|
Yayın Tarihi: 24.10.2009
|
PUERTO MADRYN
![]() Buenos Aires'ten yaklaşık yirmi saatlik bir yolculuktan sonra Puerto Madryn'e geldim. Otobüs çok rahattı. Adeta yataklı bir otobüs! Bu uzun yolculuktan sonra şehri keşfetme isteğim yorgunluğumu unutturdu. Burası sessiz ve sakin bir yer izlenimi yarattı. Patogonya'daki ilk durağım olan Puerto Madryn'deydim. Ancak etrafta bana pek de heyecanlandıracak bir şey yokmuş gibi gözüktü. Puerto Madryn, 1886 yılında İngiltere'nin Galler bölgesinden gelenlerin keşfettiği Patogonya'da bir liman şehri. Bölgenin önemi barındırdığı farklı türdeki hayvanlardan kaynaklanıyor. Şehre yaklaşık 120 kilometre uzaklıktaki Peninsula Valdes Yarımadası üzerinde büyük bir milli park "Reserva Faunistica Peninsula Valdes" var. Bu park, deniz aslanları, fok ve penguenleri ile mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri. Darwin'in ayak bastığı yerlerde onun izini sürmek üzere yoldaydım. ![]() ![]() ![]() ![]() Peninsula Valdes, Unesco tarafından dünyanın en değerli ekolojik alanı olarak ilan edilmiş. Mevsime bağlı olarak buraya bir çok hayvan gelip gidiyor. Bu yarımada, penguen, balina, özel bir yunus türü ve daha bir sürü hayvan için mevsimlik barınak oluyor. ![]() ![]() ![]() ![]() Puerto Madryn ile ilgili diğer bir gözlem yerleşimle ilgili. Ben hayatımda gezmesi bu kadar kolay bir şehir görmedim. Caddeler, kareler halinde yerleştirilmiş. Bu küçük kentin içinde ilgimi çeken tek şey dağ malzemeleri satan dükkanlar oldu. Dünyanın ucuna doğru yol alırken bundan sonraki durak El Calafate, buzullar bölgesi. Mart 2009 Güzin TÜMER |
2819
|
|
|