|
Yayın Tarihi: 2.1.2010
|
|
İT DALAŞI
Bunu Allah gönderdi ! -Hadi ya… Valla.. Bir sabah kapının eşiğinde bulduk. -Eeee… Bakmak zorundayız yani. -Maşallah en iri ve iyi cinslerden göndermiş Yaradan. Öyle. -Tamam da. kapının önünde ayı bulsaydınız, yada yılan, yada başka bir şey Dalgamı geçiyorsun… -Yahu, hayvanat bahçesini andıran kocaman kafes yaptırmak neyin nesi..Üstelik kendi evinin cephesini hiç daraltmadan komşunun önünü boylu boyunca kapatmak. Geçiş yolunu kullanamasınlar diye özellikle oralara bağlamak. Yok öyle bir şey. -Bahçenin ortasında deliler gibi köpek koşturmak. Herkes sevmek zorunda mı? Yada korkmamak mecburiyetinde mi? Başına en eğitimlisinden öldürücü bela gelmişler ne yapacak? Apartmanda otursun onlar. -Ya 24 saat havladığı halde duymazdan gelmek. Hiç mi yorgun insan yok, hasta, keyifsiz yada keyfince uzanıp kafasını dinlemek isteyen, normal uyku uyumak isteyen kimse. Çift cam yaptırsınlar, ses izolasyonu filan… -Köpeğine sor bakalım hangi saatlerde televizyon seyredeceğiz, yatacağız yada uyanacağız? Zararsız bu… -Bahçeden geçerken izin kağıdına gerek var mı. Yoksa hayvanın insafına sığınıp evimize ulaşmak yeterlimi? Bir şey yapmaz. -İşgal ettiğin yerlerin ortak alan olduğunun farkında mısın? Site ve binalar için Yönetim Planı diye bir şey var duydun mu hiç? Yoo.. -Belli. Bu güne kadar yapmaman gereken her şey orada yazıyor. O da neymiş. -Okusaydın burası bu halde olmazdı zaten. Dağdan gelip bağdakini kovma. -Rahatsız ettiğinle tatmin olmadıysan evimizi terk edip apartman arayalım. Nasıl bir şey emredersin buyur. Bu köpek bir şey yapmaz. -Yapma ya.. Eğitimli bu. -Eğitilince insan oldu demek. Dişlerini de porselen yaptırsaydın bari. Kesinlikle ısırmaz. -Zaten verdiğin kemiği suya banıp içiyor. Dişler görüntü olsun diye var. Isırmaz diyorum. -Havlamaz da diyordun. Havlamaz. -Yahu bu düpedüz insan olmuş. Yazıktır bahçede bırakma. Sen şunu evine-döşeğine al, yatakta yatır. Herkes rahat etsin. Daha nezaketle, yada daha kabaca; bu tür dalaşmaların çokça yapıldığı bir yerde yaşıyoruz. Sevmek en güzel duygu mutlak. Hayvan sevmekte güzel. Beslemekte. Ama önce başkalarının haklarını gasp etmemek, toplum içinde yaşamanın kurallarına-yasalarına uymak gerek. Bugünlerin moda deyimiyle empati yapmak. Kendini başkalarının yerine koymak - öncelikle onların bu durumdan nasıl etkileneceğini düşünmek. Yasaların zaten çözdüğü işleri mahkeme kapılarına götürmeden, komşuluğu – arkadaşlığı - dostluğu bitirmeden. Bu uğurda hayvan sevgimizi de yitirmeden… Sağlıklı, huzurlu, mutlu yıllar. Seyfi GÜL |
| 1872
|
|
|