ISSN 1308-8483

BOŞ EV

Esin ÇAKIR    
  Yayın Tarihi: 26.8.2010    


BOŞ EV



Yaz mevsiminde sinemalarda dişe dokunur bir şeyler bulamayınca olayı internet ve dvd’lerden film izlemeye dönüştürmüş durumdayım. Böylece zamanında yakalayıp izleme şansını bulamadıklarımı da arşivime ekleyerek dünyamı genişletme olanağına sahip oluyorum. Önce internet limitimi hızla doldurup (hey ay ekstra ödeme de yaparak) dvd’lere doğru meyil ediyorum, sanırım yakında Vınn hizmetleri halime acıyıp gb hacmimi arttıracaklar!!!

Uzakdoğu filmleri Türk insanının hep burun kıvırdığı bir mevkidedir. Çekik gözlülerin çektiği filmlerde Bruce Lee tarzı aksiyon, vurdu kırdı olmazsa onları ciddiye almamak gerekir. Hele romantizmden ne anlar ki onlar? Ama işin özü öyle değil. Son yıllarda bence oldukça başarılı işlere imzalarını atıp, uluslararası festivallerden de hiç elleri boş dönmüyorlar. Örneğin şimdiye kadar izlediğim en romantik aşk filmlerinden biri olan “Aşk Zamanı” Wong Kar-Wai'nindir. O da bir Hong-Kong yapımıdır.

“Boş Ev” 2004 yapımı bir Güney Kore filmi. Venedik Film Festivali’nde “En İyi Yönetmen” ödülünü almış . Yönetmen Kim Ki-Duk Kore sinemasının yükselen değerlerinden birisi. Oldukça önemli filmlere imzasını atmış durumda.



“Hepimiz, kilitlerimizi açacak kişiyi bekleyen birer boş ev'iz...” filmin tanımı böyle yapılmış. Genç adam ve evliliğinde şiddet gören mutsuz genç kadın filmin başından sonuna kadar birbirleriyle hiç konuşmazlar. Çünkü gerekte yoktur. Sinema zaten gevezeliklerle vakit kaybedilmemesi gereken görsel bir şölendir. Yönetmenin bu tercihine sonuna kadar saygı duyuyor ve böylesi bir seçimin doğruluğundan da izlerken ciddi keyif alıyoruz. Tatile giden ailelerin boş evlerinde, ailesel mahremiyetin tam göbeğinde yaşamayı bir hayat standardına çevirmiş olan gencimiz, sonlara doğru da giderek bir hayalet olarak yaşamayı seçer. Tabi ki aşkının yanında yer alarak. Kalabalık kent kargaşasında, izole evlerde yaşayanlar, kendilerine zarar vermeyen hatta ufak tefek iyilikler de yapan bu insanlardan şikayetçi olmazlar. Özel mülkiyetin sınırlarını bizi de olaya dahil ederek ihlal ederler.

Filmde ana karakterin durmadan çaldığı, öyküye ilginç bir tat katmış olan Arapça parça da Natasha Atlas'ın “Gafsa” şarkısıymış.

Aksiyon, gürültü, patırtı, vurdu, kırdılardan sonra sessiz bir sinema dilini tercih eden 'Uzakdoğu Film Mutfağı'ndan gelen bu filmlere bir göz atın, inanın pişman olmazsınız...



Esin ÇAKIR




Okunma: 6513









   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)