|
Yayın Tarihi: 14.2.2021
|
Saat Kulesinin Dedikleri
![]() siz evinizden çıkıp bir başka uzama gidebilmeye özgürlük diyorsunuz ya ayak ayak üstüne atıp bakışlarınızı kalabalıklardan öteye düşürüp bugün ne giysem, ne yiyip ne içsem diye düşünebiliyorsunuz ya (olasılıklardan habersiz) siz ne kadar da hür ve kararlı kişilersiniz siz seçebiliyorsunuz ya kadeh kaldıracağınız kişiyi cafcaflı metaller arasından siz elini tutabileceğiniz kişiyi seçebilmeye kapıyı çekip gidebilmeye özgürlük diyorsunuz ya (hormonlardan habersiz) sahi siz nasıl da başıboş azadelersiniz siz hani burnunuzun biçimini değiştirebiliyor hani geçmişi silebiliyorsunuz ya bin yıl geçse de geçmişinizin yakanızı asla bırakmayacağını bilemiyorsunuz (DNA’dan habersiz) gerçekten siz ne bağımsız bedenlersiniz pasaportunuza vize alabiliyorsunuz ya batıya hep batıya doğru kimi zaman piyangodan çıkıyor otantik gezmeler safariler gidebiliyor gelebiliyorsunuz ya kuşlar gibi kent kent ülke ülke (acılarınızdan habersiz) gerçekten siz ne kadar da sınır aşan nehirlersiniz siz televizyon izleme özgürlüğüne sahipsiniz vitrin yalar göz gezdirirsiniz reklam aralarında izlediğiniz dizilerde hırslarınızı bilersiniz albenili cafcaflı (sınırlarınızdan habersiz) siz başınıza buyruk ne muhtar ülkelersiniz siz üniversiteye gider bina okursunuz askerlik yapar karavana yersiniz nüfus sayımında sayılır verginizi ödersiniz gazeteye bakar haberleri okursunuz (simülasyondan habersiz) ah gerçekten siz ne müstakil kişilersiniz siz iyilik yapabilmekle kötülük edebilme tercihini kullanabiliyorsunuz ya bir bakışınızla elinizin tersiyle itebiliyor avucunuzun içiyle tutabiliyorsunuz ya bir anahtarlığı (nöronlardan habersiz) karar vermekte ne kadar da serbestsiniz siz seçim sandıklarında tercihinizi belirliyorsunuz ya görüp beğendiklerinizi hani tarih kitaplarından ezberliyor köşe yazılarından okuyorsunuz ya sıkı gerçekleri (maskelerden habersiz) hakikaten siz ne kadar da özerk bireylersiniz siz hani kahkahalar atıyorsunuz ya sizi güldürenlere -sahi yanlışlar hep başkalarınındı siz gökten zembille inmiştiniz- oysa meddahın anlattığı gülünç kişi sizdiniz (hatalarınızdan habersiz) siz ne kadar da başıboş varlıklarsınız siz aynanın karşısında kendinize çeki düzen veriyorsunuz ya en kibirli tavrınızı takınıp sahneye çıkıyorsunuz ya seçimlerinizi yaparken ne kadar da mağrursunuz öyle düşeceğiniz uzamı zamanı seçemiyorken (cüceliğinizden habersiz) Siz gerçekten de ne büyük devlersiniz siz hep yaşıyor, nefes alıp veriyorsunuz ya doğruyla yanlışı gözetmeden hani hak adalet özgürlük söylevlerinizin ardından yerleşince bir kaynağın başına hep bana hep bana demeye başlıyorsunuz ya hani ötekini ittiriyorsunuz ya kendinizle çelişerek (öleceğinizden habersiz) gerçekten siz ne cevval, ne hamarat hürriyetçilersiniz siz çalışıp çabalarsınız zamanınızı paraya parayı maddeye dönüştürürsünüz hiç ölmeyecekmiş gibi yığarsınız ya sürekli siz bin yılda kurulan bir kentin bir günde yok olacağını bilmezsiniz (pompei’den habersiz) gölge oyununda ne kadar da özgür figürlersiniz Ümit YILDIRIM |
8107
|
|
|