Bir süredir taktım şu sözcüğe; "Orman vasfını kaybetmiş araziler" !!!
Oldum olası rahatsız olurum ormanın yok olmasından ama, ormanın vasfının yitirilme halinin suç olabileceğini hiç düşünmemiştim. Sağolsun sevgili Orhan'cığım sayesinde açabildim bu pencereyi.
"Orman vasfını kaybetmiş" sözcüğü başlı başına cezai bir sözcük bana göre. Sözcüklerin ne suçu varsa!
Ormanlık alan vasfını kaybettirenlerin suçunu ibraz edemeyince, hızımızı sözcüklerden alıyoruz işte. Bir ülkenin Çevre ve Orman Bakanı'nın bizzat sarf ettiği "orman vasfını yitirmiş arazi" söylemi birinci elden suç teşkil ediyor aslında. Yitirip kaybetmek, var olan bir değerin artık olmadığının ifadesidir.
Ormanlık vasfını yitirmiş demek ne demek? Yani eskiden bir ormanmış fakat yanıp yakılıp kül olduktan sonra orman olmaktan çıkıp başka bir şey olmuş yer. Yani sahip olduğu şeyi yitirmiş bir olgudan söz ediyoruz...
"ORMAN" uğruna bakanlık, genel müdürlükler kurulan, ormancısı, memuru, işçisiyle binlerce insanın geçimini sağladığı ekmek teknesi bir değer. Bu değerin yitirilme hali, ayıplı mala sahip satıcının halidir!!!
Sayın orman bakanı, sahip olduğu şeyi yitirme hakkına sahip değildir. Orman çeşitli kazalar ile yanıp kül olsa bile orman vasfının yitirilmesine izin verilemez!
Eskiden orada orman varsa yine var olmaya devam edecek şekilde yanmış ormanın taban alanı ivedilikle onarılmalıdır. Onarmaya gücü yetmeyen Orman Bakanlığı, korumaya yönelik tedbirleri almalıdır çünkü, orman kendini yenileyebilme gücüne sahiptir, ne ki, kimse ona "vasfını kaybetmiş" yaftası asmasın!
Bu, kanser olan bir şehir dolusu insanı diri diri toprağa gömmek gibi bir şey... Ormana, orman olma halini kaybettiren hiçbir eylem, tanı, sözcük haklı sayılamaz, onaylanamaz.
Bir ormana "orman vasfını kaybetme" cezası sözcüklerle de olsa verilemez. Bu bir suçtur!
