ISSN 1308-8483
BİR KENTİN KİMLİĞİ VE BELLEĞİ… / Recep BOZKURT
Recep BOZKURT    
  Yayın Tarihi: 6.3.2011    


BİR KENTİN KİMLİĞİ VE BELLEĞİ…

İnsanlar gibi kentlerin de bir kimliği vardır. İnsan kimliğini yitirirse nasıl ürker, panikler, kendini kanıtlayamama endişe ve korkusuna kapılırsa, kentler de aynen böyledir. Kimliğini yitiren kentler; önce bozulurlar, geçmişle olan bağları kopar, boşlukta kalır; sonra da yok olup giderler. Tarihte bu duruma düşen yüzlerce örnek var.

Peki, “kent kimliği” nedir, nasıl oluşur?..

Bir kentin coğrafi konumu, doğal ve tarihi dokusu, mimari yapısı, kentlinin ekonomik ve kültürel yaşayış biçimi, gelenek ve göreneği konusundaki özgünlüğü onun kimliğini oluşturur. Ama bu kimlik öyle kolay kolay kazanılmaz, oluşmaz; yıllarca hatta yüzlerce yıllık bir birikim ve gelişim sonunda ortaya çıkar. İşte bir kenti kendine özgü yapan, diğerlerinden farklı kılan işte bu kimliğidir.

Foça’nın kimliğine gelince: Binlerce yıllık tarihsel mirası, mimari dokusu, liman ve Balıkçı kenti oluşuyla tam bir turizm kentidir.

Kim ne derse desin, Foça’nın kimliği budur.

Dünyada böyle yerlerin sayısı çok değildir. Bu az sayıdaki yerleşim alanları da zamanın insafsız yıpratırına, hoyrat ellerin acımasız yakıp yıkımına, plansız programsız yapılaşmaya direnebilmek için olağanüstü bir çaba harcamaktadırlar.

Çok sevindiricidir ki; Foça, bu kimliğini, cazibesini yitirmeyen yörelerden biridir.

Şimdi bizlere düşen görev: Bu kimliğini kıskançça korumak, zenginleştirmek ve bu kimliğe uyum sağlayacak, bu kimlikle örtüşecek yeni güzelliklerle donatmak olmalıdır.

Bunlar neler olmalıdır derseniz; ilk aklıma gelenleri hemen söyleyeyim:

Ören yerleri(tarihi zenginlikler) acilen açılıp turizme kazandırılmalıdır.

Prof.Dr.Ömer Özyiğit’in geliştirdiği ve uygulamaya sokmaya çalıştığı ve içinde “Athena Tapınağı”nın da bulunduğu “Arkeolojik Park” çalışmaları daha fazla geciktirilmeden hayata geçirilmelidir.

Özgün Foça evleri ayağa kaldırılıp yaşama alanlarına kavuşturulma çalışmaları aralıksız sürdürülmelidir. (Onarılan Eski Foça evlerinin sayılarının artmasına en çok sevinenlerdenim. Birçoğunu her defasında hayranlıkla seyretmiş, çevresini defalarca dolaşmışımdır)

Peki, “Kent Belleği” ne demektir?..

Kuruluşundan bu yana orada yapılanların, yazılanların, belgelerin, bulguların korunup saklanmasıdır. Belleğin yitirilmesinin ne demek olduğunu uzun uzadıya anlatacak değilim, sizler bilirsiniz.

Kent belleği için de yapılacak ilk işlerden biri: “KENT MÜZESİ” oluşturmaktır.

Bu önemli konu ile ilgili hemen birkaç soru sormalıyım:

-Anadolu uygarlığını Akdeniz’e taşıyan bu görkemli kent için kaç kitap, kaç dergi, kaç makale yayınlandığını, bunların şimdi nerelerde olduğunu bilen var mı?..

-Geçmişten bugüne Foça’da ya da Foça ile ilgili çekilmiş kaç film vardır, bunların birer kopyası Yerel Yönetim arşivine kazandırılmış mıdır?

-Bugüne kadar doğru, düzgün ve eksiksiz bir FOÇA KAYNAKÇASI yayınlanmış mıdır?..

-Foça Halk Kütüphanesi’nde halihazırda Foça hakkında yazılmış kaç eser vardır?

-İlki, 23-25 Ağustos 1996 tarihinde düzenlenen ve Foça’nın kültür yaşamında önemli bir yeri olan “ GEÇMİŞTEN GELECEĞE FOÇA” konulu uluslararası sempozyumu kaç kişi hatırlıyor. Bu sempozyum sonunda yayınlanan kitap, kaçımızın kitaplığında bulunmaktadır.

Soruları daha fazla uzatıp canınızı sıkmayayım.

“Hocam, bu kadar dert ve sorun için de kimlikmiş, bellekmiş kimin umurunda !..” diyenlerin sesini işitir gibiyim.

Doğrudur!..

Onlara da sözüm şudur: Beyni ve yüreği dolu olmayanın karnı dolu olmuş ne yazar.

Son söz:

Bugün yaşadığımız bütün dert ve sorunların çözümünü; eğitim ve kültür alanında gösterdiğimiz çaba ve çalışmalar ile nitelikli insan yetiştirip yetiştirmediğimizde aramadığımız sürece işimiz zor, derim.

Eğitimci-Yazar


Recep BOZKURT

recboz48@gmail.com


1830











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)