|
Yayın Tarihi: 17.9.2011
|
|
Şöhretini iyi taşıyan kadın Emine Bacı
İlk göze çarpan, yeni yaptırdığı dişlerinin parlaklığıydı Emine Bacı'nın... Sonrasında gelsin gözlemelerin feriştahı; Biz Turgay ile her zamanki gibi ot + tulum peyniri + mantar karışımından yedik, Banu ve Feridun Patatesli kıymalı takıldılar bu defa. Kapanışı da tahinli gözlemeyle yaptık ki evlere şenlik... Tanrı, kalori ve kilo kavramlarını niye yaratmış ki! Sıcak ve çıtır tahinli gözlemenin muhteşem lezzetiyle huşu ile yasak çiğniyorduk ki, Emine Bacı'nın kulübesinden gelen un kavurma kokusuyla iştah bombardımanına uğradık! Küçük tabaklarda önümüze gelen sıcak un helvasına kim hayır diyebilir? Tanrı günahlarımızı af etsin; Bütün güzel şeyler şişmanlatmak zorunda sanki! Hem gözleme, hem hamur, hem tuzlu, hem tatlı, hem de çok lezzetli! İnsanoğlunun hamur topacıyla imtihanı hiç bitmeyecek. Şöhret herkesin harcı değildir! O şöhretiyle barışık tatlılığından hiçbir şey yitirmeyen bir insan. Emine Bacı'yı ilk tanıdığımda kendi halinde bir gözlemeciydi. Yaptığı gözlemelerin lezzeti şehir aşırı hatta ülkeler aşırı şöhrete ulaşınca, biz onun yakınında yaşayanlar hafta sonu gözleme yemeye gidemez olduk. O kadar yoğun bir hayran kitlesi var ki hiç boş kalmıyor. Ve iki eli kanda da olsa gelen misafirini giderken hoş sohbetiyle el sallayarak yolcu ediyor. O şöhretini iyi taşıyan biri. Sirken, istifno gibi yaz otlarını kullandığı gözlemesiyle yine mestetti beni sağolsun... Dişlerini güle güle kullan Emine Bacı, pek yakışmış. Aşçı Fok Nurdan ÇAKIR TEZGİN www.ascifok.com |
| 2754
|
|
|