|
Yayın Tarihi: 8.9.2011
|
|
11 EYLÜL…
11 Eylül 1922, Foça’nın kurtuluşu ve sonsuza kadar vatan oluşunun, bağımsızlık ve özgürlük gülünün bu güzel topraklara dikildiği gündür. Bu tarihten tam 3 yıl 3 ay 26 gün öncesine dönelim: Emperyal devletlerin her türlü desteğini alan Yunanlılar 15 Mayıs 1919 gününden itibaren Anadolu’nun cennet köşeleri olan Ege kentlerini kanlı çizmeleriyle çiğnemeye başladılar. Batı Anadolu’nun bu güneşi pek, toprağı bitek coğrafyasının her yanı acı, kan ve gözyaşı içinde kaldı. Ama işgalciler, çok kısa bir süre sonra hiç ummadıkları bir direnişle de karşılaştılar. İlk önce ve tek başına gazeteci Hasan Tahsin çıktı önlerine. Sonra bu yörenin yiğit evlatları olan ve her türlü zulme,baskıya,işgale karşı aman vermeyen efeler, zeybekler çıktılar ortaya korkusuzca… Bir kanlı direniş başladı ki, görmeyen inanmaz!.. Peki; vatanı ve milleti korumaktan sorumlu olan İstanbul’daki aymazlar ne yapıyorlardı?.. Bırakın bu kanlı işgal ve kıyıma karşı çıkmak, ne acı ki, direnenleri durdurabilmek için ellerinden geleni arda koymuyorlardı. İşte bu olup biteni yakından izleyen ve bu durum karşısında gerekli önlemlerin alınabilmesi için çalmadık kapı bırakmayan Çanakkale Kahramanı Mustafa Kemal Paşa, Padişah ve Hükümeti’nden bu millete hiçbir hayır ve umudun kalmadığını görünce durumu anlatmak ve çareler bulmak üzere 19 Mayıs 1919 günü Payitaht’tan ayrılarak Anadolu’ya geçti. Samsun, Amasya, Erzurum, Sivas’ta ve her yerde, her önüne gelene Vatanın adım adım işgal ve yok oluşunu, İstanbul’dakilerin tutumunu anlatmaya başladı. Bu uzun ve meşakkatli yolculuk ve halkla yapılan görüşmelerden sonra Ankara’da bir Büyük Millet Meclisi toplanmaktan ve milletin kendi kaderini kendi eline alıp savaşmaktan başka çıkar yol kalmadığını gördü. Türk Milleti de Batı’sı Doğu’su, Güney’i Kuzey’i ile önderine güvendi; haince tuzaklara, iç isyanlara, yokluklara yoksunluklara rağmen O’nun etrafında toplandı, kenetlendi… Ve genç yaşlı, kadın erkek demeden herkesin gücünce katıldığı, dünyada eşi emsali görülmeyen bir büyük “İstiklal Mücadelesi” başladı. İnönü Savaşları, Kanlı Sakarya Savaşları art arda yapıldı. Önce Ermeniler ve Fransızlar, sonra İtalyanlar yurttan kovuldu. Şimdi sıra İngilizlere ve onların Anadolu’daki maşası Yunanlılara gelmişti. 26 Ağustos 1922 günü başlayan ve 30 Ağustos 1922 günü Afyonkarahisar’ın batısında, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat yönettiği ve düşmanın asıl kuvvetlerinin imha edildiği “Dumlupınar Meydan Zaferi” kazanıldı. Kaçan son kılıç artıklarının da temizlenip yok edilmesi için Ege’ye doğru rüzgar gibi esen, sel gibi coşan “Büyük Koşu” başladı. Uşak, Kütahya, Eskişehir, Bursa, Balıkesir, Aydın ve İzmir, keskin kılıçlı süvarilerimiz tarafından tek tek geri alındı. Kahraman askerlerimiz 11 Eylül 1922 günü de Foça’ya girdiler… Bugün bu cennet yurt köşesinde başımız dik, gönlümüz rahat yaşıyorsak; işte o günlerde özgürlük ve bağımsızlık için kanlarını, canlarını seve seve ortaya koyanlar sayesindedir. Aradan 89 yıl değil, 1089 yıl geçse de; başta Büyük Önder Atatürk olmak üzere; onları her zaman şükran ve minnetle analım; unutmayalım, unutturmayalım… Eğitimci-Yazar Recep BOZKURT recboz48@gmail.com |
| 1501
|
|
|