar. İş aramaktan yorulmuş üniversite mezunları zaten evdeydi. Bunlara yaşlılar eklendi. Peki, bu insanlar evde mahsur kalınca ne yiyecek? Makarna! Raflarda makarna kalmadı. Oysa bulgur daha besleyici. "Neden bulgur değil de makarna? Çünkü bulgur, fakirimsi bi yiyecek. Makarna ise daha havalı. Siyasilerin yaşlı kurtları evlerinden çıkmazsa kulaklarımız biraz dinlenir. Ancak, makarnaya talim ederler mi, o şüpheli... Korona yüzünden tokalaşmayı da askıya alınca, memleket kayı obasına döndü. İşin kötüsü, yeni selamlaşma şeklinde elimiz hep vicdanımıza gidiyor. Kim demişse demiş... Vicdan Abla, arap sabunu ile yoğurdu karıştırıp yemiş. Çok şükür ölmemiş, sadece motoru bozmuş. Vicdan Abla, temizlik imandan değil, koronadan gelir. Lama gibi sokağa tükürenlere koronayı anlatmak mümkün değil. Olan Rafet Abi'ye oldu. Rafet Abi, maske bulamayınca kafasına market poşeti geçirmiş. Rafet Abi, bir poşet fiyatına gitti. Başka Rafetler ölmesin. Maske bulamayanlar neylesin? Akıl danıştığımız bir hoca, "Maske yoksa muska takın. Kolonyayı ihmal etmeyin" dedi. Kolonya nerde? "Alkol giren eve korana girmez" dedik ve gelene gidene rakı döktük. Rafet Abi, iyi bir esnaftı ama stokçuydu. Bütün gece etiket değiştirmekten yorulurdu. Babam olsa affetmem! Kafam iyiyken, gittim ihbar ettim. Affet beni Rafet Abi, bunu senin iyiliğin için yaptım. Ölmeseydin hapse girecektin. Taziye ziyaretleri yasaklanmasaydı evinize gelecektim. Neyse, böylesi iyi. Sen kurtuldun, bakalım biz napcaz... Ahmet Zeki YEŞİL |
| 6530
|
|
|