ISSN 1308-8483
Kutlamalar Hakkında / Sedat YALÇIN
Sedat YALÇIN    
  Yayın Tarihi: 29.11.2008    


Kutlamalar Hakkında

İnsanlar arasındaki iletişim günümüzde inanılmaz boyutlara ulaştı. İstediğimiz an istediğimiz kişi ile çeşitli yollarla -sesli, görüntülü, yazı ile vs- haberleşebiliyoruz. Ancak iletişim kurarken daha içten, daha samimi, daha nazik, olamaz mıyız diye düşünüyorum. Amaç sadece haberleşmek mi? Bir görevi baştan savmak mı? Yoksa karşımızdaki kişi ile yürekten bir ilişki mi hedefliyoruz?

Eskiden sadece mektup, tebrik ile yapılan haberleşmelerde de bazı nezaket kuralları vardı. Örneğin bayram, yılbaşı.. vs kutlamalarda tebrik yazarken muhakkak el yazımız ile yazıp imzamızı atardık. Bu karşımızdaki kişiye gösterilen bir saygı, incelik ifadesi idi. Bir iş adamının, bir bürokratın, bir milletvekilinin sekreterine “Kızım şu masada duran fihristteki adres listesindeki kişilere birer bayram, yılbaşı kartı gönder“ dediği zaman; sekreter hanım daha önce matbaada basılmış -hatta bazen imzası da matbu halde basılmış olabiliyordu- kartları zarfa koyup gönderirdi. Bu kartları alan kişiler için hiçbir değer ifade etmezdi. Ancak eğer bir çıkarı varsa bu kartlar o kişi için bir değer ifade ederdi. Size gelen bir kartı kişi parmakları arasına aldığı kalemiyle yazarken yüreğindeki sevgiyi de katmış oluyordu bu kartın içerisine. Sizce de öyle değil mi?

Gelelim günümüze.

Günümüzde elimizin altında telefon denilen muhteşem bir alet var. Dağbaşındaki çobanımız dahi cep telefonuna sahip. Bayram veya yılbaşılarda veya özel günlerde sevdiğimiz kişilere telefon edip seslerini duyup, biz de kendi sesimizle onları kutlasak çok daha hoş, nazik, ince bir davranış olmaz mı? Seslerimizi duymak yüreklerimizde ayrı bir titreşim uyandırmaz mı? Ancak çoğu kişi mesaj yazıp listesindeki tüm kişilere göndermeyi tercih ediyor. Çoğu zaman listesinde kimlerin olduğunu bile hatırlamıyordur belki. Tamamen bir görevi yerine getirmenin ötesinde bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Mektup, tebrik kartı gönderme döneminde sekreterine matbu kartları gönderten kişiden hiçbir farkımız yok, anlam bakımından. Neden bu inceliği göstermekten kaçınıyoruz? Maddi açıdan desem! Çok az bir ihtimal.. Haydi daha içten, daha ince bir davranış olarak kutlamalarımızda kendi sesimizle birbirimize ulaşalım. Düşünülmeye değmez mi. Ne dersiniz?

Haydi bu bayram dostlarımızı kendi sesimizle arayalım...


Sedat YALÇIN

syalcin50@yahoo.com


1448











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)