ISSN 1308-8483
Nalına Mıhına Foça / Nurdan ÇAKIR TEZGİN
  Yayın Tarihi: 30.6.2005    


Nalına Mıhına Foça

Hayra alamet yazı yazamadığım zaman susuyorum. Susmanın çözüm olmadığını bile bile!

Ayağımızı kestik. Nerden, niçin kestik ayaklarımızı? Tabii ki, fiyatlarını yaz gelince iki katına çıkaran esnaftan. Sabahtan 50 kuruşa içtiğim çayı, akşam 100 kuruşa içmek canımı sıktı. Turizmi; yüksek fiyatlı hizmetle eşdeğer gören esnaf, kimin dalına biner kimin dalını keser zaman gösterir. Foçalılar, Temmuz, Ağustos aylarında bir yerlere kaçsa iyi olacak.

Her şeyin can sıkması söz konusu olamaz, bazı şeyler de insanın içini açıyor. Hiçbir yerde görmediğim kadar estetik, özel tasarımlı oturma bankları Foça'nın bütün sahil şeridinde göz zevkimizi okşuyor! Rengarenk yuvarlak tasarımlı oldukça büyük ebatta oturma düzenlerinin hemen yanı başında aynı renk çöp sepeti. Her rengi var, Mavi, sarı, yeşil, pembe, mor, kırmızı turuncu. Ya o simitçi ve popcorncu kulübelerine ne demeli? Öyle şıklar ki, Foça'nın köşe başlarına birer adet yerleştirildiler. Bir ricada bulunayım yetkililerden; kuru yemişçilere de birer tane böyle satış noktası verilsin!

Belediye Sosyal Tesisleri önündeki plaj çok hoş oldu. Yeni yapılan tahta iskele ve plaja getirilen kumlar o bölgenin ihtiyacı olan plaj sıkıntısını gidermiş oldu sanırım. Liman içindeki teknelerden sızan motorinden kirlenmiyordur inşallah bu plaj!

Foça'da deniz sefası yapmak!

Tersane koyunda, çürüğe çıkmış ve tamir gören tekneler vardır. Tabi bir de, Su Sporları Merkezi vardır Tersane koyunda. Askeriyenin lojmanları ve plajını da ilave etmeliyim bu görüntüye. Askeriye lojmanları Tersane koyunun uç kısmına doğru, yani biraz daha açıkta.

Güneşin kızdırdığı öğleden sonra sıcağında, denize girecek yer arıyorduk bisikletlerimizle.
Çanak koyuna inip, denize girmek işimize gelmedi; zira bisikletim çok kıymetlidir ve sepeti bir yığın öte beriyle doludur. (Üç tekerleklidir benimki)

Bilenler bilir, Çanak koyuna Büyük Deniz tarafından gelinip, tepeden patikayla inilir. Bu kadar zahmete katlanmaktansa bisikletlerimiz gözümüzün önünde olsun diyerek Tersane koyuna yönelmiştik. Yönelmez olaydık, Su Sporları Merkezi’nin yanındaki toprak yoldan sahile indiğimiz de gördüğümüz manzara son derece rahatsız ediciydi. Güzelim merkezin önündeki sahil şeridi pislik içindeydi. Tek tek anlatmak istemiyorum nelerden oluştuğunu çöplerin...
Gayet temiz pak bir görünüme sahip olan Su Sporları Merkezi’ne tezat bir görüntüydü o küçük sahil şeridi.

Yazık dedik, çok yazık tüh vah edip yolumuzu yönümüzü çevirdik, Büyük Deniz’den Fener Burnu’na dönüşteki plaja. O plajda birçok insan gibi denize girme girişiminde bulunduk, yarı belimize kadar da girdik ve aynen çıktık, doğru eve duşun altına. Su çok bulanıktı, çok kirli görünüyordu dostlar!

Küçük Deniz tarafından, henüz denize girmedik. Geçen yaz İngiliz Burnu başlangıcındaki plajdan giriyorduk denize. Komutanın evinin önündeki bölümde yosunlar ve taşlar daha azdı sanki, tercih nedenimizdi bu durum. Nöbetçi erlerle köşe kapmaca oynuyordum bisikletimin park yeri konusunda:))

Bakalım bu sene herşey nasıl olacak?

Temmuz 2005


Nurdan ÇAKIR TEZGİN



6786











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)