ISSN 1308-8483
LAFMACUN / Ahmet Zeki YEŞİL
  Yayın Tarihi: 16.10.2012    


LAFMACUN

Oh çok şükür, bu gün de aklım başımda.
Her sabah yeni bir gün başlıyor, hayatı yeniden yazmak için.
Günaydın…
Hadi başlayalım yazmaya.
Sevgimi demlerim çay yerine.
İsteyen alır teklif yok, karışmam şekerine.
Zirvesinde olmalı umudun.
Herkes kendi acısını bilir, başkasının acısına boşuna üfleme.
Nereye gitsem kendim de yanımda.
Bazen kendimden önce gittiğim oluyor uzaklara.
Meğer ne kadar çok ölmüşüz, yeniden dirilmek üzere.
Türlü türlü şeyler geliyor aklıma.
Patlıcan, patates, kabak ve sivri biber mesela, türlü işte…
Zaman en iyi ilaçtır diyorlar.
Yemeklerden önce mi, sonra mı alınacak söylemiyorlar.
Hayat kısa gelen battaniye gibidir.
Çekersin, kısa devre yapar, yanarsın çıtır çıtır…

Bir balığın kılçığı kadar ince kemikten yapılmış olsaydı kalbimiz, daha çok kırılırdık, bence böylesi iyi.
Rahatım, kalbimin sesi dinlemeye takılmaz.
Şu yaşam telaşında kafamı seninle dağıtıyorum.
Keşke, dağıttığını toplasaydın.
Gittin ya, dibe vurdum, seni buldum.
Bir sen eksiktin, iki gelince anladım.
Nereye gitsem, başım gözüm üstünesin.
Uykum ne zaman bölünse senden biliyorum.
Bundan böyle, içkiyi içen, gazı yakan ödesin, elektrik alamayan sevmesin.
Merkezi yerde misin, kalp gibi mesela…

Gel keyfim gel, bu gün müsaitim.
Sen esme rüzgar, ben kafamın estiği yerdeyim.
Şimdi susup, dinleme vakti değil inleten nağmeleri.
Ne alırsan ben, KDV istemem.
Söz 1, dönmek 2, kıvırmak 3’tür.
Hava kaçak yaptı, sonumuz hayır olsun.
Fikrinizi kullanın, zikriniz kıskansın.
Düşük faizle kredi çekip, başınıza iş açın.
Şu an sesim uygun değil, hariçten gazel okuyamayacağım.
Sazı çalan değil, herkes dinlesin.
İşin özü şudur: her şey komple komplike komplo…


Ahmet Zeki YEŞİL



2829











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)