ISSN 1308-8483
Kör Nefis, Kör Gırtlak / Tarık Dursun K.
  Yayın Tarihi: 10.8.2010    


Kör Nefis, Kör Gırtlak

Diyet, hastalık yüzünden hastaya bazı yiyecek ve içeceklerin yasak edilmesi olayı imiş. Benim ara tara, bulabildiğim kitaplardan çıkardığım tanım budur. Yanı sıra, günümüzde diyet bir anlamda perhiz etmek, sağlıklı oluvermek (ya da hiç değilse öyle görünebilmek) uğruna bir çok “şey”i yememek yerine çok daha değişik “şey”leri yemek demekmiş de.

İngiliz şair Lord Byron ince, sırım gibi, kendini ve sağlığını gözeten, titiz bir kişiymiş. Günlerini birkaç parça bisküvi ve şişe şişe gazoz (ya da madensuyu) içerek geçirirmiş. Zaman olur, bu sıralamada değişiklik yapar ve sözgelişi çiğ patates, pirinç lapası, haşlama balık ve yine (bıkmadan usanmadan) çiğden sebzeler yermiş. Şairin açlığını bastırma konusunda bulduğu bir başka yöntem de ağzına tıktığı avuç dolusu tütünü habire çiğnemekmiş, o kadar.

Sinema tarihinin İsveçli tanrıçası Greta Garbo da ünlü diyetçilerdenmiş. “Aman, kilo alırım, şişmanlarım sonra, biçimim de bozulur” der ve diyetten alabildiğine korkarmış. Kepeği bol, proteini hemen hiç yok İsveç ekmeği yer, çantasında her zaman kibrit kutusu büyüklüğünde bir peynir parçası taşır, onu katık yaparmış.

Ünlü yontucu Leornardo Da Vinci olağanüstü bir “işkolik”miş O nedenle yemeyi içmeyi aklına hiç düşürmez, hep unuturmuş. Soğuk ve uyduruk şeylerle idare edermiş. Çok zengin, çok para kazanan bir kişi olmasına karşılık, sofrası pek “fukara” imiş.

Jacqueline Kennedy nihayet bir kadındı ama dünya sosyetesindeki ününü ve güzelliğini koruyabilmek uğruna “gırtlağına dikkat etmek” zorundaydı elbet. Ev dışında bir lokantada yemek yemek gerektiğinde çantasından diyet listesini çıkarır ve ona bakarak ısmarlayacağını ısmarlarmış..

Usta piyanist Arthur Rubinstein günde birkaç bardak şarap, iki puro ve dört fincan kahve içerek diyet mi yapardı, yoksa piyano başından kalkmadan gün böyle böyle mi geçirirdi, bilinmez. En çok yediği piliç ve az pişmiş bir parça kırmızı etmiş.

George Bernard Shaw’a gelince… Üstad, “iflah” ve ”islah olmaz” bir sebzeseverdi. Günlük yiyeceği sebze (tabii, her çeşitten ve çiğden) ve bir kasecik de yoğurttu.

Liste sizin de katkılarınızla alabildiğine uzatılabilir ve tanıdık tanımadık ummadığımız birçok insan (kadınlı erkekli), bu listede yer alabilirler.

Diyet, bir moda mıdır, bir zorunluluk, bir olmazsa olmaz mıdır? Diyet yapmadan da insan sağlıklı bir yaşam sürdürebilir mi, sürdüremez mi yoksa?

Unutmamak gerek (diyor konunun uzmanları) diyet, yemek içmekle ilgili kimi
beslenme alışkanlıklarımızdan (doğrusu, alıştıklarımızdan) uzaklaşmak,
uzaklaştırılmaktır. Alışkanlıkların kimileri bize katkıda bulunur ve eksiklerimiz varsa ve o (ya da onlar) ne ise bu diyet dediğimiz olgu aracılığında kimi yanlarımızı eksiltir ya da gereksizce çoğaltır mı?

Kulaklara küpe: Diyet, her insanın harcı mı bakalım?


Tarık Dursun K.



1863











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)