|
Yayın Tarihi: 13.5.2007
|
|
Mayıs Kokulu Anneler
Her yer Mayıs Mayıs kokuyor... Hanımelleri, iğde ve ıhlamur çiçekleri, sakız çiçekleri, ıtırlar ve bütün dağ taş katır tırnaklarıyla efsunlanmış sanki. Baygın bellekleri özlemle titreten anne kokularının mevsimini yaşıyoruz. Mayıs'ı, baharı sevgiyi... Mayıs çiçekleriyle tütsülenmiş bir dünyayı soluklayıp duruyoruz işte... Hiç beklemeyin. Hiç beklemeyin olumsuz kötü kokuların sesini! Dünyanın bütün çirkinliklerine kapalı burnumuz kulağımız gözümüz, aklımız! Güzel kokuyor dünya bugün. Mayıs kokuyor, anne kokuyor, annelerimiz kokuyor... Mayıs kokuyor Foça, Datça, Buca, Karakoca, Mudanya, Burgaz, Ceyhan ve bütün dünya... Dünya, bizim algımızın içindeki minik dev kocaman küre, evet Mayıs kokuyor dünya. İzmir'in dağlarını sarmış katır tırnaklarının sarısı, Ege'nin koylarını, çalı diplerini, yol kenarlarını sarmış Mayıs sarısı çiçeklerin kokusu, anne kokusu... Mayıs kokuyor bütün sokaklar, bütün Ege, yurdum, dünyam... Güzel şeyler oluyor dünyada! Güzel kokuyor dünya bugünlerde, herşeye rağmen güzel. Hep de fena şeyler olacak değil elbet, güzelce şeyleri görmek istiyor gözümüz daha ötesine kör. Aaaa bu nasıl vurdum duymazlık, iyi bari üç maymunu oynat da görelim seyirlik!!! Anneler, bebelerini bırakacakları dünyayı boyadılar bugün ala, maviye... Mayıs kokulu annelere sarıldı dünya bugün. Neden bütün Mayıs'lar anne kokar ki? Gevurumuz İzmir'de özgürlük şarkıları söylendi bugün, sesler çınlattı bütün kıyıları ve mavilim denizleri. Mavi ve kırmızıya döndü İzmir bugün, haa bir de sarıya... Katır tırnaklarının sarısı dağ bayırda her taşın dibinde, her ananın kalbinde... İzmir'in dağlarında çiçekler açtı, göklerdeki melekler anneleri kutsadı Mayıs kokularıyla bugün. *** İzmir’in dağlarında çiçekler açar Altın güneş orda sırmalar saçar Bozulmuş düşman yel gibi kaçar Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa Adın yazılacak mücevher taşa İzmir’in dağlarında oturdum kaldım Şehit olanları deftere yazdım Öksüz yavruları bağrıma bastım Kader böyle imiş ey garip ana Canım feda olsun güzel vatana *** Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan minik bir bebek ruh varmış. Bir gün Tanrı'ya sormuş; "Tanrım, beni dünyaya göndereceğini söylediler. Fakat, ben o kadar küçük ve güçsüzüm ki, orada nasıl yaşayacağım?" Tanrı cevap vermiş: "Tüm meleklerin arasında senin için bir tanesini seçtim, O seni bekliyor olacak ve sevip koruyacak. "Peki benim Meleğimin adı ne?" "Meleğinin adının önemi yok yavrum. Sen onu, ANNE diye çağıracaksın." Tüm annelerin "Anneler Günü" kutlu olsun. Nurdan ÇAKIR TEZGİN |
| 2691
|
|
|