ISSN 1308-8483

Foça'da Bir Uruguay'lı
Siyaz'ın Yedinci Katı   

Nurdan ÇAKIR TEZGİN    
  Yayın Tarihi: 3.11.2007    


Foça'da Bir Uruguay'lı



Ne zaman kaplumbağa sırtlı bir gezgin görsem, yükünün altındaki görünmez hafifliği derinlerimde hissederim. Gezginin ayaklarına, pantolonuna, ceplerine, sıkı sıkıya tutunduğu sırt çantasına dalarım uzunca. Sanki eşyası dile gelip, döküverecek taban tozlarını biiir bir ortaya...

En çok ayaklarına, ayakkabılarına mıhlanıp, gizlice ilişen bir toz zerresi oluveririm gezginin. El çabukluğu marifet vizesiz pasaportsuz, kimliksiz ve kuralsız dökülürüm ardından yollara, unutur unuttururum düşe değenleri seyahat cini olurum. Gezgin cin!

Gezgin, gezgin değildir başka birşey olmuştur o dakikadan sonra, ben de ben değilimdir kısacık bir an dilimine sığar onca kurmaca. Düş gücünün hızı, veda saatini ıskalamaz, sırt çantası çoktan Fabiana'nın o çelimsiz sırtına yerleşmiş bile.

Ağır, oldukça ağır duruyor çanta. Salt eşyanın ağırlığı olsa şaşarım! Yapışkan anılar birikmiş onca vakit, sessizce bağırıyorlar; "sende gel, sen de gel." Fabiana, Hospitality Club üyesi bir dostun konuğuydu bir haftadır, Foça'yı sevdi mi bilemem ama, Foça'nın kedilerini çok sevdiğini biliyorum. O şimdi, bir başka ülkeyi adımlıyor gezgin ayaklarıyla.

Hap kadar yerdir Foça, gelen konuğu gezdirecek yer bulamaz çoğu Foçalı. Git öte gel beri derken ezberimizdeki iki üç yeri tavaf ettirip, gönülleri hoşnutlamanın rahatlığıyla salınırız günlerce! Uruguaylı birini az buçuk tanımış olduk Fabiana'yla. Hep beraber Emine Bacı'ya gidilip gözlemeler yenildi, Foça'nın bütün cafe ve çay bahçelerinde, özellikle Palmiye Faik'de çaylar içilip fotoğraflar çekildi, ülke mutfaklarımızın yemekleri yapılıp gülüş cümbüş tadına bakılırken, yemek kültürüne ilişkin yarı tercümeli muhabbetlerle, düşlere yarı gerçeküstü yanıtlar verildi. Yarı insan yarı balık, yarı melek yarı ifritlerle çocuklaşılıp masal dünyalarımızda figuranlaşıldı.



Kendi bile inanamaz insan yetişemediği düşlerin hızına ki, ipler hepimizin elindeydi. Balonlar hafif, uçtu uçacak kaçtı kaçacak. Küçük bir cin oturmuştu Fabiana'nın sırt çantasına! En çaresiz, en olmadı birkaç kare çekeyim dedim girmedi dijitalime cin! Gözlerimi oğuşturup bir daha bir daha derken, cin yaramaz bir çocuk olup boyamış gözlerimizi ıslak bir denize! Bu olsa gerek herşeyi bir eden duygu, oralı buralı ama ille de dünyalı.

Dünyalı insan! Hiç gerçek gelmiyor savaşlar, öldürmeler. Sanki bir başka gezegende olagelmekte o kötü şeyler. Bizim gezegenimiz masal gezegeni, bizler masalcı gezginleriyiz bu eşsiz yaşamın. Yok hiç başka tasamız çocuklara yeni oyuncaklar, güzel yemekler ve tabii bolca sevgi vermekten başka. Haydi, yeni oyunlar kuralım...

Cin zıplamıştı Fabiana'nın sırt çantasından, oynuyoruz biz.



Nurdan Çakır TEZGİN

Nurdan ÇAKIR TEZGİN




Okunma: 4483









   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)